Hesap verin!

16 Mayıs 2014 Cuma

VAHŞETİ VE KATLİAMLARI DURDURMAK İÇİN: Hesap verin!

Üç gün içinde ne çok şey öğrendik! Acıyla, kanla, gözyaşıyla öğrendik, ama öğrendik. Öldürülenlerin yasını tutalım, aileleri için dua edelim ama bu vahşeti ve katliamı durdurmak için de önce hesap soralım.
Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi”ni imzalamayan 3 ülke Türkiye, Pakistan, Afganistan. Neden imzalamıyorsun AKP? Hesap ver! Sakın safi patronlara yarayan o uyduruk “İş güvenliği” yasasından söz etme ama!
Çok değil iki hafta önce CHP’nin Soma’daki maden ocaklarıyla ilgili araştırma önergesini reddeden AKP üyeleri... Her biriniz tek tek hesap verin! Verecek bir yanıtınız yoksa, “Emir kuluyuz” demeniz, inanın susmanızdan daha az utanç verici olacaktır.
Başbakan’a soruyorum: Soma’da yaşanan katliamı ve vahşeti, 1800’lerde Almanya’daki, 1900’lerde İngiltere’deki iş kazalarıyla karşılaştırmaya hiç mi utanmadınız? Bu mu sizin Türkiye vizyonunuz?
Enerji Bakanı Taner Yıldız; birkaç ay önce açılışında övgülere boğduğunuz o işletmede, başka bir yerde değil, o işletmede yaşandı bu katliam! Hâlâ nasıl o koltukta oturabilirsiniz? Hâlâ nasıl milletin yüzüne bakabilirsiniz? Vicdan, haysiyet, ahlak? Bu sözcüklerin hiç mi anlamı yok sizin için?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik; “Ölen genç 15 değil, 19 yaşında. Bu da sevindirici durum” dediniz. Ağzınızdan çıkanı kulağınız mı duymuyor? Hâlâ o koltuğa yapışıp kalacak mısınız?
Başbakan ve emir kulu hükümet üyeleri verimlilik, daha çok para, daha çok rant, daha çok gösteriş tutkusuyla yanıp tutuşurken hâlâ her seçimde millete sadaka niyetine kömür dağıtacak mı? Bedelini yüzlerce maden işçisi ve ailesinin ödediği rüşveti, oy karşılığında ortalığa saçacak mı? Ayakkabı kutuları, evlerdeki kasalardaki kara parayı aklamaya çalışacak mı?
Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet suçlamasıyla karşı karşıya olanlar; Soma katliamı ve vahşeti için de “komplo” diyecek misiniz? Paralel devletin işidir diyecek misiniz?
Başbakan’a ve hükümete yalakalık etmek için bugüne dek birbiriyle yarışan işadamları, holding sahipleri, ihale ve inşaat bezirgânları; gazetelere boy boy başsağlığı ilanları vereceğinize, o paraları Soma’da öldürülenlerin ailelerine verin! Gösteriş yapmanızı önler ama işe yarar.
Ve bugüne dek Başbakan’a yalakalık yarışındaki gazeteciler; çıkarlarınızı bir yana bırakıp, hesap sormayı göze alabilecek misiniz?
Sevgili okurlar; Nâzım’ın dizeleriyle destanımızda ve yaşamımızda emeği yücelten “onlar” önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum.

Onlar
Onlar ki toprakta karınca, / suda balık, / havada kuş kadar / çokturlar; / korkak, / cesur, / câhil, / hakîm / ve çocukturlar / ve kahreden / yaratan ki onlardır, / destanımızda yalnız onların maceraları vardır. / Onlar ki uyup hainin iğvâsına / sancaklarını elden yere düşürürler / ve düşmanı meydanda koyup / kaçarlar evlerine / ve onlar ki bir nice murtada hançer üşürürler / ve yeşil bir ağaç gibi gülen / ve merasimsiz ağlayan / ve ana avrat küfreden ki onlardır, / destanımızda yalnız onların maceraları vardır. / Demir, / kömür / ve şeker / ve kırmızı bakır / ve mensucat / ve sevda ve zulüm ve hayat / ve bilcümle sanayi kollarının / ve gökyüzü / ve sahra / ve mavi okyanus / ve kederli nehir yollarının, / sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı / bir şafak vakti değişmiş olur, / bir şafak vakti karanlığın kenarından / onlar ağır ellerini toprağa basıp / doğruldukları zaman. / En bilgin aynalara / en renkli şekilleri aksettiren onlardır. / Asırda onlar yendi, onlar yenildi. / Çok sözler edildi onlara dair / ve onlar için: / zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur, / denildi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Dans hayattır 2 Mayıs 2024
Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları