128 milyar dolar nerede diye sormak oruç bozar mı?
KONUK YAZAR | Anıl Talat Eryontuk, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...
Son günlerde muhalefetin "128 milyar Dolar nerede" ve "Merkez Bankası rezervleri ne oldu" soruları karşısında iktidarın vurdumduymaz tavrı vatandaş olarak bizleri haliyle tedirgin etmekte.
“Böyle bir para yok” diyenden tutun, “Covid salgını nedeniyle harcandı” diyen o kadar farklı sesler var ki toplum genelinde.
Böyle olunca hepimizin kafası karışıyor tabi.
Bir yandan da Ramazan Ayı’ndayız.
Oruç tutan ve bu ayın hidayetini kalbinde yaşayan milyonlarca insanda herkesin sorduğu bu soruyu kendine soruyor elbet.
Ülkemizde iftar ve sahur programları yapan ilahiyatçılarımız için Ramazan Ayı da hayli bereketli geçmekte.
Medyada dolaşan haberlere bakıldığında reyting garantili ilahiyatçıların 30 gün için istediği rakamlar yahut çalışmakta olduğu ücretler dudak uçuklatıyor.
Lakin bizler kimsenin parasının hesabını yapacak değiliz.
Bizim derdimiz başka.
Derdimiz tüyü bitmemiş yetimin hakkını aramak ise o zaman son günlerin en önemli konusunu dile getirmeliyiz diye düşünmekteyim.
Bu ilahiyatçılar içinde de en popüler olan Nihat Hatipoğlu hocama bu nedenle bir soru sormak isterim:
Sevgili Hocam!
Ramazan Ayı’nda “128 milyar dolar nerede?” diye sormak oruç bozar mı?
Biz de öğrenelim ki boşu boşuna günaha girmeyelim öyle değil mi?
Diğer yandan hocama bir sorum daha olacak.
Bu kargaşa nedeniyle en çok üzülenlerden Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun bu durumu terör ile ilişkilendirerek "128 milyar Dolar nerede" kampanyasını yürütenleri "PKK ile ittifak yapıp, vatan millet edebiyatı yapmakla" suçluyor.
Sevgili Hocam!
Ramazan Ayı’nda “128 milyar Dolar nerede?” diye soranlar terörist midir?
Nihat hocamızın işi zor bu ay. Bakalım bu sorulara cevabı ne olacak?
Neyse sorunun dini yönünü Nihat hoca araştıradursun.
Peki iktisadi tarafını cevaplayacak iktidar temsilcileri ne alemde?
İktidar: "Kaybolmuş tek bir kuruş yoktur" diyor.
O kuruşlar elbet kaybolmadı.
Kaybolmadı lakin o kuruşlar nereye gitti?
İktidar, muhalefetin "128 Milyar Dolar nerede?" yazılı pankartlarını savcılık talimatıyla toplatmak yerine doğru dürüst açıklama yapsa daha iyi olmaz mı?
Mesela Merkez Bankası’nın döviz rezervleri neden satılmaya zorlandı?
Diğer bir soru: Satılan dövizler hangi fiyatla, kimlere satıldı?
Bir başka soru: Hazine bu satış için ne kadar borçlandı?
Kamu bankaları bu işlemlerden zarar etti mi? Etti ise ne kadar zarar etti?
İktidar ülke ekonomisinin zor bir dönemden geçtiği bugünlerde bu sorulara cevap vermezse "akla ve bilime aykırı" politikalarının ekonomiye yıllardır yaptırdığı "patinaj" çok net bir şekilde gün yüzüne çıkmış olacaktır.
Ülkemiz yeni bir ekonomik krize sürüklenirken sadece ekonomik olarak değil, AB ve ABD’nin yaptırım tehditleri nedeniyle ulusal çıkarlar ve güvenlik açısından da tehlikeli bir noktaya sürüklenecektir.
Devletin ekonomik, politik ve sosyal konularda olabildiğince şeffaf olması bu nedenle çok önemlidir.
Siyasi ve idari şeffaflık idarelerin hesap verebilirliğini sağlayıp genel katılımı arttıracağından izlenen politikalara kamuoyu desteği ve meşrutiyeti de sağlayacaktır.
Meydana gelecek ekonomik şeffaflık hem kaynak dağılımının iyi bir şekilde gerçekleşip, artmasında hem de ekonominin büyümesinde faydalı olacaktır.
Aksi takdirde ortaya çıkan piyasa dengesizlikleri ekonomik krizle birleşerek bu ülkenin tüm yurttaşlarını içinde çıkılmaz bir felakete sürükleyecektir. Görünen odur.
En Çok Okunan Haberler
- Meyve suyu devi konkordato ilan etti
- Erdoğan'dan 'emekliler' açıklaması
- Can Grubu'ndan 'şimdi ne olacak' sorusuna yanıt!
- CHP'nin cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?
- Belgrad Ormanları yapılaşmaya mı açılacak?
- Özel: Hepimizin vicdanlarını sızlattı
- Kuzey Altuğ'dan korkutan haber! Çağla Şıkel paylaştı
- 'Erdoğan’ın programıyla ilişkisi var mı?'
- 'Bahçeli efendi yeni uyandı!'
- 'Kürt dostlarımız tarafından...'