Harp okulu öğrencileri vazgeçmiyor

15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapatılan Kara Harp Okulu (KHO) öğrencilerinin hukuk mücadelesi sürüyor. Son sınıftayken okulsuz kalan Ö.F.Ç., 669 sayılı KHK’nin Kara Harp Okulu’nu kapatan 104. ve 105. maddelerinin iptalini isteyerek mahkemeye başvurmuştu. Mahkeme, OHAL Komisyonu’nu adres göstererek bu talebi reddetmişti. Oysaki ki OHAL Komisyonu’na başvuru yolu, harp okulu öğrencilerine kapalı. Mahkemenin kararına itiraz eden Ö.F.Ç., “Komisyona başvuru yolu açık olmayan askeri öğrencilere, mahkeme yolunun da kapatılması evrensel hukuk ilkelerine, Anayasa’ya ve yasalara aykırıdır” dedi.

 OHAL’in mantığına aykırı

4.sınıf öğrencisiyken okulu kapatılan Ö.F.Ç., şimdi hukuk okuyor. Hayatını yeniden planlamak zorunda kaldı. Asker olmak için verdiği emeğin yok edilmesinin ardından adalet arıyor. Ankara 3. İdare Mahkemesi’ne başvurarak, Milli Savunma Bakanlığı ve Başbakanlık aleyhine dava açmıştı. KHO’nun kapatılma kararının iptalini istemişti. Dilekçesinde “FETÖ ile hiçbir bağım olmamasına karşın mesleğim ve geleceğim elimden alındı” dedi. Mahkeme, OHAL Komisyonu’na başvurulması gerektiğini belirterek, talebiyle ilgili ‘karar vermeye yer olmadığına’ hükmetti. O.F.Ç., Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne başvururak, karara itiraz etti. Ö.F.Ç., ‘kanunsuz ceza olmaz’ ilkesine dikkat çekerek, “Bu ilkenin ihlal edildiği görülüyor. Askeri okulda öğrenci olmak suç sayılamaz. Harp okullarındaki öğrencilerin ilişiğinin kesilmesi OHAL’in mantığına da aykırıdır” dedi.

 Tek isteği adalet

 Emeklerinin hiçe sayıldığını, haklarını aramanın önüne de engellerin konulduğunu söyleyen Ö.F.Ç., “Hakkını hukuki yollarla ileri sürebilme, en temel insan hakkıdır. Hiçbir koşul veya durumda bu hak süresiz şekilde hak sahibinin elinden alınamaz. Kendim şuan hukuk ögrencisiyim en büyük isteklerimden biri adaletin, insan haklarının korunduğu uluslararası mahkemelere başvurmaya mecbur kalmaksızın adaletin tesis edildiği bir ülke olabilmemiz” diye konuştu. Kendisi gibi mağdur çok arkadaşının olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Fıkra anlatmıyorum maalesef, ülkemizin yargı kararlarının ne derece titizlikle ve ciddiyetle alındığını göstermek istedim. Bu yanlış kararla birlikte benim yargı yolundaki işlemlerim en az bir yıl sekteye uğradı. Peki geç gelen adalet adalet olcak mı? Hayır tabii ki... Haksız hukuksuz bir şekilde mesleğim ve geleceğim elimden alındı. Mahkeme yolu kapalı, OHAL Komisyonu yolu kapalı. Biz nasıl hakkımızı arayacağız? İstinaf mahkemesi umarım hakkaniyetli bir karar verir ve bu mağduriyetler son bulur. O da reddederse ne yapacağız, nasıl hakkımızı arayacağız bilmiyorum?”