Sıcaklara karşı yerel giyim
Yerel ve sürdürülebilir üretime örnek olabilecek Şile bezi, çok paydaşlı proje ve etkinliklerle öne çıkıyor.
Birkaç haftadır ülkemizde de deneyimlediğimiz yoğun sıcaklar, “Her yaz oluyordu” denebilecek türden değil. Climate Central (İklim Merkezi), WWA ve Kızılhaç-Kızılay İklim Merkezi tarafından yayımlanan “İklim Değişikliği ve Küresel Sıcaklıkların Aşırı Yükselmesi: Risklerin Değerlendirilmesi ve Ele Alınması” raporuna göre ülkemizde geçen yıl iklim değişikliğinin etkileri sonucu 47.6 gün aşırı sıcak yaşandı. Eğer iklim değişikliği olmasaydı aşırı sıcak gün sayısı 18.8 olacaktı. Bu sıcak günlerde kentlerde yaşayan bireylerden “ne giysem sıcaklıyorum, bunalıyorum.” gibi sözler duyuyorum.
Giysiler cinsiyet gözetmeden kendimizi ifade etmekte kullandığımız birer manifesto gibi. Bu sırf son yıllarda gelişen sosyal medyanın etkisi değil. Tarihin farklı dönemlerinde ortada dijitalleşme yokken de böyleydi. Peki yaz aylarında hem kendimizi biricik şekilde ifade edebileceğimiz hem de en serin tutacağımız giysiler nasıl olmalı? Doğal kumaşlardan üretilen ve bedenimizin hava almasına izin verecek biçimlerde tasarlanan giysiler bu soruya cevap olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken başka bir nokta ise doğal kumaşların tedariğinde olabildiğince az ayak iyi bırakmak ve yerel değerlere sahip çıkmak. Malum tekstil endüstrisi dünyanın en büyük üçüncü kirleticisi ve tedarikten son üreticiye kadar ürünün belleği temel alınmalı.
SÜRDÜRÜLEBİLİR TÜRK KÜLTÜRÜ
Geçen günlerde İstanbul’un coğrafi işaretli bir değeri olan Şile bezini merkezine alan bir proje hayata geçti. Bu proje hem tedarik sürecinde hem de tasarım ve tüketici ilişkisinde kültürel değer, çevresel sürdürülebilirlik, zamansız moda ve paydaşlarla üretimi vurguluyor. Mudo, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Şile Belediyesi işbirliği ile Tekstil ve Moda Tasarımı Uygulama ve Araştırma Merkezi (TEMAM) danışmanlığında şile bezi ile doğalın izinde bir kapsül koleksiyon hazırlandı. Şile Belediyesi’ne bağlı üretim merkezinde dokunan şile bezleriyle hazırlanan koleksiyonun bir sonraki ayağında şile bezlerinin üzerinde Şileli kadınların işleyecekleri yöreye özgü motiflerin de yer alacağı bir süreç yaşanacak. Kadim Türk kültüründe kumaşların üzerine işlenen öykülere rastlarız. Bu motifler aynı zamanda farklı bir tarih okumasını da gözler önüne serer. Bu nedenle projenin bu ayağı hem hikâye anlatıcılığı vurgusu hem de kadın emeği açısından önemli.
Bu sıcak yaz günlerinde kendimize ve sevdiklerimize giysi seçerken hem insan sağlığını hem de gezegen sağlığını göz önünde bulundurmakta fayda var. Malum gezegen sağlığı ve insan sağlığı iç içe.
KÜLTÜREL BİR DEĞER
MSGSÜ GSF Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı ve Proje Danışmanı Prof. Kemal Can:
Şile bezi yalnızca bir bez değildir. Çözgülerinin, atkılarının ve motiflerinin arasına gizlenmiş, yörenin ve bu kadim toprakların geçmişi, bugünü ve geleceği ile ilişkili boyutları, değerleri vardır. Koleksiyonumuz sosyal sorumluluk düşüncesiyle, çok boyutlu bir değer olan Şile bezini gündeme getirmek, yarınlara taşınmasına katkı sağlamak, çevreci üretim modellerini desteklemek düşüncesiyle yapıldı. Bu nedenle koleksiyondaki giysiler yalnızca dış görünüşleri beğenildiği, fazladan bir giysiye daha sahip olunmak istenildiği için alınmamalı. Bu topraklara ilişkin kültürel bir değere özel tasarlanmış bir ürüne sahip olunacağı bilinci ile tercih edilmeli.
KADINLAR PROJENİN MERKEZİNDE
Mudo Giyim Genel Müdürü Hakan Kavaklı:
Mudo Tasarım Merkezi olarak bu projeye yurdumuzun coğrafi işaretli tekstil ürünlerine sahip çıkmak ve katma değeri yöresel paydaşlarla sürdürülebilir kılmak amacıyla başlattık. Geleneksel yöntemlerle kumaşın üretilmesinde yoğunlukla yöredeki kadınlar çalışıyor, üniversite bünyesinde tasarımları geliştiren ve marka tarafında projeyi yürütenlerin de neredeyse hepsi kadın. koleksiyonda yaklaşık 3 bin metre Şile bezi kullanıldı ve 12 ürün yer alıyor.
ŞİLE BEZİNİN TARİHÇESİ
Şile çevresine 14. yüzyılda göçlerle gelen, Manav da denilen yerel halkın köklü bir dokuma geleneği olduğu biliniyor. Şileli Rumların da İstanbul’dan iplik alarak dokudukları kumaştan iç çamaşırı ve gömlek dikerek yine İstanbul’da sattıkları anlatılıyor. Şile’de bugün bilinen şekliyle dokuma ve işleme ise yaklaşık 200 bir geçmişe sahip. Keten ipliklerle dokuma 1930’lara kadar yoğun bir şekilde devam etmiş. Ancak ilerleyen yıllarda mevsimlerin kurak geçmesi ve ketenciliğin zorluğu nedeniyle dokumada keten yerini pamuğa bırakmış. üretimde 1950’li yıllara kadar İngiltere'den getirilen “İngiliz kıvrağı” da denilen bükümlü pamuk iplik kullanılırken sonrasında İstanbul, İzmir ve Denizli’de üretilen pamuk ipliği tercih edilmiş. Günümüzde Şile bezi üretiminin büyük bölümü motorlu dokuma tezgâhlarında yapılıyor. Sınırlı miktarda bez ise Şile köylerindeki atölyelerdeki tezgâhlarda el ile dokunuyor. Üretimin kendine özgü aşaması ise bir çeşit ritüel haline gelen haşıl sökme işlemi için kumaşın deniz suyu ile yıkanması ve Şile kumsallarına serilerek kurutulması. Kumda bulunan iyot ve kuvars kumaşa özel yapısını verirken deniz suyu ipliklerin gözeneklerini seyreltiyor.
FESTİVAL BAŞLIYOR
Şile bezini yurtta ve dünyada daha bilinir duruma getirmek amacıyla düzenlenen Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali’nin 35’incisi yarın başlıyor.
Şile Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlik 11 Ağustos’a kadar sürecek. Yarın akşam belediye meydanından yola çıkacak açılış kortejiyle başlayacak ve festival alanında sona erecek kortejin ardından açılış konuşmaları ve dans gösterisi yapılacak. Sonrasında pop müziğin sevilen sesi Buray bir konser verecek.
Şile’nin farklı noktalarında ve Ağva’da yapılacak festivalde Haldun Dormen, Müjdat Gezen, Mustafa Alabora söyleşileriyle yer alırken Sıla, Melek Mosso, Can Bonomo gibi isimler de konser verecek.
Sürdürülebilirlik Haberleri
- İklim Elçisi Seren Anaçoğlu: ‘Harekete geçin’
- Dünyanın geleceği için gözler G20 ülkelerinde
- İyi haber
- 'Doğanın kalbinde hissetmek'
- Bu cop finans cop’u
- Türkiye’den ve dünyadan çevre gündemi
- Mobilyada sürdürülebilirlik zamanı
- Değişen ekonomik modeller ve etkin atık yönetimi
- Başkan Aras: Su kaynakları ranta kurban edilmemeli
- Fethiye Belediyesi’nden “İki Teker Sıfır Karbon” projesi