Kendi ritminde: Nazire
Müzikal bütünlüğü ve vokalleriyle dikkat çeken bağımsız müzisyen nazire, “Seni Seviyorum Kovboy”la karşınızda.
Bazı müzisyenler pek ortalıkta görülmez, şarkıları sessiz ve derinden kitlelere ulaşır, zamanla yayılır. Bugün size onlardan birini tanıtacağım. İsmi Sinem Bereket veya müzikte bilinen ismiyle “nazire”. Üç yıldır tekli olarak yayımladığı şarkılarına bu yıl “zzz” ve “Seni Seviyorum Kovboy”u ekledi. Sözü ona bırakalım.
- Sinem Bereket bizi nazire’yle tanıştırabilir mi?
Aslında ikisi farklı insanlar değil. nazire aynı zamanda benim göbek adım, günlük hayatımda kullanmıyor olsam da kendimle severek eşleştirdiğim ve benimsediğim bir isim. Bu açıdan müzisyen kimliğimle de paralellik gösteriyor. nazire, günlük hayatımda konuşmadığım konuları, kimi zaman hayatıma kimi zaman ise hayal dünyama ait hikâyeleri anlatmamı sağlayan bir persona. İç dünyamı bu denli yansıtması da sanırım nazire'nin aslında olabilecek en otantik şekliyle kendim olduğunu söyleyebilirim.
- Şarkılarınız dijital mecralarda yaklaşık üç yıldır dönüyor ve dinleyen hemen herkes bu şarkılara kapılıp gidiyor. Ancak siz şarkılarınızla eşleşen bir biçimde müzikal yaşamınızda sessiz sakin ilerlemeyi tercih ediyorsunuz sanırım.
Kısmen tercih, kısmen de vakit bulamamakla ilgili. Bir yandan bir tıp öğrencisi olarak derslerin yoğunluğu ve hayatın koşuşturmacası arasında doğal bir ihtiyaç ve keyif olarak kendi kendime yazıyor ve üretiyorum. Böylesine doğal bir sürecin bir şekilde bana iyi ve sadık bir dinleyici kitlesi getirmesi açıkçası çok güzel bir sürpriz olmuştu. Bağımsız bir müzisyen olarak konser ayarlamak, sosyal medyada vesaire ses getirmek de oldukça çetrefilli işler, özellikle de benim gibi biraz daha içe dönük insanlar için.
Bana kalırsa müzik endüstrisinde sesini duyurmakta zorlanan, fırsat eşitsizliği nedeniyle kuytuda kalan çok fazla yetenekli sanatçı var. Onca yoğunluk arasında kendime kalan zamanın tümünü kendi reklamımı yapmaya uğraşmak istemememle alakalı bir durum. Onun yerine yazmayı ve üretmeyi tercih ediyorum ve ne şanslıyım ki zaten paylaştığım şarkılar da ulaşması gereken kişilere ulaşıyor.
- Bu yıl iki tekliniz çıktı, "zzz" ve "Seni Seviyorum Kovboy". İkisi de benzer sesler barındıran tekliler ve bir albümün habercisi gibi duruyorlar.
Uzun süredir kafamda albüm planları var. Geçen sene ingilizce bestelerimden oluşan bir albüme çok yaklaşmıştım ancak içime sinmedi ve yeni insanlarla, yeni bir tarzda bu albümü baştan yapmaya başladım. Tekliler ve henüz yayımlanmamış tüm Türkçe bestelerimden oluşan bir albüm de aklımda ve hatta önceliğim diyebiliriz. Demolar bittiği zaman bu konuda da bana daha önce almadığım kadar destek alabileceğim insanların ve hatta plak şirketlerinin arayışında olacağım, çünkü mükemmeliyetçi bir insanım ve bir albüm çıkaracak olduğumda eserin teknik kriterleri de profesyonelce karşılayabilmesini isterim.
- Şarkı üretim süreciniz nasıl gelişiyor?
Bütün şarkılarımın üretimi odamda, klavyem, gitarım ve bilgisayarımla başlıyor. Daha önce stüdyoda da çalışmayı denedim fakat en azından işin başında kontrol bende olduğunda sürecin çok daha hızlı ilerlediğine ve çok daha kolay olduğuna kanaat getirdim. İşin enstrümantal kısmı benim için söz yazmaktan çok daha kolay ve eğlenceli, dolayısıyla genelde onunla başlıyorum. Özellikle de kafamı meşgul edip de kağıda dökülmeyi bekleyen dertlerim yoksa. Parçalarımdaki tüm klavye ve davullar dijital. Hepsini midi klavyemde ben çalarak kaydediyorum. Vokalleri de aynı şekilde.
Baslar ise parçadan parçaya değişiyor. “Seni Seviyorum Kovboy”un baslarını Berk Çavdar çaldı ve hayal edebileceğimden de iyi bir iş çıkardı. Son iki parçada kendim çaldım ancak Berk yine bazı kısımları yeniden kaydetti ve üzerine kendi gitarlarını da ekledi, çok da güzel oldu. Önceki parçalarımda ise gitarlar ve baslar Mert Avcı ve Zafer Toker'e ait. En sonunda ise mix ve master kalıyor, “Seni Seviyorum Kovboy”un mix/masterı Aytuğ Erdil, sanatçı adıyla Mavi Zebra'ya ait.
KENDİNİ HİCVEDEN ŞARKI
- "Seni Seviyorum Kovboy" oldukça ilginç sözleri olan bir aşk şarkısı. Bize çıkış öyküsünü anlatabilir misiniz?
Bu şarkı, yazdıklarım arasında en hayalperest ve absürt olanı. Bu şekilde masallar anlatmak da en az kendi dertlerimden yakınan şarkılar yazmak kadar eğlenceli. Çıkış öyküsünde pek çok etken var ama en önemlisi geçtiğimiz yıl moda olan ve hala popülerliğini sürdüren kovboy botları. Bununla birlikte küçükken ata biniyor oluşumun nostaljisi ve eski Western filmlerinin büyüsünün de hayal dünyamda bir araya gelmesiyle böyle bir konsept oluştu.
Ardından kendi kendime gelen "bu ne saçma bir Batı romantizmidir?" özeleştirisi ile parçanın yarı ironik bir tonda olmasını istediğime karar verdim. Anlaşılmıyor olabilir fakat bu yüzden özellikle "cheesy" ya da başka bir deyişle banal akor geçişleri ve sözler kullanmayı tercih ettim. Böylece hem romantik hem de kendi Batı hayranlığı ile dalga geçen, eğlenceli ama eleştirel bir aşk şarkısı oldu.
BAĞIMSIZ MÜZİSYEN
- Sanırım uzun süre bağımsız bir müzisyendiniz. Şu an bir plak şirketiyle çalışıyor musunuz yoksa başka çözüm ortaklarınız var mı?
Hâlâ bağımsız bir müzisyenim. BBI Music Co., bitmiş haliyle verdiğim parçaların distribütörlüğü ve duyurusunu yapıyor. Durum böyle olunca işin mix ve master, prodüksiyon aşamalarında yardıma gereksinim duyuyorum. Şu ana kadar gerek Lordlar Sofrası olsun, gerek Berk Çavdar ve Mavi Zebra gibi isimler olsun bu konuda sırf beraber çalışmanın zevki için bana yardımcı olan arkadaşlarım oldu. Minnettarım.
En Çok Okunan Haberler
- Hayatını kaybetti!
- Mansur Yavaş'tan TBMM'ye flaş çağrı!
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- TÜİK ekim ayı enflasyon verilerini açıkladı
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- AKP'den kayyum için ilk açıklama