Batı’da sabah oluyor!

Doğu’a yaşanan çatışmalara karşı Batı’nın sessizliği bozuluyor. “Barış gönüllüleri” adlı sivil inisiyatifin Ege’den Diyarbakır’a düzenlediği “barış yürüyüşü”Bodrum'dan başladı. Yürüyüşe katılanlar, yeni yılı “barış dilekleriyle” Diyarbakır’da karşılayacak.

Bodrum Belediye Meydanı'ndan başlayan yürüyüşün ilk durağı Muğla merkez oldu. Ege dışındaki illerden gelen katılımcılar, yürüyüşe ikinci durak Ankara’da dahil olacak. Yolculuk, eğer müdahale olmazsa Adana, Antep ve Urfa güzergahıyla sürecek ve 31 Aralık’ta Diyarbakır’da sona erecek.

Yürüyüşü düzenleyen gönüllülerden Belgin Koç, Batı’daki sessizliğin kendilerine ağır geldiğini vurgulayarak “Bugüne kadar yeterince sustuk. Yürüyüşü duyurduğumuzda olağanüstü bir ilgiyle karşılaştık. Meğerse bir ses bekleniyormuş. Şimdi bu sesin daha da gür çıkmasını istiyoruz” dedi.

Kendilerini “Ülkenin iç savaşa sürüklenmesine karşı duran bir grup insan” olarak tanımlayan Koç, şunları söyledi:

“AKP iktidarının tutumu, ülkemizi bölünmeye, iç savaşa sürüklemek üzere. Acı olan şu ki, ne yazık ki Batı’da yaşayan insanlarımız, oradaki ateşin bir gün kendilerine sirayet edebileceğinin farkında değiller. Bununla ilgili de farkındalık yaratmak istiyoruz. Ülkemizin bir yerinde savaş varsa, diğer yanına da bu bir şekilde yansıyacaktır. Ateş daha da büyüyebilir. Bunu önlemeye çalışmak hepimizin yurttaşlık görevi olmalı. Bu inisayitife katılan insanlar, ülkenin bir tarafında korkunç bir savaş varken, yeni yıla neşeyle evlerinde girmek istemeyen, bunun doğru olmadığını bilen insanlar. Kısa sürede bir araya geldik. Her geçen gün genişliyoruz. ‘Ben barış için yürüyorum’ sloganıyla yola çıkıyoruz. Bu bir sivil girişim olarak başladı, öyle de devam edecek. Hiçbir parti, sivil toplum örgütüyle bağımız yok. Yürüyüşte arkadaşlarımız, geldikleri ilin adıyla birlikte ‘barışa yürüyorum’ yazan tişört giyecekler. Herhangi bir pankart, bayrak, flama kullanılmayacak.”

HUZURDAN UTANIYORUM!

Organizasyon gönüllülerden Feyza Taner, “Orada bombalar bizim de üzerimize yağıyor. Batı’daki bu sessizlik bizi çok rahatsız etti. Şahsen ben Bodrum’daki hayatımın huzurundan, güvenliğinden rahatsız oluyorum. Çocuklar, kadınlar evlerinin, kapılarının önünde öldürülürken, buralarda eğlencenin devam etmesinden utanıyorum” dedi.

Taner, yürüyüşle ilgili olarak “Diyarbakır’a dek yürümemize izin vereceklerini sanmıyorum. Ama önemli olan yola çıkmak” dedi.