Eskişehir’in ittifakı
Cumhuriyet yıllarında Anadolu’nun ihmal edilmişliğini, geri kalmışlığını Yakup Kadri Karaosmanoğlu, “Yaban” romanında, Eskişehir’deki Porsuk Çayı’nın etrafındaki köyleri betimleyerek yazmıştı. O köyler son 5 yıldır Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı.
Sorumluluk alanı köylerle genişleyen Yılmaz Hoca farklı bir telaş içinde. “Köylüyü milletin efendisi yapmak için” bir kısım projeleri uygulamaya başlarken, bir kısmını da “kısık ateşte pişirmeye” almış. Geçmiş 20 yılda Eskişehir için yapılanları da unutmamak lazım. Bu yelpaze kültür alanında senfoni orkestrası, çevrecilikte atıklardan elektrik üreten tesise kadar uzanıyor.
Yağmurlu bir günde Eskişehir’e inince belediyeye kadar gitmek için taksiye binmek gerekti. Kentin içinde kalmış eski stadyumun yerine “Millet Bahçesi” yapılması planlanıyor. Sohbet ettiğimiz taksi şoförüne “Ne olacak burası” diye sorunca, “Hoca yine güzel bir şey yapar” yanıtını aldık. Aldık ama kafamız da karıştı. Yılmaz Hoca ile sohbete gitmeden buluştuğumuz Eskişehirli gazetecilere, “Millet Bahçesi’ni de mi Yılmaz Hoca yapıyor” diye sorunca, gülerek “Ne oldu ki..” sorusunu yönelttiler. Şoförün anlattıklarını aktarınca, Eskişehir’in seçim öncesi siyasi nabzı birazcık da olsa ortaya çıktı. Konu özetle şöyle: AKP’li siyasetçiler ve adaylar erken ve iddialı söylemlerle çalışmaya başlamışlar. Adaylardan biri “sarı çizmeleri giyerek” iktidar desteğiyle getirttiği kilit taşlarını sokaklara döşemeye başlamış. Yetmemiş... 2014’ten sonraki asfalt katılım paylarını geri ödeyeceklerini vaat ediyorlarmış. En dramatik olanıysa oldukça deneyimli bir AKP’li siyasetçi, Eskişehirli gazetecilere hem dert yanan hem de yardım isteyen ses tonuyla soruyormuş: Millet bahçesini bizim yaptığımıza Eskişehirlileri nasıl inandırabiliriz?..
Makarna değil üretim
Makamında sohbet ettiğimiz Yılmaz Hoca, 2000’lerin başında Kalabak suyunu paketlettirmeye başladığı dönemdeki heyecanından hiçbir şey yitirmemiş. Eskişehir’de Halk Süt’ü satmaya başlamış. Talebe yetişemiyor. Eskişehir’in kavruk-kurak köylerine yönelik ipek bökcekciliği projesini başlatmış. Lavanta yetiştiriciliğini teşvik ediyor. Damızlık manda dağıtmaya hazırlanıyor. Yalnızca yaşlıların kaldığı köylerin “yeniden dirilişini” hedefliyor. “Biz makarna vermiyoruz, lavanta yağı ile köylünün katma değeri yüksek üretime geçmesini sağlayacağız” diyor.
“Güneş tarlası projeniz var mı, Hocam” diye sorunca, buruk bir yüz ifadesiyle yanıt veriyor: “İnşallah Eskişehir halkı, vatanseverce, belediye meclisinde de çoğunluğu bize verir. Projeyi düşünüyoruz. Ancak Odunpazarı Belediyesi’nin benzer projesi belediye meclisine takıldı.”
Bu yerel seçimler öncesinde partiler arasında önemli ittifaklar ortaya çıktı. Ancak Eskişehir’de 20 yıldır Prof. Dr. Büyükerşen isminde bir ittifak var. Seçmen çoğunluğunun kafasında ise hâlâ, “İyi bir şey yapılıyorsa Büyükerşen yapıyordur” düşüncesi ağır basıyor gibi.
En Çok Okunan Haberler
- Yoğun kar yağışı beklenen iller açıklandı!
- Afyonkarahisar'da feci kaza
- Ulaşım durma noktasına geldi!
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- Yıkımda son perde
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- İl başkanı hayatını kaybetti!
- Galatasaray'da maç sonu gerginlik!
- AKP'li Güler'den Ufuk Uras'a yanıt
- Ölü ve yaralı var!