1 Mayıs yeniden

1 Mayıs 1886’da yaklaşık 350 bin işçinin çıktığı grevle tarih, işçi sınıfının böylesine örgütlü ve kararlı tepkisine ilk kez tanık oldu.

1 Mayıs yeniden
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 01.05.2021 - 15:58

Günlerden 1 Mayıs...Yani işçinin emekçinin bayramı... Yani emek ve dayanışma günü... Kısaca hatırlayacak olursak, 1850'li yılların ikinci yarısnda Avustralya Melbourne'de taş ve inşaat işçilerinin, günde sekiz saatlik çalışma için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar düzenledikleri yürüyüş ile ilk kıvılcımı yakılan gün...

Amerikan iç savaşının ekonomik faturasını ucuz iş gücüyle ödemeye çalışan sermayeye karşı ABD’de 1881 yılında yarım milyon işçiyi temsilen kurulan örgütlü meslek ve emek birlikleri federasyonunun saat saatl iş günü mücadelesini eylemlerle ülke geneline yaymaya çalıştığı gün...

İlk yürüyüşten tam 30 yıl sonra yani 1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktı. Şikago'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Yalnızca işçi gösterisi olarak kalmadı. Aslında uzun süredir devam eden siyah-beyaz ayrımına da karşı bir adım atıldı. Çünkü,  Kentaki'de 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Kentaki'de parklara siyahlar alınmıyordu. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler önyargı duvarlarına da birer balyoz indirdi.

GREVLER İDAMLAR

1 Mayıs 1886’da yaklaşık 350 bin işçinin çıktığı grevle tarih, işçi sınıfının böylesine örgütlü ve kararlı tepkisine ilk kez tanık oldu. Eylemcilere ateş açıldı, onlarca işçi öldü, işçi önderleri idam edildi, binlerce işçi işten çıkarıldı… ABD İşçi Federasyonu, sekiz saatlik iş günü elde edilinceye kadar her yıl 1 Mayıs’ta kitle gösterileri düzenleme kararı aldı. ABD’de yaşanan bu olaylar uluslararası işçi örgütlerini harekete geçirdi. Aynı aylarda Fransız ve Belçika İşçi Sendikaları Konfederasyonları da sekiz saatlik iş günü için mücadele kararı verdi. Sonra II. Enternasyonal, 1890 yılından başlamak üzere 1 Mayıs’ı işçi sınıfının uluslararası birlik ve dayanışma günü ilan etti. O tarihten itibaren 1 Mayıslar bütün ülkelerde uluslararası işçi bayramı olarak kutlanmaya başlandı ve birçok ülkede tatil günü olarak kabul edildi. 1919 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kuruluş kongresinde sekiz saatlik iş günü karara bağlandı.

BAHAR BAYRAMI!

Türkiye'de ilk 1 Mayıs Osmanlı döneminde 1905 yılında İzmir’de kutlandı. Bunu 1909 Üsküp kutlaması izledi. İstanbul’da ise ilk 1 Mayıs kutlaması 1910 yılında yapıldı. İktisat Kongresi’nde 1 Mayıs, “Amele Bayramı” adıyla yasalaştı ancak iki yıl sonra yasaklandı. 1935’te 1 Mayıs, oldu Bahar Bayramı... Yasaklı, yasaksız yıllarca kutlandı 1 Mayıs. Zaten 8 saatlik iş günü 1936 yılında düzenlenen iş yasası ile kabul edilmiş durumda. 

85 YILDIR VAR AMA...

Peki 85 yıldır ülkede yasal olarak çalışma süresi 8 saat de, yurdum kadını daha doğrusu iş bulabilen yurdum kadını günde kaç saat çalışıyor. Çalıştığının karşılığını ne kadar alıyor. Türlü çeşitli kurum, kuruluş, oda, dernek, sendika, birlik tarafından yapılmış onlarca çalışma, araştırma söz konusu. Gerek yerel gerek küresel çalışmalar, raporlar...

Tabii ki tahmin ettiğiniz gibi küresel olarak da kadınlar genel olarak daha uzun çalışma saatlerine mahkum. Ama bizim ülkede daha da mahkum. Genel olarak kadınlar aynı işi yaptıkları erkeklerden daha az ücret alıyor ama Türkiye'de uçurum daha fazla. Evde yapılan, ücretsiz işi saymıyoruz bile...

Mesela Dünya Ekonomik Formu tarafından yapılan bir araştırma karşılığı ödenen ve ödenmeyen faaliyetler bir arada değerlendirildiğinde kadınların, erkeklerden neredeyse 1 saat fazla çalıştığını ortaya koyuyor. En iyimser veri, günde ortalama 8 saat 39 dakika.

Forumun OECD merkezli 29 ülkeyi kapsayan küresel cinsiyetler arası eşitsizlik endeksine göre, erkekler iş yerinde 7 saat 47 dakika, evde ise 1 saat 30 dakika çalışıyor. Kadınlar ise iş yerinde 8 saat 39 dakika, evde ise 4 saat 47 dakika çalışıyor.

Kadınlar günlük çalıştıkları toplam zamanın yalnızca 3 saat 52 dakikası için ücret alırken erkekler çalıştıkları zamanın günde ortalama 6 saat 17 dakikası için ücret alıyorlar. Ayrıca, hayatlarımızdan da çok rahat bildiğimiz gibi ev içinde yaratılan ve ücrete tabi olmayan iş yükü orantısız olarak kadına düşüyor. 26’sı yüksek gelir grubunda, 3’ü ise yükselen ekonomi olarak değerlendirilen 29 ülke arasında erkekler ve kadınların karşılığı ödenmemiş emekleri arasındaki farkın en az olduğu ülke İsveç olurken farkın en fazla olduğu ülke Türkiye olarak belgelenmiş durumda.

Türkiye'de kadın ve erkek arasındaki ücret farkı okunan okul, yapılan işin niteliği göz önüne alındığında yüzde 7.7 ile yüzde 28.8 arasında değişiyor. 

Pek öyleyse ne yapıyoruz, hemen bugün yani 1 Mayıs'ta yeri ve biçimi ne nasıl olursa olsun en güçlü şekilde pek çok hak için ama en çok da karşlığı da ödenen 8 saatlik iş günü için en güçlü şekilde haykırıyoruz!



Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler