"Arınç ve Başbakan tetikçiliğe soyunmuştur"
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tetikçiliğine soyunduğunu, kendisini, demokrasinin değil, iktidarın muhafızı gibi gördüğünü'' söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, TBMM Genel Kurulunda dün yaşanan olaylara ilişkin CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Okay, AKP'nin, ''işgalci, hak gasp eden'' anlayışını hep birlikte yaşadıklarını savunarak, Arınç ve AKP Grup Başkanvekillerinin, düzenledikleri basın toplantısıyla dertlerini anlatmaya, masum yüzle, mağdur olduklarını ifade etmeye çalıştıklarını söyledi.
''Çok kaba, hoyrat, siyasetin nezaketiyle bağdaşmayan, parlamentoda örneği çok görülmeyen bir sürecin'' dün akşam yaşandığını belirten Okay, AK Parti'lilerin, siyasi yaşamlarının alışkanlığı olarak, mağduru bir kez daha oynamak istediğini öne sürdü.
Hakkı Suha Okay, parlamento çatısı altında dün yaşanan olayların, Türk siyasi yaşamına kara bir leke olarak gireceğini dile getirerek, ''Dün parlamentoya adeta eşkıya inmiştir'' dedi.
Genel Kurul Salonunda, Başkanvekilinin dinlendiği odada şiddet, saldırganlığın hakim olduğunu ifade eden Okay, TBMM Başkanvekillerinin odasının basıldığını, milletvekillerinin yumruklandığını, muhalefet milletvekillerinin düşüncelerini açıklamalarının engellenmek istendiğini söyledi. Okay, ''Ağızlarından demokrasi lafını düşürmeyenlerin; gece gündüz 'egemenlik halkın' diyenlerin; durmadan TBMM'nin üzerinde hiçbir güç görmediklerini söyleyenlerin, yüce Meclise nasıl baktıklarını gördük. Türkiye'de erkler ayrılığının olmadığını gördük'' diye konuştu.
''Adeta yarıştı''
CHP Grup Başkanvekili Okay, bir siyasi partinin Genel Başkanından, Başbakan Yardımcısına, Grup Başkanvekilinden milletvekiline kadar nasıl faşizan eğilimleri olduğuna Türk halkının, bir kez daha tanık olduğunu savundu.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa Başbakan korumalarının, TBMM Genel Kuruluna girebilmek için kapıları zorladığını ileri süren Okay, Anayasa ve TBMM İçtüzüğünde yer alan hükümler çerçevesinde bir milletvekilinin yaptığı konuşmaya tahammül edilmediğini kaydetti.
''Kendisini hala TBMM Başkanı olarak gören bir zat, TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu'nun odasını bastı'' diyen Okay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sayın Mumcu'ya hakaretlerde bulunarak, muhalefet milletvekillerinin konuşturulmaması konusunda baskı yaptı. Ardından AKP Grup Başkanvekili ağza alınmayacak sözlerle Sayın Mumcu'ya saldırmıştır. Sayın Mumcu'ya yapılan saldırı, aslında milli iradeye, TBMM'nin iradesinin özgürce ortaya çıkmasına karşı yapılmış bir saldırıdır. TBMM Başkanı'na, Sayın Başbakan, 'Siz mi susturacaksınız, ben mi susturayım?' deme cesaretini bulan bir genel başkana, yaranmak için başbakan yardımcıları, grup başkanvekilleri, milletvekilleri adeta yarıştı. Demokrasi ayaklar altına alındı. Bülent Arınç, siyasi hayatında bir tek eser bırakmamış, toplumu birbirine düşman ederek siyasi çıkar peşinde koşan biri olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Boş işlerin boş Bakanı Bülent Arınç, Tayyip Erdoğan'ın tetikçiliğine soyunmuştur. Arınç kendisini, demokrasinin değil, AKP iktidarının muhafızı gibi görmektedir.
Bazı tipler güce taparlar. Geleceklerini güvenceye almak için siyasi parti liderlerinin, tarikat liderlerinin elini öpmekten çekinmezler. Ancak bu kişileri Sayın Mumcu olayında olduğu gibi, bilinçaltları ele verir. Bu tiplerin, toplumda kadınlara şiddet uygulamaktan çekinmeyen tiplerden hiçbir farkı olmadığı böylece ortaya çıkar. Sayın Arınç'ın kadın Başkanvekiline saldırdıktan sonra, Genel Kuruldan adeta kaçar gibi uzaklaşması suçluluğun tezahürü olduğu gibi bu zatın korkaklığının da bir tezahürü sayılmalıdır.''
''Görevinin gereğini yerine getirmeli"
''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın saldırganlığının'' da sadece bir öfke nöbeti olarak değerlendirilemeyeceğini dile getiren Okay, Erdoğan'ın ruh halinin, yaptıkları eleştirilemeyen bir kişi olarak gördüğünü ortaya koyduğunu savundu.
''Vatandaşın gözleri önünde saldırgan yüzlerini sergilemekten çekinmeyenler, kapalı kapılar altında kamu gücünü kullanarak kim bilir neler yapıyordur?'' diye soran Okay, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in de Meclisin itibarını koruması gerektiğini belirtti. Okay, Şahin'i, ''görevinin gereğini yerine getirmeye'' çağırdı.
Okay, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, Meclis İçtüzüğünün 64. maddesinin arkasına saklanmaya çalıştığını, satır satır bildiğini söylediği içtüzüğün 63. maddesinden hiç söz etmediğini kaydetti. Okay, Meclis Başkanının yönetiminden dolayı rahatsızlık varsa 63. maddeye göre usul tartışması açılabileceğini anımsatarak, ''63 olmadan, 64'ü söyleyemezsin'' dedi.
Hakkı Suha Okay, ''Meclis Başkanları, Başkanvekillerinin odalarının yol geçen hanı olmadığını'' ifade ederek, ''Bülent Bey, istediği zaman, kapı açık diye giremez. Herkes haddini bilecek. Hele Meclis Başkanlığını yapacak birisiyle çok daha dikkat edecek. Bizler Grup Başkanvekilleri olarak, Meclis Başkanı veya başkanvekilleri çağırmadığı sürece o odaya gitmeyiz. Orası, o toplantıyı yöneten Meclis Başkanı'nın makamıdır. 'Canım sıkıldı, vurdum tekmeyi, girdim içeri'' deme hakkı kimsenin yoktur'' diye konuştu.
"Siz mi talimat verdiniz?"
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde, Meclis Başkanlığı makamının, ikinci kez, Hükümet yetkilileri tarafından saldırıya uğradığını iddia etti.
''Adeta, Sultan 2. Abdülhamit'in 'istibdat dönemi' hortlatılmaktadır'' diyen Sevigen, önergesinde şu soruları yöneltti:
''Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez sizin Hükümetiniz döneminde yürütmenin, yasama üzerine böyle bir baskı kurduğu görülmektedir. Yaratmış olduğunuz bu manzaradan bir rahatsızlık duyuyor musunuz?
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak, Bülent Arınç adına özür dilemeyi düşünüyor musunuz? Yoksa her zaman yaptığınız gibi azarlamaya devam mı edeceksiniz?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a, Güldal Mumcu'yu, 'Meclisi nasıl idare edeceği' konusunda uyarması için siz mi talimat verdiniz?
İçtüzükte, Meclisin ne şekilde yönetileceği açık şekilde izah edilmişken, yürütmenin yasamaya müdahalesi olarak görünen bu olayda, Sayın Arınç'ın, üstelik bir hanım Meclis Başkanvekilinin işine karışarak, hakaret etmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Hangi kanun, hangi yasa siz ve Hükümet yetkililerine, Meclis Başkanvekilinin odasına giderek baskıda ya da saldırıda bulunma hakkı vermektedir?
Başta Sayın Güldal Mumcu olmak üzere, Türk milletinden özür dilemeyi düşünüyor musunuz?''
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'