İşte kirli ilişkileri ortaya çıkaran belgelerin tamamı
‘Orada var mı tanıdığın subay?’
24 Kasım 2014; 11.49
Mustafa: Bu Deve Akkoyu’nun ötesinde bi karakol var. (…) Orda var mı abi tanıdığın subay, astsubay arkadaş?
A.B: Türk Yurdu olabilir, orası ha… Ben bi bakayım arkadaşları arıyayım.
Mustafa: Askerlere söyledik de, nöbetçi subay; astsubay kimse çağırmıyorlar, bi konuşsan iyi olur ya … Abi burada 14 nokta tespit ettim araç girişi ile ilgili. Biz burada yeni yeni yerler açıyoruz, en azından arabaları görürlerse, şey yapmasın gece gündüz.
A.B: Tamam ben bi arıyım haber veriyim abi hadi görüşürüz.
‘Hacıveli’yi otoban ettiler’
10 Aralık 2014; 17.48
A.B: Ya burnumuzdan getirdiler. Sen bi kayboldun ortadan. Var ya anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan geldi ya… Otoban ettiler otoban Haciveli’yi.
Mustafa: Yapma ya
A.B: Sonra, bu Gişem denen bir şerefsiz var, Öküz öldürende. Bu araba geçirenin şeyiymiş, Cemil’in bu değnekçisi. Onla uğraştık, gitmiş bizi sağa sola, Cemil’in ondan sonra Şahin’in aklıylan şikayet etmiş, şimdi onlarınan uğraşıyoz
Mustafa: Abi ben bu şikâyeti aldırırım da, senden bi ricam var
A.B: He Alim.
Mustafa: Benim haberim oldu, beni Burak Teğmen’le görüştürebilir misiniz yüz yüze?
A.B: Görüştürürüm gardaş sen iste ….
Mustafa: E şikâyeti filan geri aldırırım, yalnız ben şu an zati hattayım, ben dolaşıyorum abi, on tane inek yakaladım, şimdi on tane koyun onları götürüp teslim edecem.
A.B: He gardaş, bu Hişem’in kulağını mı çekiyon, kafasını mı kırıyon vallahi burnumuzdan getirdi ya...
(1) ‘Asfalt yola çıktılar herhalde’
16 Aralık 2014; 22.38
A.B: Abi gidiyorlar ya kardeşim.
Mustafa: Hangi yöne gittiklerini söyle ben önlerini keserim.
A.B: (yanındaki şahsa: Nerde la malzeme nerde gözüküyo mu) Ali böle senin var ya, şu an sol çaprazında kalıyolar, Çangallı’ya doğru ikinci hattınız oluyo herhalde, asfalt yola çıkmışlar.
Mustafa: Çangallıda indim bura kadar geldim kimse görmedim. Mayın içindeler mi?
A.B: Yok asfalt yola çıktılar herhalde ya.
Mustafa: Bizim asfalta mı?
A.B: He sizin asfalt tarafı, su deposunun hizasından söyleyecem, orda beton bi ev var ilerde 500 metre ilerde iç tarafta zeytinliklerin arkasında doğru kalıyo.
Mustafa: Tamam (…)
(2) ‘Asfalt yola çıktılar herhalde'
16 Aralık 2014; 22.38
A.B: Yok valla gardaş o zaman zeytinliğe bir şey soktu bunları ya.
Mustafa: Ya bak ışık karşı şeye doğru vuruyo, şu şeye doğru vuruyo, bişey görüyon mu benim arabanın önü.
A.B: Dur senin arabaya doğru bakıyım bi saniye yok gitti. Yok ya bi yere dıktılar ya.
Mustafa: Bişey var mı abi?
A.B: Yo bişey yok ya elin boşsa iki laflıyak ya.
Mustafa: Tamam geliyom abi.
‘Yanımda iki arkadaş var’
M.U ile yapılan görüşmeler
24 Kasım 2014, 10.28
Mustafa: Şu an ben sizin kara hatırlıyon mu abi, Land’la karşıma durmuştun. O bölgeye doğru gidiyorum, yanımda iki arkadaş var.
M.U: Evet var. Mustafa: O bölgeleri göstereceğim, bu araç gelen bölgeleri, bilginiz olsun abi, biz oralardayız yani. M.U: Tamam, bu tren yolunun bu tarafına, geçmezsiniz zaten.
Mustafa: Yok yok, o tarafta işimiz yok zaten.
24 Kasım 2014, 15.42
Mustafa: Tam tren hattının dibindeyim… bi gün o beni gösterdin ya abi, dedin. 500 metre batısındayım. Bi kaç ev var, köy.
M.U: Evet.
Mustafa: Yüksekte kule var. Askerler var orda. Ora size bağlı değil mi abi
M.U: Evet bizim Mustafa: Ha. Arkadaşlar ıslık çaldılar da, sana zahmet abi bi bilgilendirirsen
M.U: E tamam ne yapıyım, mayına mı girdin?
Mustafa: Yok mayında değilim; direk hattın öbür tarafındayım abi.
M.U: … Tamam ben şey yaparım, söylerim.
‘Silahlıysa bizimkilerdir abi’
29 Kasım 2014 , 15.46
M.U: Bu bizim karşıda dolaşanlar sen misin?
Mustafa: He abi he, sanırım silahlıysa bizimkilerdir abi.
M.U: Üç beş kişi.
Mustafa: He he bizimkilerdir abi. Onlar orda yeni bir yer açtık, o karşı köyde. Bu arabalardan dolayı, ben gerekenleri söyledim, onlar da böyle bir emniyet aldılar, inşallah bilginiz olsun. Şeye de söylemiştim ben Abdullah üsteğmen vardı, ona da söylemiştim. Sana söylemeyi unuttum abi, kusura bakma. Onlar sürekli gece gece, zaten giderlerse mavi ışıklı, bi de ışıktan gireriz böyle, ışık kapatarak filan girmeyiz, bu tarafa da yani mayın tarlasına falan girecek olurlarsa, bizi bilgilendirirler, haber ederiz size. Tamam mı Murat abi, var mı bi isteğin?
M.U: Yok sağ olasın.
‘Aldım, geldiler abi’
A.U ile yapılan görüşme
24 Kasım 2014; 13.11
A.U: Kolunu kaldırdığın istikametteki kuledeyim, gördüm gördüm …. Size doğru gelen biri var ama.
Mustafa: 3 kişi var abi bana doğru gelen.
A.U: Mayının falan içinde mi diyorsun sen.
Mustafa: Yo aldım aldım geldiler abi bu tarafa geldiler.
A.U: Gördüm gördüm sen gereğini yaparsın o zaman.
A.K ile görüşme
11 Aralık 2014; 23.50
A.K: Selamü aleyküm, Ebu Ali nasılsın?
Mustafa: Sağ olun, kimsin?
A.K: Ben A. Uzman. Ya sen bu Hişam’la görüştün mü hiç? … Ermiş’in orada dere var ya, oraya gelmiş bizi çağırıyor, şimdi o tarafa ben bi konuşsana bununla tekrar.
Mustafa: Tamam abi ulaşıyorum ben.
Altan: Yarın Türkiye’ye gelsin şikâyetini geri almak için mi gelecekmiş bu yarın Türkiye’ye.
Mustafa: İnşallah şikâyetini geri aldırmak için konuşacam...
Ben yetişene kadar, yolları sıksınlar
25 Kasım 2014; 18.59
Mustafa: Şimdi ben bir ihbar aldım da, ihbara doğru gidiyorum. Şeyden, ee yüksek bir ihtimal bazı askerlernen ortaklı çalışıyo olabilirler. İnan bilgim yok. Elbeyli’ye yetişmeden önce bi çadırkent. … Eğer varsa orada bir yardımcı olacağın. Bir komutan rakımı felan hatta ee yolları biraz sıksınlar, ben onlara yetişene kadar, çünkü aramızda 20 kilometre var abi.
A.A: Arada 20 kilometre Kilis’e doğru.
Mustafa: Hee, ben şeye doğru gidiyom, şu an noktaya doğru gidiyorum, eğer varsa imkânın ordan karakol komutanı veya nöbetçi
A.A: Tamam tamam.
Mustafa: Seri bir şekilde Allahualem geçiş olduğunu bilmiyorum ihbar veya … kaçakçılık olabilir…
A.A: Tamam ben baktırırım sen şey yap.
‘Komutanı bağlayabilir misin?’
25 Kasım 2014; 20.06
A.A: O el fenerliler siz miydiniz?
Mustafa: Valla küçük el fenerleriyle, nerdesin abi sen? Benim söylediğim yerde mi?
A.A: Hı hı, baktık biz de sizi gördükte senin adamlar…
Mustafa: A. abi buradaki komutanla şey yapabilir misin beni abe? Mümkün mü, bağlayabilir misin, hani buradaki iş için? Size yardımcı olduğumuz gibi burada bir irtibat kursak.
A.A: Tamam bişey olursa bana burada haber versinler.
Mustafa: Sana ulaşırsak yeterliyse problem yok.
A.A: Ben iletirim şimdi, benim orda iki tane karakolum var, en kötü karakol komutanına iletir baktırırım. …
‘İnin gençler, burada atlayın’
A.B adına kayıtlı telefonla yapılan görüşmeler:
23 Kasım 2014; 18.57
Mustafa Demir: Ben Burak üsteğmene bir tane araç teslim etmiştim, o da sizin karakolun doğu tarafına doğru mu?
A.B: Evet aynı öyle gardaşım, o kazının bittiği yer, toprak yığınının...
Mustafa: Şimdi tam o noktaya mı geleyim, ondan önce bir nokta varsa oraya adam bırakıyım.
A.B: Hayır gardaş şeye adam bırak, bu Ermiş köyü var ya…Toprağın ardında bir şerefsiz var, gözcülük yapıyor, bu onu tutsun diğerini de de o araç teslim ettiğin yerde.
Mustafa: Tabii sen şimdi arabadasın senin yanında kimse var mı nöbetçi duracak?
A.B: Asker var.
Mustafa: Tamam sen beni yönlendirebilir misin toprak tarafına? Ben sana işaret verecem abi; orda indir derse, orda indiririm.
A.B: Tamam ben, geri çıkayım.
Mustafa: Nöbetçiyi indir abi, oradan ayrılmasın.
A.B: İnin gençler, burada atlayın.
‘Mayının içindeyim, gel’
A.B adına kayıtlı telefonla yapılan görüşmeler:
19.12
A.B: Bu araç verdiğin yerinde, mayının içindeyiz. Işık yaktık, mal var, gelsene o taraftan bu tarafa, adamlar var.
Mustafa: Tamam abi, geliyorum.
A.B: Acil gel, fenerle mayının içindeyim, koş gel.
Mustafa: Abi şey, Burak üsteğmene araba verdiğim yer mi?
A.B: He he, o verdiğin az aşağısında, bizim iki tane araç Türkiye tarafında
Mustafa: Tamam.
A.B: Biz de mayının içindeyiz
Mustafa: Abi geldim .
En Çok Okunan Haberler
- Yoğun kar yağışı beklenen iller açıklandı!
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- Afyonkarahisar'da feci kaza
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- CHP'li vekilden Masterchef Sergen'e tepki
- Ölü ve yaralı var!
- AKP'li isim açıkladı!