Komünist Manifesto ne zaman yayımlandı? İnsanlığın en etkin kurtuluş reçetesi

Üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve kimi zaman devletsiz bir toplumsal düzenini savunan komünizm fikrinin ilk bildirgesi 'Komünist Manifesto', 21 Şubat 1848 tarihinde Karl Marx ve Freidrich Engels tarafından kaleme alındı. İlk olarak Londra'da yayımlanan bildirge, günümüzde yeni baskılarıyla insanlara ulaşmaya devam ediyor. İşte, Komünist Manifesto hakkında bilgiler...

cumhuriyet.com.tr

Karl Marx ve Freidrich Engels'in fikir babası olduğu komünizmin ilk bildirgesi 'Komünist Manifesto', proletaryanın burjuva düzenini ve üretim araçlarının özel mülkiyetini bir devrimle ortadan kaldırarak sınıfsız bir toplum düzenini gerçekleştirmesi gerektiğini aktarıyor. "Avrupa'da bir hayalet geziyor, komünizm heyulası" sözleriyle açılan, "Bütün ülkelerin işçileri, birleşin!" diyerek kapanan Manifesto, kapitalizme karşı direnenlere zihin açıklığı, kendine güven, girişim cesareti sunmayı sürdürüyor.

KOMÜNİST MANİFESTO NEDİR?

Komünist Parti Manifestosu, Komünist Birlik tarafından yetkilendirilen Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından ilk olarak 21 Şubat 1848'de yayımlandı. Komünizmin ilk bildirgesi olarak tarihe geçen Komünist Manifestosu, ilk olarak İngiltere'nin başkenti Londra'da Almanca koyu yeşil bir broşür olarak basıldı.

Uluslararası Emekçiler Birliği'nin, sosyalist ve komünist partilerin programlarının temelini teşkil eden Komünist Manifesto, uluslararası bir işçi örgütü olan Komünistler Birliği'nin Kasım 1847'de Londra'da yapılan ikinci kongresinde kararlaştırıldığı gibi Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından hazırlandı. Yazılması 1848 yılının Ocak ayının sonlarına doğru tamamlandı ve metin, aynı yıl Karl Marx'ın adıyla önce Almanca, sonra İsveççe yayımlandı. Karl Marx ve Friedrich Engels'in adları birlikte ilk olarak 1872 yılında Leipzig baskısında yer aldı.

İlk İngilizce çevirisi Helen MacFarlane tarafından 1850 yılında yapıldı. Kitap; Marx ve Engels'in 1871 Paris Komünü deneyimiyle ilgili bazı düşüncelerini kapsayan bir ön sözle 1872'de, 1882 tarihli Rusça baskıya yazılmış bir ön sözle, Marx öldükten sonra Engels'in 1883'te Almanca, 1890'da Almanca, 1892'de Lehçe ve 1893'te İtalyanca baskıya yazdığı ön sözlerle birlikte yeniden basıldı. 1888 yılında Samuel Moore'un Engels ile birlikte yaptığı İngilizce'ye çeviri, en çok kullanılan İngilizce baskı oldu.

Manifesto'nun ilk sayfasında yazar olarak Friedrich Engels ve Karl Marx'ın isimleri birlikte yer alır ve ortak yazım şeklinde geçer. Marx'ın ölümünden sonra Engels, 1883 tarihli Almanca baskısının ön sözüne şöyle yazar: "Manifesto'ya egemen olan temel düşünce yalnızca ve tamamıyla Marx'a aittir."

TÜRKİYE'DE ŞEFİK HÜSNÜ ÇEVİRİSİYLE YAYIMLANDI

Dünyanın hemen bütün dillerine çevrilmiş olan Komünist Manifesto Türkiye'de ilk defa kitap olarak Dr. Şefik Hüsnü'nün (Deymer) çevirisiyle 1920'de yayımlandı. İkinci defa Kerim Sadi'nin çevirisiyle 1936'da yayımlanan kitabın 1968, 1970, 1976, 1979'daki çeşitli çevirileri toplatıldı, yayıncıları komünizm propagandası yapmak suçundan mahkum edildi.

Komünist Manifesto'nun pembe kapaklı olan baskısı Türkiye'de 'komünist' sözcüğünün kullanımının sakıncalı sayıldığı dönemde pembe kitap olarak anılıyordu.

KOMÜNİST MANİFESTO NE ANLATIYOR, İÇERİĞİ NEDİR?

Manifesto, 'Burjuvalar ve Proleterler', 'Proleterler ve Komünistler', 'Sosyalist ve Komünist Literatür' ve 'Komünistlerin Var Olan Çeşitli Muhalefet Partileri Karşısındaki Durumu' olmak üzere dört bölümden oluşuyor.

Materyalist tarih anlayışının bakış açısıyla dünya tarihi üzerinde hızla göz gezdirdikten sonra, kapitalizmin gelişmesinin, bugün de parlaklık ve canlılığını koruyan, edebi bakımdan son derece güzel bir anlatımını verir. Birinci bölüm, proleterler ve burjuvalar arasındaki sınıf mücadelesinin doğasını, işçi sınıfını bir devrime götüren 'tahammül edilmez' koşulları açıklar.

'Proleterler ve Komünistler' başlığını taşıyan ikinci bölüm, komünistlerin, devlet, toplum, aile, mülkiyet, toplumsal ilişkiler hakkındaki düşüncelerini açıklar ve devrimle egemen sınıf konumuna sıçrayacak olan proletaryanın burjuvaziyi mülksüzleştirerek, üretim tarzında bir devrim meydana getirmesinin programını, bir sosyalist programı ortaya koyar.

'Sosyalist ve Komünist Literatür' başlığını taşıyan üçüncü bölüm, Avrupa ülkelerinde yaşamakta olan çeşitli sosyalist eğilimlerin karşılıklı ilişkilerini; proleter sosyalizmi ile, küçük burjuva, burjuva, gerici ve ütopyacı sosyalist hareketler arasındaki karşıtlıkları dile getirir.

'Komünistlerin Var Olan Çeşitli Muhalefet Partileri Karşısındaki Durumu' başlıklı dördüncü bölümde de, komünistlerin öteki işçi sınıfı partileriyle olan ilişkilerini ve devrimin arefesinde özü demokratlarla ittifak olan, taktiğini formüle eder.

Karl Marx, 1848 Devrimleri'nden çıkarken, Manifestonun dördüncü bölümünü, askeri diktatörlüklerin darbeleriyle çökertilen parlamentoların yıkıntıları altında bırakacak, ama henüz bir nebula halindeki siyasal kavramlar donanımını da bu darbeler altında biçimlendirecekti.

"AVRUPA'DA BİR HAYALET DOLAŞIYOR"

Kitabın giriş bölümünde komünizm bütün Avrupa'nın korktuğu bir hayalete benzetilir, fakat korkup saldıranları defetmek için de komünistlerin de kendi görüşlerini açıklamalarının zamanı geldiği ifade edilir. Manifestonun girişinden ilgili bölüm şu şekildedir:

"Avrupa'da bir hayalet dolaşıyor; Komünizm hayaleti. Eski Avrupa'nın bütün güçleri bu hayaleti defetmek üzere kutsal bir ittifak içine girdiler: Papa ile çar, Metternich ile Guizot, Fransız radikalleri ile Alman polis ajanları. Muhalifleri tarafından komünist olmakla suçlanmamış muhalefet partisi nerede vardır? Bu lekeleyici komünizm suçlamasını, daha ilerici muhalefet partilerine olduğu kadar, gerici hasımlarına karşı da gerisin geriye fırlatmamış muhalefet nerede vardır?

Bu olgudan iki şey çıkıyor:

I. Komünizmin kendisi, daha şimdiden, bütün Avrupa güçleri tarafından bir güç olarak tanınmıştır.

II. Komünistlerin açıkça, tüm dünyanın karşısında, görüşlerini, amaçlarını, eğilimlerini yayınlamalarının ve bu Komünizm Hayaleti masalına partinin kendi Manifestosu ile karşılık vermelerinin zamanı çoktan gelmiştir.

Bu amaçla, çeşitli milliyetlerden komünistler, Londra'da toplanmışlar ve İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan, Flemenk ve Danimarka dillerinde yayınlanmak üzere, aşağıdaki Manifestoyu kaleme almışlardır."

Marksist Sosyalizm'in klasik söylemi olan ve Marx ve Engels tarafından, bir grup sürgün edilmiş Alman işçisinin talebi üzerine, 1847'de bir parti programı olarak kaleme alınan Komünist Manifesto'nun ilk kısmında Marx, tarihsel materyalizm görüşünü ortaya koyar:

"Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir. Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, bey ile serf, lonca ustası ile kalfa, tek sözcükle, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı-karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir savaş, her keresinde ya toplumun tümüyle devrimci bir yeniden kuruluşuyla ya da çatışan sınıfların birlikte mahvolmalarıyla sonuçlanan bir savaş sürdürmüşlerdir."