Kameranın odağı iklim krizi

Dijital çağda iklim krizi ve küresel ısınmanın sonuçlarıyla ilgili bilgi edinilebilecek en iyi kaynaklardan bazıları dijital platformlardaki belgeseller. İşte farklı alanlardan dünyamızın dengesinin nasıl değiştiğiyle ilgili kaynak olabilecek dört belgesel önerisi.

Kameranın odağı iklim krizi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.09.2023 - 11:50

“Sağım solum önüm arkam ekran!” çağındayız. Ekranların içinden dünyaya veya arzu edilen evrenlere geçerken küçük bir dileğim var: Küresel kaynamanın yoğun bir şekilde deneyimlendiği bu zaman diliminde sürdürülebilirlik adına da ekranların desteğini alan insan sayısının günbegün artması.

Sosyal medya bu konuda ümit verici. Öte yandan hazır sonbahar günleri gelmişken ve kentlere dönüş başlamışken siz sevgili okuyucularım için ekobelgesellerden bir seri derlemek istedim.

Margaret Mee and the Moonflower (Margaret Mee ve Ayçiçeği)

1 saat 18 dakika, 2013

1950’lerde Brezilya’ya taşınan İngiliz botanik sanatçısı Margaret Mee’nin üretimleri ve doğa dostu yaklaşımları hakkında Malu De Martino’nun yönettiği Brezilya yapımı bir belgesel. Mee’nin ayçiçeği ile olan ilişkisi, size onun nasıl biri olduğu hakkında daha derin bir bilgi verebilir. Ayçiçeği bir çeşit kaktüs ve yılda yalnızca bir kereliğine, gece çiçeğini açıyor.

Bu çiçeği resmetmek adına yıllara yayılan bir adanmışlık ve sonunda resmedilen ayçiçeği, doğanın dilini öğrenmek için tutkunun, hissetmenin ve beraber yaşamanın dengesinin önemini vurguluyor. Unutmadan sanatçının Amazon Havzası hakkında 15 günlük, 40 eskiz defteri ve 400 civarı bitki illüstrasyonu bulunuyor.

The True Cost (Gerçek Bedel)

1 saat 32 dakika, 2015

Hızlı moda, dünyanın üçüncü büyük kirleticisi. Buna karşın birkaç kere giyilebilecek olan birçok ürün tüketiciler tarafından tercih edilmeye devam ediyor. Aslına bakarsınız bu alandaki bilgi eksikliği de insanların yeri geldiğinde hızlı tüketiminin parçası olmalarına neden oluyor. Gardırobunuzdaki her bir tişört, bir insanın üç yıllık temiz su gereksinimi. UN-Water, 2025 yılına kadar 180 milyon kişinin tam bir su kıtlığı içinde yaşayacağını ve toplam nüfusun yüzde 66’sının sınırlı kaynaklar ve koşullarında yaşayacağını öngörüyor.

Andrew Morgan’ın yönettiği “Gerçek Bedel” belgeselinde hızlı moda endüstrisindeki birçok konu incelikle ele alınıyor. Yönetmen iki yıl boyunca 13 ülkeyi dolaşarak hızlı moda hakkında bilgiler topluyor. Düşük işçi ücretlerinden çevre kirliliğine kadar birçok başlığa yer veren belgeseli izledikten sonra satın almayı arzu ettiğiniz ürünler hakkında satın almadan önce derinlemesine düşüneceksiniz.

Just Eat It: A food waste story (Hepsini Ye: Bir Yemek Israfı Öyküsü)

1 saat 15 dakika, 2014

Kuraklık, aşırı hava olayları ve El Nino etkisi derken küresel ölçekte bir gıda sorunu yaşanıyor. Şöyle ki ülkemizdeki ayçiçeğinin yoğun bir şekilde üretildiği Trakya’da bile bu yıl ayçiçeği veriminin yüzde 70 daha düşük olacağı öngörülüyor. Yani ciddi bir hasat sorunumuz var. Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre ise küresel ölçekte 1.3 milyon gıda çöpe atılıyor ve ne yazık ki atılan gıdaların en az yüzde 40’ı yenilebilecek durumda.

Grant Baldwin tarafından yönetilen bu belgesel, gıda israfı hakkında belgeselin yapımcıları olan Jen ve Grant’ın kişisel deneyimlerini dünyadaki gıda politikaları ile beraber ele alıyor. Altı ay boyunca atık akışına giren yiyeceklerle beslenen çiftin hikâyesi Kanada’daki gıda israfını vurguluyor. Elbette bu israfın tüm dünyada da yapıldığını çok iyi biliyoruz.

David Attenborough: A Life on Our Planet (David Attenborough: Gezegenimizden Bir Yaşam)

1 saat 23 dakika, 2020

Yaşadığımız iklim krizi kendiliğinden oluşmadı. İnsan kaynaklı bir iklim krizi yaşıyoruz. Durum böyle olunca bireyselden özel kuruluşlara ve kamuya kadar birçok paydaşın sorumlulukları var. David Attenborough'un anlatıcı olarak yer aldığı, Jonnie Hughes tarafından yönetilen bu belgesel insanın çevre üzerindeki etkileri merkezine alıyor.

Neredeyse bir ömrü doğaya adayan Attenborough kişisel deneyimlerinin ışığında, birikimleri eşliğinde doğa kayıplarını anlatırken çözümün de hâlâ bizimle olduğunu ortaya koyuyor. Umut verici bir dille kayıpları ele alan bir anlatım ekoanksiyetinin küresel ölçekte gidecek yükseldiği bir çağda iklim iyimserliği adına yapılan iyi üretimlerden biri.