Büyük kaos!

Ankara 18. İdare Mahkemesi 1 milyon 112 bin 604 öğrencinin ve ailelerinin yaşamını ilgilendirecek şok bir karar vererek Haziran 2013’te düzenlenen son Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) sonuçlarının yeniden hesaplanması gerektiğine hükmetti.

Büyük kaos!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.01.2014 - 21:56

MEB, ortaöğretime geçiş için düzenlenen SBS’nin sonuncusunu 8 Haziran tarihinde düzenlemişti. Sınava 1 milyon 112 bin 604 aday girmişti. Sınav sonuçları 12 Temmuz 2013’te açıklandı. Ancak sınav sonuçlarında bir skandal ortaya çıktı. Yabancı Dil testinde, Almanca ve Fransızca testine giren 718 adayın, sınav sonuçlarının İngilizce doğru yanıt anahtarına göre hesaplandığı belirlenmişti. MEB, “değerlendirmenin hatalı yapıldığını kabul etmiş”, tüm adayların 718 adayın sınav kâğıtlarını yeniden değerlendirmişti. Yeniden değerlendirmenin sonucunda tüm adayların tercihleri alınmış ve yerleştirme işlemleri yapılmıştı.

‘Tüm sınavlar yeniden değerlendirilmeli itirazı’

Ancak CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Temmuz 2013’te Ankara 18. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Ayaydın, “Yalnızca 718 adayın sınav sonuçlarının ve cevap anahtarının değil, sınava giren tüm adayların tamamının sınav sonuçlarının ve cevap anahtarlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği” gerekçesiyle mahkemeden sınav sonuçlarının iptali ve yürütmenin durdurulmasını istedi. Ayaydın, istemi için mahkemeye “Aynı başarı sırasında ve puanında birden fazla öğrencinin bulunduğu, üst sıralarda olması gereken pek çok öğrencinin gerçek sıralamanın çok daha altında yer aldığı, yabancı dil testindeki standart sapma, standart ortalama ve standart puanlar değiştiğinden SBS puanlarının da kesin olarak değişeceği” gerekçesini sundu.

‘Yerleştirmeyi etkiler, yeniden hesaplanacak’

Ankara 18. İdare Mahkemesi’nin istemini haklı buldu ve sadece 718 adayın hesaplarının yenilenmesi ile “telafisi güç ve imkânsız zararların oluşabileceğine” hükmetti ve 1 milyon 112 bin 604 adayın sınav sonuçlarının yeniden hesaplanmasına karar verdi. Mahkeme karar gerekçesinde, “Test ortalamaları ile standart sapmaların diğer tüm öğrencilerin puanını ve Türkiye geneli başarı sıralamasını, dolayısıyla yerleştirme işlemlerini etkilediği anlaşıldığı” ifadelerini kullandı.

Bakanlıkta olağanüstü toplantı: Karar kaos getirdi

Mahkeme kararının ardından başta hukuk müşavirliği olmak üzere bakanlık bürokratları olağanüstü toplandı. Karara verilen ilk tepkinin, “Geç gelen adalet adalet değil kaos getirir” olduğu öğrenildi. Bürokratların daha sonra karara itiraz seçeneklerini değerlendirdiği belirtildi. 7 gün içinde Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz edilecek.

‘Yerleştirmeye etkisi on binde bir’

Bakanlığın itiraz gerekçelerinin ise Ankara 18. İdare Mahkemesi’ne verdiği savunmanın üzerine oturtulacağı öğrenildi. MEB Hukuk Müşavirliği, “Tüm sınav kâğıtlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği kabul edilse bile yabancı dil testlerinde standart sapmada oluşan kaymanın binde 3 düzeyinde olduğu, bunun ortaöğretime yerleştirme puanına etkisinin on binde bir düzeyinde olduğu, söz konusu değişimin de öğrenci yerleştirmede etkisinin yok denecek kadar az olduğu” savunmasını yapmıştı.

Mahkeme savunmaya itibar etmedi

MEB’in, Bölge İdare Mahkemesi’ne yapacağı itirazda “yeniden hesaplamanın yerleştirmeyi etkilemeyeceği” savunmasını yapacağı öğrenilse de aynı savunma, iptal kararını veren mahkeme tarafından itibar görmedi. Mahkeme kararında, “Muhtemel değişimin öğrenci yerleştirmesindeki etkisinin, puanların yeniden hesap edilerek yerleştirmenin buna göre yapılması ile ortaya çıkacağı açık olduğundan anılan iddiaya itibar edilmemiştir. Kaldı ki; davalı idarenin iddia ettiği gibi, söz konusu değişimin öğrenci yerleştirmedeki etkisinin yok denecek kadar az olması hali dahi, hukuken kabul edilebilir bir durum olmadığı cihetle dava konusu işlem hukuka uygun hale gelmeyecektir” değerlendirmesini yaptı.

Mağduriyet itirafı...

Yapılan hatanın yerleştirmeyi etkilemeyeceğini savunan MEB’in, savunmasında bir itirafa da yer verdiği görüldü. Savunmada, “Değerlendirmenin esasen bin milyondan fazla öğrencinin mağdur edilmesi sonucunu doğurabileceğinden davanın hakkaniyete aykırı olduğu ve reddedilmesi gerektiği” ifadelerinin kullanılması dikkat çekti. Yani MEB, hatayı kabul etmesine ve sorumlular hakkında işlem başlattığını açıklamasına ve yeniden hesaplamanın yerleştirmeyi etkilemeyeceğini belirtmiş olmasına karşın, mağduriyetin açılan davadan kaynaklanacağını ifade etti.

‘Karar aylar sonra verilmemeliydi’

Davayı açan CHP’li Ayaydın, yaptığı açıklamada, yaşanan kaosun sorumlusunun hem MEB, hem de Ankara 18. İdare Mahkemesi olduğunu belirtti. Ayaydın, “MEB, skandal ortaya çıkar çıkmaz, 718 adayın değil, tüm adayların sınav sonuçlarını yeniden hesaplamalıydı. Bu olmadı. Ankara 18. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararını, yerleştirme işlemlerinin yapılmasının ardından aylar geçtikten sonra değil hemen vermesi gerekirdi. Şimdi işin içinden nasıl çıkacaklar. Yeniden hesaplayıp yeniden yerleştirecekler” dedi.

Uzmanlardan çözüm önerisi

Ölçe ve yerleştirme uzmanlanı ise skandalın ortaya çıktığı anda MEB’in 718 adayın hesaplamasını yeniden yaptığını anımsatarak “Bu adayların sıralamaları düşürüldü veya arttırıldı. Ama bu adayların sıralamalarındaki değişiklik tüm adaylara yansıtılmadı. Bu yansıtma işlemi okullar açılmadan yapılsaydı bu karmaşa yaşanmayacaktı” dedi. Uzmanlar, sorunun “718 aday içinde yerleşemeyen öğrencilerin yerleştirmesiyle çözülebileceği” çağrısını yaptı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler