İntikam yönetmeliği
Ankara Üniversitesi (AÜ) Rektörü Erkan İbiş’in, barış imzacısı olduğu için üniversiteden atılan Cenk Yiğiter’in üniversiteye öğrenci olarak dönmesini kişiye özel yönetmelikle engellediği ortaya çıktı. Yiğiter, kendisiyle aynı durumda olan dört kişinin üniversiteye kaydının yapıldığının belgeleriyle sabit olduğunu söyledi.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden KHK ile ihraç edilen akademisyen Cenk Yiğiter, aynı üniversitenin iletişim fakültesini kazanınca Ön Lisans ve Lisans Eğitim-Öğretim Yönetmeliği değiştirilerek üniversiteye kayıt yaptırması engellendi. Yönetmeliğin iptali için dava açan Yiğiter, KHK ile ihraç edilen 4 kişinin üniversiteye kaydının yapıldığını belirtti.
Ankara İdare Mahkemesi’ne açtığı davada kayıt yapılmaması ve ve yönetmeliğin kayıt hakkını ortadan kaldıran iki maddesinin iptali istediklerini ifade eden Cenk Yiğiter, “idarenin savunması alınmaksızın yürütmenin durdurulmasını istedik. Çünkü savunma beklenirse, telafisi olmayan sonuçlar doğacak. 16 Eylül’de hazırlık muafiyet sınavı var. Ayrıca, kayıt listeleri ortaya çıktığında kontenjanda kaydımın yapılmaması nedeniyle bir boşluk doğacak ve bir öğrenci yerleştirilecek” dedi. Davaya sunulmak üzere bütün hukukçulardan mütalaa isteyen Yiğiter, “Yargının vereceği kararlara güvenemez hale geldik. Anayasada çok açık; temel hak ve hürriyetler ancak kanunla sınırlandırılır. Bunun, hukukçular tarafından ortaya konması son derece önemli ve öte yandan ironik olacaktır” dedi.
'Öğrenci olarak dönmem protest bir eylemdi'
Cenk Yiğiter’in üniversiteye kayıt yaptırmasını engelleyen yönetmeliğin, aynı durumdaki başka kişilere uygulanmadığı ise CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer tarafından ortaya çıkarıldı. Daha önce KHK ile ihraç edilen bir kişinin 16 Ağustos’ta Ankara Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı bölümüne, başka kişinin ise 17 Ağustos’ta Kalecik Meslek Yüksek Okulu’na kaydı yapıldı.
Yiğiter, yönetmelikle kendisinin hedef alındığını belirterek, “Bildiğimiz 4 kayıt var, 2’si belgeyle sabit. Yönetmeliğin bana özel uygulanmasının nedeni, öncesinde okula gireceğimi deklare etmem. Okuluma öğrenci olarak dönmem, aynı zamanda protest bir eylem biçimiydi. Erkan İbiş, ‘Sen bunu yapamazsın' dedi” ifadelerini kullandı.
İbiş, cemaat yurtları için uyarınca soruşturma açtı
Barış bildirisini imzalayana kadar hakkında hiçbir soruşturma olmadığına dikkat çeken Yiğiter, “Erkan İbiş’in benimle olan husumeti 2012’ye dayanıyor. Eğitim Sen Ankara Üniversiteler Şubesi’nde temsiliyet görevim vardı. 15 Temmuz’dn sonra bana toplam 5 soruşturma açıldı. Hepsi de okulun personelinin bulunduğu e-mail listesine attığım mailler nedeniyleydi. Maillerden birinde, cemaat yurtlarının üniversitede tanıtım masası açtığına dair haberleri hatırlatıp o zamanlar bu tehlikeye karşı Eğitim Sen’li akademisyenler olarak yönetimi uyardığımızı söylemiştim. Bundan dolayı hakkımda ‘üniversite yönetimi itibarsızlaştırmak’ suçlamasıyla soruştuma açıldı. Böyle bir suç yok. Suçu da uyduruyorlar. Bir mailde de, Rektör Erkan İbiş’in AKP Siyaset Akademisi’nde ders vermesini yazdım ve ayrıca bu konuda BİMER’e şikayetçi oldum. Bu defa da, ‘rektörü itibarsızlaştırmak’ suçundan kınama cezası aldım” diye konuştu.
FETÖ’den yargılanan Prof. Ceylan ders veriyor
Yiğiter, 15 Temmuz gecesi üniversitenin mail listesinde darbeyi kınayan ilk kişi olduğuna da vurgu yaparak, “Darbe girişimi sürerken ‘Halka karşı silah kullanmak suçtur ve bu suça ortak olmayacağız’ yazmıştım, bununla ‘barış bildirisi’ne de ithafta bulundum. Bu kınama metniyle darbe girişimine olan tavrımı açıkça ortaya koymuşken okuluma öğrenci olarak dahi giremiyorum, ama FETÖ soruşturması kapsamında yargılanan ve bir süre de tutuklu kalmış Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Ebubekir Ceylan, bizim üniversitede profesör olarak çalışıyor. Rektör İbiş, OHAL sürecinde darbeyle mi mücadele ediyor, barış imzacılarıyla mı?' diye sordu.
'Ankara Üniversitesi özerkliği aştı, bağımsız cumhuriyet oldu’
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Meslek Yüksekokulu’nda öğrenci olan Cenk Yiğiter, “Barış bildirisinden sonra tasviye edileceğimi anlayıp 2016 yazında üniversite sınavına girdim. İki yıl sonunda hemen bir meslek sahibi olayım diye düşünerek yüksekokula girdim. Orada öğrenciliğim sürüyor. Yani hiçbir üniversitenin yapmadığı işlemi, Ankara Üniversitesi yapıyor. Durumda, bir yetki gaspı da var. Ankara Üniversitesi özerkliği aştı, bağımsız cumhuriyet haline geldi” dedi.
‘Nazi hukukunun başlangıcı’
“Belli bir toplumsal kategoriyi, tüm yurttaşlara tanınmış haklardan mahrum bırakmak, Nazi hukukunun başlagıcı” diyen Yiğiter, “28 Şubat’ta başörtülü öğrencilerin üniversiteye alınmaması da YÖK’ün kılık kıyafet yönetmeliği ile yapılmıştı. O zaman bunu yapan YÖK’tü, şimdi Ankara Üniversitesi; farkı yok. Bu bir Nazi hukuku. Bunun sonucu, ‘Bu insanları Gettolara kapatlım ve toplama kampına götürelim’e kadar gidebilir” ifadelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler
- Yoğun kar yağışı beklenen iller açıklandı!
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Afyonkarahisar'da feci kaza
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- Yıkımda son perde
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Ölü ve yaralı var!
- AKP'li isim açıkladı!