Harika çocuk, harika şef

Müzik yaşamına ‘harika çocuk’ olarak atılan Maazel, 40 yıldan fazla bir süre boyunca Avrupa ve ABD’nin en seçkin orkestralarını yönetmişti. Savaş karşıtı ve insan hakları savunucusuydu. Orwell’in ‘1984’ romanını operaya uyarlamıştı.

Harika çocuk, harika şef
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.07.2014 - 09:48

Son 50 yılın en saygın orkestra şeflerinden Lorin Maazel, önceki gün zaterreeye bağlı komplikasyonlar sonucunda, ABD’nin Virginia eyaletindeki Castleton’da bulunan malikanesinde 84 yaşında yaşama veda etti.

2004, 2009 ve 2012 yıllarında Türkiye'de de konserler yöneten Maazel, 40 yıldan fazla bir süre boyunca Avrupa ve ABD’nin en seçkin orkestralarının müzik direktörlüğünü, Berlin ve Viyana opera orkestralarının baş şefliğini yapmıştı. Son olarak, 2001-2009 yılları arasında New York Filarmoni Orkestrası’nın müzik direktörlüğünü üstlenen Maazel’in, Kuzey Kore'nin Pyongyang kentinde konserler vermesi müzik ve politika çevrelerinde tartışmalar yaratmıştı.

1930’da, Paris yakınlarındaki Neuilly’de, Rus asıllı Amerikan Yahudisi bir anababanın çocuğu olarak dünyaya gelen Maazel, ABD’de bir “harika çocuk” olarak yetişmiş; 11 yaşında ünlü şef Leopold Stokowski’yle aynı sahneyi paylaşmış; 12 yaşında efsanevi şef Arturo Toscanini’den bagetini ödünç alıp NBC Senfoni’yi yönetmişti.

Aynı zamanda yetenekli bir kemancı ve besteci olan Maazel, 1960’ta, Almanya’nın Bayreuth kentinde her yıl düzenlenen ünlü Wagner festivalinde orkestra yöneten ilk ABD'li şef olmuştu.

Maazel’in yönettiği ve müzik direktörlüğünü üstlendiği ünlü orkestralar arasında Fransa Ulusal Orkestrası, Viyana Devlet Operası Orkestrası, Pittsburgh Senfoni Orkestrası, Bavyera Radyo Senfoni Orkestrası, New York Filarmoni Orkestrası, Arturo Toscanini Filarmoni Orkestrası, Münih Filarmoni Orkestrası bulunuyordu.

Maazel, uzun yıllar Herbert von Karajan’ın yönettiği Berlin Filarmoni Orkestrası’nın başına geçmek için büyük uğraş vermiş; ancak orkestranın Karajan'dan sonra Claudio Abbado'yu seçmesi onda büyük düş kırıklığı yaratmıştı.

Maazel, 2009’da İstanbul’a geldiğinde, Serhan Yedig’e verdiği röportajda, olay yaratan Kuzey Kore konserleriyle ilgili olarak, “Hep savaş karşıtı oldum. İnsanları bölmek yerine birleştirmeyi savundum. Pyongyang’a gidişimin nedenlerinden biri buydu... Sanatçıyım sadece. İnsanlığa, insan haklarına inanıyorum... Dünyamızda, sanatın dünyasında, iletişimsizlikten kaynaklanan tüm sorunlara çözüm bulmak mümkün. Çünkü sanatla karşı karşıya kaldığımızda, farklılıklarımızı bir kenara bırakıp, aynı güzellikleri aynı tutkuyla sevebiliyoruz” demişti.

Maazel, George Orwell’in ünlü “1984” romanını operaya uyarlamış; “1984”ün Covent Garden ve New York Metropolitan’da kendi yönetimindeki sahnelemeleri olumsuz eleştiriler alsa da, yapıtın La Scala’daki oynanışı son yıllarda orada sahnelenen yapıtlar arasında en yüksek hasılata ulaşmıştı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler