10 Ekim katliamı davasında sıra göz yumanlarda

10 Ekim katliamıyla ilgili davada 9 sanık rekor cezaya çarptırıldı.

10 Ekim katliamı davasında sıra göz yumanlarda
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.08.2018 - 22:17

<video:385063>

10 Ekim 2015 tarihinde 100 kişinin öldüğü Ankara katliamı davasında yargılanan sanıklara rekor ceza çıktı. Mahkeme, 9 sanığı 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 10 bin 557 yıl hapis cezasına çarptırdı. 5 sanığa örgüt üyeliğinden 12 yıl, 4 sanığa 7.5 yıl, bir sandığa ise yöneticilik suçundan 18 yıl hapis cezası verildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi içerisinde yapılan Gar katliamı davasının 54. duruşmasında dün karar verildi. Yoğun güvenlik önlemleri altında kararı açıklayan mahkeme başkanı Selfet Giray, aralarında İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi gibi firari olan sanıkların dosyasının ayrıldığını ve haklarındaki yakalama kararının beklenmesine karar verildiğini kaydetti.

Binlerce yıl hapis

Açıklanan karara göre, sanıklar Yakup Şahin, Hakan Şahin, Haci Ali Durmaz, Resul Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, İbrahim Halil Alçay, Hüseyin Tunç, Abdulmuttalip Demir hakkında anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs suçundan bir kez, 100 kişinin öldürülmesi nedeniyle de 100’er kez olmak üzere toplam 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Aynı 9 sanığa, olayda yaralanan 391 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan toplam 10 bin 557’şer yıl hapis cezası verildi.
İzinsiz patlayıcı madde bulundurmak suçundan Yakup Şahin, Hüseyin Tunç, Abdulmuttalip Demir, Metin Akaltın ve Burak Ormanoğlu, ayrı ayrı 10 yıl hapis ve 40 bin TL adli para cezasına çarptırıldı.
Metin Akaltın ve Burak Ormanoğlu, 6136 sayılı yasaya aykırılık suçundan ayrı ayrı 10 yıl 6 ay hapisve 36 bin TL adli para cezası aldı.

Hakan Şahin, ruhsatsız silahtan 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez ve Yakup Karaoğlu, ayrı ayrı 12 yıl hapis cezası ile cezalandırıldı. Sanıklar Esin Altuntuğ, Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım, Abdulhamit Boz, silahlı terör örgütüne üye olmaktan ayrı ayrı 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Erman Ekici’ye, silahlı terör örgütü yöneticisi olmak suçundan 18 yıl hapis cezası verildi. Kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından da sanık Ekici hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.

Göz yumanlar cezasız kaldı

Gar katliamı davasında çıkan karar, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir davada verilen en büyük hapis cezası oldu. Ankara Gar katliamı davası burada bitmedi. Katliamda sorumluluğu bulunan kamu görevlileri yargıda hesap vermedi. 10 Ekim 2015’te gerçekleştirilen katliam, devletin kurumlarının gözü önünde yapıldı.

Gaziantep’te yıllar boyunca örgütlenen IŞİD’in faaliyetlerine göz yuman emniyet ve istihbarat, burada oluşturulan hücreleri adım adım takip etmesine karşın zamanında operasyon yapmadı. Suriye’den elini kolunu sallayarak Gaziantep’e gelen, buradaki hücre evinde hazırlanan ve 9 Ekim 2015 gecesinde yola çıkan iki canlı bombayı taşıyan araç, Ankara’ya gelene kadar hiçbir aramadan geçirilmedi.

Ellerini kollarını sallayarak geldiler

Başkentin göbeğinde binlerce kişinin katılacağı barış mitinginin düzenleneceğinin bilinmesine karşın, Ankara Emniyeti başkent girişinde arama noktası oluşturmadı. Canlı bombalar, elini kolunu sallayarak mitingin toplanma alanı olan Gar Meydanı’na geldi. Gar Meydanı’nda sadece 75 polis güvenlik önlemi nedeniyle bulunuyordu. Saat 10.04’te 4 saniye aralıkla canlı bombaların infilak etmesi sonucu 2’si çocuk olmak üzere 100 kişi öldü, 391 bir kişi yaralandı.

Patlamanın ardından kamu görevlilerinin ihmali İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporuyla tespit edildi. Katliam öncesinde canlı bomba eylemi yapılacağına ilişkin istihbarat raporları, gizlendi ve gerekli önlem alınmadı. Ankara Valiliği, sorumluluğu bulunan emniyet görevlileri hakkında soruşturma izni vermedi. Ankara Başsavcılığı da bu karara itiraz etmeyerek, kamu görevlilerini soruşturmaktan kaçındı.

Katliamlar birbirini besliyor

Terör örgütü IŞİD’in Irak’ta Şengal bölgesinde 3 Ağustos 2014’te başlattığı katliamda 5 binden fazla Ezidi inançları ve kimlikleri nedeniyle katledildi. Yaklaşık 10 bin Ezidi kadın ve çocuk esir alındı.
Ezidi kadınlar ve kız çocukları köle pazarlarında satıldı, ağır sistematik işkencelere, taciz ve tecavüze uğradı.Yüz binlerce Ezidi, anavatanlarından göç etmek zorunda kaldı. Katliamdan kaçabilenler göç yollarında haftalarca açlık ve susuzlukla karşı karşıya kaldı, yollarda yaşamını yitirdi. Terör örgütü IŞİD’in elinde halen 3 bin Ezidi kadının olduğu belirtilirken, katliamın 4. yıl dönümünde anma etkinlikleri düzenlendi.
HDP milletvekilleri Feleknas Uca, Dersim Dağ ve İmam Taşçıer, beraberlerindeki sivil toplum örgütü temsilcileriyle Şengal’de ziyaretlerde bulundu. Heyet, terör örgütü IŞİD’in saldırdığı köyleri ziyaret etti.

3 Ağustos çağrısı

Diyarbakır’daki anma töreni Sanat Sokağı’nda gerçekleştirildi. Yolun her iki yönünde tek sıra dizilerek, insan zinciri oluşturuldu ve 1 dakikalık sessiz eylem yapıldı. Türkçe ve Kürtçe olarak okunan açıklamada, “3 Ağustos gününün ‘Kadın kırımı ve Soykırıma karşı Uluslararası Eylem Günü’ olması için 2016 yılında yaptığımız çağrıyı yineliyoruz” denildi.

Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu, İstanbul’da anma etkinliği gerçekleştirdi. Tünel’de düzenlenen törende konuşan HDK Eş Sözcüsü ve HDP Muş milletvekili Gülistan Koçyiğit, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı davasında karar beklendiğini hatırlatarak “Bütün bu katliam silsileleri birbirini besliyor. Uluslarası güçler, dünya kamuoyu Şengal’e karşı dursaydı Suruç olmazdı. Suruç etkin bir şekilde soruşturulsaydı Ankara olmazdı. Ankara etkin soruşturulsaydı Antep’teki düğün saldırısı olmazdı” ifadelerini kullandı.

HDP’den yasa teklifi

HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, Ezidilere yönelik katliamın soykırım olarak tanınması için TBMM’ye kanun teklifi verdi. Katliamın Avrupa Parlamentosu tarafından Ezidi Soykırımı olarak tanındığını vurgulayan Sarısaç, “Özellikle Türkiye’de yaşayan 20 milyon Kürt’ün öz kardeşleri olan Ezidîlerin maruz kaldığı katliamın Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından ‘Ezidi Soykırımı’ olarak kabul edilmesi halklar arasındaki bağı güçlendirecektir” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler