Turgut Özakman'ın kaleminden 'Mustafa' / 11

Okuyorum, bazılarını anlamaya çalışıyorum, bazılarına şaşıyorum. Hele bazıları ilginç: Bunlara göre Atatürk ve dönemi hakkında yalan yanlış her şey söylenebilir. Ama gerçeklerin savunulmasını demokrasi karşıtlığıymış gibi görüyor, gösteriyorlar. Kemalizmi tekparticilik gibi sergilemeye çalışıyorlar. Demek ki Kemalizm hakkında toplu iğne başı kadar bir şey bilmiyorlar.

Turgut Özakman'ın kaleminden 'Mustafa' / 11
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 01.01.2009 - 08:23

Atatürk’ün son yedi yılı en yoğun, en hareketli, en canlı, en verimli yıllarıydı

Bu nasıl yalnızlık?

- Filmi savunan genç bir bilim adamı da, filmdeki iddiaya ek olarak, Atatürkün son 7 yılını yalnız geçirdiğini söylüyor. Ne dersiniz?

- Bu son 7 yılda neler olmuş, hızla ve kuşbakışı bakalım mı? Başlıca olayları saymaya başlıyorum: 1931 Türk Tarih Kurumunun kuruluşu, tarih çalışmaları, Afet Hanımla birlikte Vatandaş İçin Medeni Bilgileri yazması; 1932 ilk Türkçe Kuranın okunuşu, Türkçe ezan, Halkevlerinin kuruluşu, 1. Tarih Kongresi, Türk Dil Kurumunun kuruluşu, dil çalışmaları, 1. Dil Kurultayı; 1933 üniversite reformu, Cumhuriyetin 10. yıldönümü; 1934 Balkan Antantının imzalanması, 1. Beş Yıllık Sanayi Planının uygulanmaya başlaması, 2. Dil Kurultayı, yeni devrim kanunlarının çıkarılması, kadınlara seçme-seçilme hakkının verilmesi; 1935 Türkkuşunun, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin, MTAnın, Etibankın kurulmaları, köy eğitmenliğinin kurulması; 1936 DTC Fakültesinin eğitime başlaması, 1. Sanayi Kongresi, Konservatuvarın açılması, Montreux Sözleşmesinin imzalanması, 3. Dil Kurultayı; 1937 Hatay sorunu, ağır sanayinin kurulması, 2. Tarih Kongresi, Atatürkün bütün varlığını hazineye bırakması; 1938, Hatay sorunu dolayısıyla Mersine gelmesi, S. Gökçenin Balkan turu, hastalığının artışı, Savaronada kalması, iki kez Bakanlar Kuruluna başkanlık etmesi, Savaronadan Dolmabahçeye geçmesi, vasiyetini yazması, C. Bayardan 2. Dört Yıllık Plan hakkında bilgi alması, 10 Kasım 1938 sonsuzluğa göçmesi.

Sonuç: Hiçbir yılı hareketsiz, sessiz ve de yalnız geçmemiştir. Bu yıllar Atatürkün en yoğun, en hareketli, en canlı, en verimli yıllarıdır. Maddi ve manevi büyük atılımın, gelişimin önderi, yol göstericisi, destekleyicisidir.

- Genç bilim adamı bunları bilmez mi?

- Bildiği halde öyle diyorsa, hayret. Bilmiyorsa daha hayret!

Tarihi iyi bilmiyorlar

- Filmdeki iddiaları savunan başkaları da var. Onlar için ne diyorsunuz?

- Okuyorum, bazılarını anlamaya çalışıyorum, bazılarına şaşıyorum. Hele bazıları ilginç: Bunlara göre Atatürk ve dönemi hakkında yalan yanlış her şey söylenebilir. Ama gerçeklerin savunulmasını demokrasi karşıtlığıymış gibi görüyor, gösteriyorlar. Kemalizmi tekparticilik gibi sergilemeye çalışıyorlar. Demek ki Kemalizm hakkında toplu iğne başı kadar bir şey bilmiyorlar. Prof. Dr. Sina Akşinin kitaplarını okumalarını dilerim. Bazıları Osmanlı özlemi içinde, Osmanlı tarihini iyi bilmiyor. Kimi gözü kapalı Batı hayranı, bunlar da Batı tarihini bilmiyorlar. Bu karışık durum sağlıklı bir çizgide olmadığımızı gösteriyor. Atatürk de elbette tartışılır, eleştirilir. Ama bunu uydurmadan, çarpıtmadan, saptırmadan, gerçeklere saygı göstererek, uygar, düzeyli bir üslupla yapmalıyız.

Vatanımızı borçlu olduğumuz bir insan olarak bu kadarcık bir saygıyı, özeni, inceliği hak etmiştir sanıyorum.

 

Can Dündar ne diyor?

- Can Dündar bunca açıklama, eleştiri, kınama ve benzeri tepkiden sonra ne diyor acaba?\t

- 15 Kasım günü saat 17.30da Kanaltürkte, Kırmızı Halı programında konuşuyordu. Şöyle dedi:Eksiğimiz çok ama yanlışımız yok.

- Film neredeyse baştan aşağı yanlış. Hayret kere hayret!

Mustafa filmindeki eksikleri tamamlayacağına, yanlışları düzelteceğine inanıyorum

Can Dündar’a sesleniş

Oğlum, filmini iki kez izleyerek, gördüğüm eksikleri ve yanlışları, 60 yıllık emeğime, bilgime, çabama dayanarak açıkladım. Hiçbir akımın, takımın adamı olmadığımı herhalde bilirsin. Amacım sadece doğruyu belirtmek, gerçeği savunmak.

Filmine ilişkin inciten, şaşırtan, üzen, çok düşündüren eksikleri ve yanlışları, bu yazıyla ayrıntılı olarak bilgine sunuyorum. Filmin bu haliyle gösterimde kalması kesinlikle doğru değil. Zaten sorunlar içinde olan halkımıza yeni sorunlar ekleme. Filmi gösterimden çekerek, eksiklerini tamamlayacağına, yanlışları düzelteceğine, incelikten yoksun anlatımları temizleyeceğine güveniyorum. Buna, evde bana verdiğin sözden dolayı değil, sana hâlâ inanmak ihtiyacını duyduğum için güveniyorum.


Senaryoyu yayımla

Filmi böylece, bu haliyle korursan, gerekli değişiklikleri yapmazsan, yanlışta ısrar edersen, hele filmi değiştirmeden dış ülkelere yollayıp da gariban Türkleri incitirsen, bölersen, Türkiye karşıtlarını, Atatürkün iki kez yenip denize döktüğü gözü doymaz emperyalistleri sevindirirsen, bu güvenimi sürdürmeyi başaramam.

Can, Mustafanın senaryosunun yayımlanacağını açıklamıştınız. Senaryoyu bir an önce yayımla ki filmi eksiksiz değerlendirebilelim. Daha gözden ve dikkatten kaçmış birçok eksik ve yanlış olduğunu sanıyorum. Yayımlanırsa okur, eksikleri, yanlışları saptayıp açıklayarak sana yine yardımcı olurum.

 

(Yarın: Bilmeyenler anlatmasın)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler