Çiftçiden 'gıda' uyarısı
Zorluklara rağmen fedakârca üretim yapıldığını belirten TZOB Başkanı Bayraktar, “Tarım gıda güvencesi demek. Çiftçiyi merkeze alan devlet politikalarına ihtiyaç var” dedi.
Tarım sektörünün önemi her geçen gün daha fazla anlaşılıyor. Özellikle küresel Covid-19 salgını süreci ve halen süren Rusya-Ukrayna savaşının bu farkındalığı daha da artıyor. Buna karşın Türkiye’de uygulanan tarım politikaları, bu sektörün küçülmesine neden olurken büyük bir gıda enflasyonuna da yol açtı. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle açıklama yapan sektör temsilcileri de bu tür sorunlara dikkat çekti.
Çiftçinin hızla yükselen girdi maliyetlerine, sıklığı artan doğal afetlere karşın fedakârca üretim yapmaya devam ettiğini vurgulayan Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, en son yaşanan deprem felaketine de atıfla şöyle devam etti:
“Bu süreçte tarım ve çiftçilerimizin önemi çok daha iyi anlaşıldı. Tarım ve gıda sektörü durursa hayat durur. Tarım demek gıda güvencesi demektir. Bunun için çiftçilerimizi desteklemek zorundayız. Çiftçiyi merkeze alan devlet politikalarına ihtiyaç vardır. Tarım sektöründe uygulanacak devlet politikaları değişen hükümet ve bakanlara göre değişmemeli, kalıcı olmalıdır.”
Bayraktar’ın çiftçilerle ilgili güncel talepleri ise şöyle:
- Buğday üreticisi müdahale alım fiyatının açıklanmasını bekliyor. Fiyat artışının enflasyon oranının altında kalmaması gerekiyor. Buğday üreticilerimiz, üretimde yaptığı masrafların, verdiği emeğin ve döktüğü alın terinin karşılığını almak istiyor.
- İthalatın çözüm olmadığı tecrübeyle anlaşıldığından, süt yem paritesi 1.5 civarında tutularak süt üretiminin sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. SGK primleri daha makul ve ödenebilir seviyeye çekilmelidir.
"EŞİTSİZLİK DERİNLEŞTİ"
Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET) Yönetim Kurulu ise sorunların kaynağında bulunan başlıca olguyu şöyle tarif etti: “Günümüzde gıdanın herhangi bir meta haline getirilmiş olması, ulusötesi dev firmaların gıdamızı büyük ölçüde kontrol etmeleri, küresel tarım ve gıda sisteminin eşitsizlikleri derinleştirmesi, emeği sömürmesi, doğayı tahrip etmesi ve aile işletmelerini sahne dışına sürüklemesi sayılabilir.”
2000’li yılların başında yaklaşık 3 milyon civarında olan kayıtlı çiftçi sayısının bugün 2 milyona düştüğünü belirten TARGET, şu anımsatmayı da yaptı: “Bugün kırsalda yaşayanların yaş ortalaması 56’ya ulaştı. Halen ülke istihdamının yaklaşık yüzde 18’ini karşılayan tarım sektörü, milli gelirden yüzde 5 civarında pay alabiliyor. Bu acı durumun başka bir okuması ise Türk çiftçisinin milli gelirden, normal bir yurttaşın aldığı payın üçte birini almasıdır.”
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Çiçekçiyi yumrukla öldürmüştü: İstenen ceza belli oldu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti