AB ve Çin elektrikli araç krizini aşmak için müzakere masasında: 'Temeller sarsılabilir' uyarısı

Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği (AB) ve Çin'in, Çin'de üretilen elektrikli araçlara yönelik tarifelere olası alternatifler konusunda daha fazla teknik müzakere yapmayı kabul ettiğini duyurdu. Ancak açıklamada, önemli eksikliklerin hâlâ devam ettiği vurgulandı.

AB, Çin'de üretilen otomobillerin Çin hükümeti tarafından sübvanse edildiği iddiası ile ortaya çıkan sübvansiyon karşıtı soruşturmasının sonucunda, önümüzdeki hafta Çin'den gelen elektrikli araçlara yüzde 35.3 oranında ek gümrük vergisi uygulayacağını bildirdi. Bununla birlikte, görüşmelerin bu uygulamadan sonra da devam edebileceği ifade edildi.

MÜZAKERELER SÜRECEK

Taraflar, tarifelere alternatif olarak, Çinli üreticilerin olası asgari fiyat taahhütlerini veya Avrupa'daki yatırımlarını değerlendirmeyi planlıyor. Avrupa Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, AB Ticaret Şefi Valdis Dombrovskis ile Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao arasında yapılan video görüşmesinin ardından daha ileri teknik müzakerelerin yapılması konusunda mutabık kalındığı belirtildi.

Avrupa Komisyonu, 27 ülkeden oluşan Avrupa Birliği'nin ticaret politikasını denetleyen bir organ olarak, Çinli muhataplarıyla sekiz tur teknik müzakere gerçekleştirdiğini kaydetti ve "kalan önemli boşluklar" olduğunu belirtti. Dombrovskis ve Wang’ın, AB pazarında eşit bir oyun alanı sağlamak ve Dünya Ticaret Örgütü kurallarıyla uyumlu bir çözüm bulma konusundaki kararlılıklarını teyit ettikleri ifade edildi.

TEMELLERİN SARSILACAĞI UYARISI

Çin, iki hafta önce AB'ye şirketlerle ayrı ayrı müzakere yürütmemesi çağrısında bulunarak bu durumun müzakerelerin "temellerini sarsacağı" uyarısında bulundu. Komisyon, Dombrovskis'in AB yönetiminin Çin Makine ve Elektronik Ürünler İthalat ve İhracat Ticaret Odası (CCCME) ile yürüttüğü müzakerelerin bireysel ihracatçılarla yapılan görüşmeleri dışlamadığını vurguladığını belirtti.

Dombrovskis ayrıca, Çin'in AB konyağı, domuz eti ve süt ürünlerine yönelik soruşturmalarıyla ilgili endişelerini dile getirerek AB'nin bu iddiaları “asılsız” bulduğunu sözlerine ekledi.