Yeniliğe uyumlanan ayakta kalır

Yeni kuşak Türk moda tasarımcıları içinde en çok dikkat çeken isimlerden birisi Şansım Adalı. Sudi Etuz isimli markasıyla ürettiği tül kıyafet tasarımları alanında fark yaratan Adalı ile Sudi Etuz’un tasarımlarının arkasında yatan yaratıcı fikirleri ve modanın geleceğini konuştuk.

Sudi Etuz’un “güçlü kadın” formlarını nasıl betimlersiniz?

Cinsiyetten bağımsız, kendinden emin, vücut formuyla barışık, renklerini korkmadan gösteren, kesinlikle eğlenceli, üretken ve çok sosyal...

Volan, tül elbiseler ve avangart görünümlerin sizin tasarımlarınızın imzası olduğunu söyleyebilir miyiz?

Tül, origamik yapı ve dokular Sudi Etuz’un imzası oldu. Her sezon farklı tasarımları, bir öncekinden daha kavramsal olarak işledik ve tül malzemenin en hacimli ve eğlenceli görünümlerine ulaştık. Avangart duruşu sahiplenmek keyifli, ancak Türkiye’de ve dünyada çok değerli isimlere bu sıfatı ithaf etmek çok önemli.

Pandemi süreci sonrasında Türkiye moda haftasında ne tür değişiklikler hissettiniz?

Dijital dönüşüm, diyebilirim. Dijitalin tüm yaşamımıza sahip olmasını uzun zamandır seyrediyorduk. Pandemi de bunu çok daha hızlandıran bir etken oldu. Doktorların çevrimiçi vizitleri, çevrimiçi eğitim, çevrimiçi tasarım provaları… Moda ve tasarım da bundan payını aldı. Moda, popüler kültürün en önemli etkileyicilerinden, bunu da ne kadar etkili bir dijital bütünlükte yaparsa o kadar kalıcı olacak. Tasarım kalıplarının 3 boyutlu hazırlanarak kalıp ve kumaş maliyetinden ve sarfiyatından kurtulabilmemiz, defileleri video-art’la birleştirip tamamen çevrimiçi kurgulamamız, yeni sunum performansları, çevrimiçi showroom’lar… Artık markalar bu yeniliklere ne kadar entegre olabilirlerse uzun süre ayakta kalacaklar. 

Yaratıcılık farklı kaynaklardan beslenir, sizin ilhamınızın kökeninde neler var?

Dünyanın dört bir yanına dağılmış, köklü, birbirinden beslenen, hep birlikte hareket eden bir aileyiz. Hatta son koleksiyonumda bunun en güçlü örneklerini görüyoruz. Bu sezon, Dalyan koleksiyonumu babama ithaf ederken markam Sudi Etuz'un ilk kelimesini de açıklamak istedim. 19. yüzyılın sonunda Suriye’den Adana’ya göç eden aileme verilen Sudi soyadıyla başlayan yolculuk, atalarımın Dalyan’da bir balık çiftliği kurmasıyla devam ediyor. Adana'nın muhteşem lagünlerinde nesilden nesle üretimlerine devam ettiğimiz balık çiftliğinde büyüdüm. Oradaki çocukluk hayallerim, denizle birlikte gelen sualtı düşlerim ve büyüdüğüm doğanın tarihi miras olarak korunan yapısını yansıtmak istedim.

Her bir koleksiyon ayrı bir hikâyeye konuk olmak gibidir. Gelecek koleksiyon için biraz ipucu alsak?

Son üç yıldır teknoloji ile çok yakından ilgiliyim. “Sudi Etuz Digitals” ürünlerinin başarılarına çok yakında tanıklık edeceğiz. Dolayısıyla gelecekte tekstil ve teknolojinin hibrit modelini bir araya getiren, çevresine ve dünyaya çok faydalı çalışmalar yapan bir yaşam modelim ve iş kurgum olacak.

Sürdürülebilirlik moda dünyasının gündeminde önemli bir yer tutuyor. Sizin tasarımlarınızda sürdürülebilirliğin izleri neler?

Sürdürülebilirlik uzun zamandır koleksiyonlarımıza entegre etmeye çalıştığımız bir kavramdı. Bu başlık altında malzeme arayışlarımızı gerçekleştirdiğimizde denimden deriye, tülden kotona tüm malzemelerin bu düzlemde üretilen versiyonlarını parçalarımıza dahil etmeye başladık. Son koleksiyonumuzla geri dönüştürülmüş plastikten edinilen polyesterle üretilen denimler ve yüzde 100 geri dönüştürülmüş “faux” kullandık. Şimdi de tülün sürdürülebilirlik ilkelerine uygun alternatiflerini ithal etmeye başlıyoruz. Tüm bu farklı malzemeler tasarım estetiğine bilinçli bir etki yapıyor. Malzemeyi tasarıma göre kullanmak yerine, tasarımı malzemeye göre şekillendirme devri artık...

YENİ FİKİRLER VE KAPSAYICILIK

Moda sektöründe iz bırakan bir tasarımcı olmak için sizce neler yapmak gerekiyor?

İnovasyonu ilke edinmek, kapsayıcı olmak, tüketime de çok rafine bir rasyonellikte hizmet etmek. Görselliğin önemini anlamak her üretimin sunumunda yeni fikirler ortaya koymak. Moda ve tasarım her saniye değişen bir kurum ve kavram aynı zamanda, o yüzden yeniyi aramak şart.