Faşizme karşı omuz omuza mücadele!

10 Temmuz 2024 Çarşamba

Fransa’da geçen aydan bu yana yaşanan siyasi gelişmeleri özetlersek...

9 Haziran’daki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) açık farkla ilk sırada yer almasından sonra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa Parlamentosu’nun alt kanadı olan Ulusal Meclis’i feshetti ve erken seçim kararı aldı.

Faşizmin ayak seslerinin giderek yükselmesinin yarattığı bu tehlike karşısında, sol çizgideki Liberation gazetesi 10 Haziran’da kapak sayfasından dev puntolarla “Halk Cephesi oluşturun!” çağrısı yaptı. Sol partiler hemen karar alıp üç hafta sonrasındaki erken seçim için çalışmaya başladı.

AKILCI STRATEJİ, BİLİNÇLİ SEÇMEN 

Yaklaşık 100 yıl önce faşizme karşı bir araya gelen Halk Cephesi’ne atıfla “Yeni Halk Cephesi” (NFP) adıyla kurulan bu birlik, merkez sol, sosyalist ve komünist partileri bir araya getirirken derneklerin, örgütlü işçilerin ve demokratik toplumun katılımını da sağladı. 

Erken genel seçimin 30 Haziran’da yapılan ilk turunda hiçbir parti meclisteki çoğunluk olan 289 sayısına ulaşamadı fakat UBP oyların yüzde 33.1’ini alarak ilk sıraya yerleşti. 

İkinci turda ise solun hedefi gerçekleşti. Sol birleşmekle kalmamış, ikinci turda aşırı sağa karşı merkez partiler ile taktikte anlaşmıştı. Bu sayede UBP’nin birinci parti olması engellenerek mecliste üçüncü parti konumuna gerilemesi sağlandı. Ancak Yeni Halk Cephesi 182 sandalye ile birinci sıraya yerleşse de aşırı sağın meclisteki sandalye sayısını yüzde 60 artırdığını da belirtmek gerek. Yine de UBP’nin iktidardan uzaklaştırılması açısından tarihi bir seçimdi.

Elbette bu sonucun alınmasında, Fransızların faşizm tehlikesine karşı, genellikle tatilde oldukları bu aylarda her zamankinden daha fazla bir oranda oy kullanması da etkili oldu.

Sonuçta hem sol kanattaki partilerin izlediği akılcı strateji hem de halkın bilinçli bir tavır sergilemesiyle faşizme karşı mücadele edildi.

FRANSA’DAN ALINMASI GEREKEN DERSLER VAR

Türkiye’de 22 yıldır iktidarda olan siyasal İslamcı AKP, 2018’den bu yana MHP ile kurduğu Cumhur İttifakı aracılığıyla ülkede faşizmin bayrağını dalgalandırırken buna karşı Cumhuriyetçi merkez partilerin ve sol kanadın izlediği stratejilerin de sorgulanması gerek.

En yakın seçimlere bakarsak, 2018 genel seçimlerinde partilerin ittifak yapması için seçim kanunu değiştirildikten sonra kurulan Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı, bir yanlışlar silsilesi yaratarak bugün içinde bulunduğumuz sonucu doğurdu. 

AKP hukuk devletini çiğneyerek Türkiye’de rejim değişikliği yaptı ve zaman içinde ittifaka Büyük Birlik Partisi ile Yeniden Refah Partisi’ni katıp HÜDA PAR’ın dışarıdan desteğini alırken; CHP ise Millet İttifakı’nı korumak ve sağdan oy almak stratejisine saplandığından parti Kılıçdaroğlu yönetiminde, tam üç yıl önce bu köşede yazdığım gibi, ortanın sağına çekildi.

Ve muhalefet 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde de halkın karşısına seçenek olarak CHP ile birlikte sağ partilerden oluşan Millet İttifakı’nı çıkardı; ittifakta toplumda karşılığı olmayan tarikat savunucusu dinci partiler ile AKP’den kopan siyasal İslamcıların liderliğindeki ufak partiler de yer aldı. Sonuçta taklit aslını güçlendirdi ve haksız, hukuksuz, hileli seçimler sonucunda yine Cumhur İttifakı kazandı. 

HDP’nin girişimiyle kurulan Emek ve Özgürlük İttifakı, sol ve sosyalist oyları HDP güdümüne alma çabasına dönüşünce, bu ittifak dışında kalan sol partiler Sosyalist Güç Birliği’ni kurdu ancak gereken ivme yaratılamadığından etkili olamadı.

Bu hataları hatırlarsak Fransa’da faşizme karşı üç haftada sağlanan birlikteliğin nasıl sonuç verdiğini görebiliriz. 

Türkiye için ÖNCELİKLİ SEÇİM HEDEFİ bellidir: O da LAİK CUMHURİYET ile sorunu olanlarla değil, LAİK CUMHURİYET’i ve HUKUK DEVLETİ’ni yaşatmak için gerçek bir mücadele verenlerle birlikte, ASIL TEHLİKE olan emperyalizm destekli siyasal İslamın yani faşizmin iktidarını engellemektir. 

“Faşizme karşı omuz omuza!” sloganının gereğini yapmak için bu aşamada akılcı strateji budur!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları