İzmir'in Çernobil'i: Benim bebeğim öldü!

İzmir’in Gaziemir ilçesinde halk arasında 'İzmir'in Çernobil'i olarak bilinen ve yıllar önce toprağa gömülen radyoaktif maddeler nedeniyle risk oluşturan eski kurşun fabrikasının yer aldığı alanın temizlenmesi için çevreciler eylem yapıldı. Çevrecilere destek için gelen bir mahalle sakını “Benim bebeğim öldü. Bütün çevrede kanser hastaları çoğaldı. Hayatımızı tehdit ediyor” diye konuştu.

İzmir'in Çernobil'i: Benim bebeğim öldü!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.01.2023 - 15:05

Toprağa gömülen 500 bin tondan fazla radyoaktif maddeler sebebiyle risk oluşturan, 2013 yılında bu nedenle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 5.7 milyon TL ceza kesilen Gaziemir'deki eski kurşun fabrikasının temizlenmesi tartışmaları sürüyor. 

İzmir’in Çernobil’i Temizlensin Komisyonu, Gaziemir Emrez’de 16 yıl önce tespit edilen 500 bin tondan fazla radyoaktif atığın temizlenme sürecindeki gizliliğinin kaldırılmasını ve şeffaf yönetilmesi için çağrı yaptı. Alana iş makinelerinin girmesinin üzerine çalışmaların ölümcül sonuçlara neden olabileceğinin altını çizen komisyon, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı başta olmak üzere sorumlu kurumlara 14 soru sordu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Gaziemir Belediyesi, meslek kuruluşları ve çevreci hukukçuların yer aldığı İzmir’in Çernobil’i Temizlensin Komisyonu, Gaziemir’in Emrez Mahallesi’ndeki eski kurşun döküm fabrikasının bahçesinde 16 yıl önce tespit edilen tehlikeli atık ve radyoaktif maddelerin temizlenme sürecinin şeffaf yürütülmesi çağrısıyla basın açıklaması düzenledi.  Açıklamaya İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, TMMOB’a bağlı odaların ve çevre örgütlerinin temsilcileri, İzmir Tabip Odası ile İzmir Barosu temsilcileri, akademisyenler, meclis üyeleri, muhtarlar ve çevre halkı katıldı.

Sirenler eşliğinde “Duran Adam” eyleminin yinelendiği toplantıda sürecin bölge halkı üzerine etkileri, hukuki süreçleri hakkında bilgiler verildi. Komisyon adına ortak basın açıklamasını Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Çevre Komisyonu üyesi Helil İnay Kınay yaptı.

“HALA RESMİ AÇIKLAMA YAPILMADI”

Emrez süreciyle ilgili 2021’den beri yürütülen hukuksal mücadeleyle ilgili yaşanan süreci anlatan Kınay, tüm çağrılara rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan ve görevli kurumlardan ciddi bir cevap alınmadığını söyledi. Kınay, “Bu kirli belirsizlik sürerken geçtiğimiz günlerde basında arazinin sahiplerinin bir şirketle anlaştıkları, yakın zamanda temizlik çalışmalarına başlanacağı haberleri yer aldı. Buna rağmen hala bir resmi açıklama yapılmadı” dedi.  İzmir halkı olarak sürecin takipçisi olacaklarını ifade eden Kınay, “Alandaki atıkların çevre ve halk sağlığına yönelik daha fazla tehdit oluşturmaması için temizlik süreci ile ilgili yapılacak çalışmaların hazırlık aşamasından itibaren tamamlanıncaya kadar şeffaf yürütülmesi, bağımsız uzmanlar tarafından denetlenmesi, kamuoyunun şeffaf ve sağlıklı şekilde bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Alanın temizlenmesinin yanı sıra benzer yasa dışı atık ticaretinin önüne geçilmesi için buradaki radyoaktif atıkların nereden kimler tarafından getirildiği mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Tüm adli ve idari kurumları göreve çağırıyoruz” şeklinde konuştu. 

SORULARA YANIT BEKLENİYOR

Kınay komisyon ve kamuoyu adına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Nükleer Düzenleme Kurulu’na ve tüm ilgili kurumlara şu 14 soruyu sordu:

  1. Atıkların miktarı ve alandaki dağılımına yönelik tespit çalışması yapılmış mıdır?
  2. Alandaki radyoaktif ve tehlikeli atıkların bölgeden uzaklaştırılması konusunda neler yapılmıştır?
  3. Haberlerde geçen temizleme çalışmalarına ilişkin hazırlanmış bir proje var mıdır?
  4. Alanda mevcut kirlilik ve etkilerine yönelik izleme ve ölçümler düzenli olarak gerçekleştirilmekte midir?
  5. Bölgede sağlık taraması ve izleme çalışması yapılmış mıdır?
  6. Ülkemize girişi yasak olan nükleer atıkların bölgeye nasıl geldiği konusunda çalışma yapılmış mıdır?
  7. Sürecin sorumluları hakkında yürütülen hukuki süreç ve çalışmalar nelerdir?
  8. Bölgedeki çalışma hangi kurumlar tarafından yürütülecektir?
  9. İlgili kurumların alanda yürütülecek çalışmalara ilişkin programı, takvimi ve süreci nedir?
  10. Bu projeye ilişkin ÇED süreci yürütülecek midir?
  11. 10 Ağustos 2017’de olumlu bulunan ÇED raporuna göre faaliyet yapılacaksa ona ilişkin yapılan itirazlar dikkate alınmış mıdır?
  12. Atıkların ayrıştırılması ve taşınması sırasında ortaya çıkacak kirliliği önleyecek ne gibi tedbirler alınacaktır?
  13. Çalışmaların denetimi kim tarafından yapılacaktır?
  14. Gaziemir’in 16 yıllık sürecinden sorumlu kurumlar tarafından yapılan çalışma ve denetimler güvenli midir? Bağımsız bir denetim süreci gerçekleştirilecek midir?

“BEBEĞİM ÖLDÜ”

Mahalle sakini bir yurtaş, tehdit edildiklerini belirterek, “Ben burada ne yedim içtim bilmiyordum. Bir kamyonun geldiğini gördüm. İmza toplayanlara ceza kesiliyor ve yahut da gidip tehdit ediliyor. Çok dayak yiyen oldu. Biz ne yapabileceğiz biz? Herkes korku içinde. Tehdit de var ve de rüşvet de var. Yani ben kamyonla gözümle gördüm. Kamyonların üstü kapalı kara kara sular aka aka geldi, bir açıldı, gömüldü, gördüm, dibinde oturuyordum. Şimdi o evler yıkıldı. Ben bir aşağı sokağa geçtim ama çocuğumu oradan ot kopardım, piknik yaptım. Bebeğim öldü, akraba evliliği dediler ama değil. Kimse de bizim yanımızda durmadı. Burada insanlarımız yalnız cahil, giremiyoruz, korkuyoruz, Gerçekten en azından 40 kişiye gittim gel diye ama korkuyorlar. Korkuyorlar ya işlerinden korkuyorlar. Fabrikada bir şey yapacak, çok zenginmiş de fabrika sahipleri tehdit eder de öldürürmüş. Kanser hastası komşum ama gelemiyor. Yağmur yağdı, burası kara duman içinde kaldı, kapı pencere açamaz olduk. İtiraz edenlerin çoğu da öldü kanserden. Neyse, Allah sabır versin diyeceğim. Yani çocuklarımız da hepsi küçücük, küçücük, çocuklar özürlü” ifadelerini kullandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler