Yunan arama ve kurtarma ekibi EMAK üyeleri, Hatay'da yaşadıklarını anlattı

Kahramanmaraş'ta meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından Türkiye'ye sevk edilen Yunanistan Acil Afet Müdahale Ekibi (EMAK) personelleri, arama ve kurtarma çalışmaları yaptıkları Hatay'da yaşadıklarını anlattı.

EMAK ekibinden Epipyragos Yiannopoulos, "En büyük hasarın meydana geldiği noktaya ilk ulaşan biz olduk ve İsviçrelilerle birlikte uluslararası güçler için ilk koordinasyon hücresi haline geldik" ifadelerini kullandı.

Nikas Konstantinos, çalışmaların ilk günlerinde "son derece tehlikeli bir çalışma ortamında yerel halktan alınan bilgilerle hareket ettiklerini" belirterek, "Kesin bilgilerle hareket ettik ve güçlerimizi teyit edilmiş canlı olanların üzerine attık. Kurtarmanın ilk birkaç günü bu şekilde geçti ve daha sonra Uluslararası Koordinasyon Merkezi devreye girdiğinde bilgiler buradan geldi" dedi.

"BİZE GÜVENDİLER"

Türkiye'deki gazetelerin "Teşekkürler Komşu" manşeti üzerine Konstantinos, "Türk vatandaşlarının tutum ve davranışlarını teyit ediyor. Bize güvendiler, çünkü ayrımcılık yapmadığımızı anladılar" ifadeleri kullandı.

Konstantinos, "Gömülü canlıların sesleri bizi çok etkiledi, daha sonra sesler kesildi ve biz onları tekrar duymak için sabırsızlanmaya başladık. İkinci gün 20 yaşındaki kızın kurtarılması uzun ve karmaşık bir süreçti. Kız, kendisini kurtarmamız için bacağını kesmemizi bile istedi. Ayın 8'inde, 6 yaşındaki kız çocuğunu kurtarma operasyonuna paralel olarak 8 yaşında bir erkek çocuğunu canlı olarak tespit ettik, ona su veriyorduk ve o bize daha fazla dayanamayacağını hatırlattı... Felaketin ortasında küçük bir çocuk geldi ve bize bir kutu bisküvi verdi" dedi.

"ÇALIŞMALARI SON ANA KADAR BIRAKMADIK"

Konstantinos, "Arama ve kurtarma çalışmalarını son ana kadar bırakmadıklarını" kaydederek, "Bu tür durumlarda her ekip bir noktada çalışsa da, ilk gün ayrıldık ve aynı anda dört noktada çalıştık, görev yerlerimizi aramızda değiştirdik. Artçı sarsıntılar bizi engelleyemedi, çalıştığımız alandaki riskleri, kendimiz ve mahsur kalan insanlar için azaltmak üzere eğitildik" diye konuştu.

Türkiye'ye değinen Konstantinos, "Deneyimlerimizden biliyoruz ki, bir afet durumunda önce komşunuzdan ve daha sonra da tüm çevrenizden yardım istersiniz. Bu yüzden komşular olarak önce biz koştuk. Molalarda vatandaşlar kendi başlarına gelip bize bir parça ekmek ya da sıcak çay veriyorlardı. Bir noktada bir erzak standına gittik ve aç ve susuz olan tüm depremzedeler ve evsizler bir kenara çekilip bize öncelik tanıdılar. Bizler kahraman değiliz, sadece insan hayatını kurtarmak amacıyla çalışmak üzere eğitilmiş profesyonelleriz" dedi.