Sungu Çapan

Kocanız jigolo çıkarsa...

02 Temmuz 2010 Cuma

“Kadınlar için erkek fahişelerin çalışacağı bir genelev niye yok ki?” diye soran eski bir feminist arkadaşım vardı. Fransız sinemasının 1980-90’lardaki en gözde kadın oyuncularından Nathalie Baye’ın başrolünü üstlendiği ve bugün gösterime giren “Cliente-Müşteri” konusu bakımından bu soruyu hatırlattı bana. Çünkü, çocuksuz evliliğini bitirmiş, 50 yaşını yeni devirmiş ama hâlâ çekiciliğini koruyan, televizyonda “Müşterim Ol” adlı, doğrudan pazarlamacı bir tele satış programı sunan Judith’le (N.Baye) aynı programda çalışan tombik ablası Irene’in (Josiane Balasko) kahramanı olduğu, aile, dostluk, aşk ve seks gibi beylik temalar çevresinde dolanan, ince ince işlenmiş bir kadın filmi olarak özetlenebilecek “Müşteri” tüm sırlarını paylaşan bu iki zıt kız kardeşin dayanışmasını hikâye eden, Fransız yapımı bir dramatik komedi olarak rahatlıkla izleniyor.

4 yıl önce kocası Lucas’tan (Richard Berry) boşandıktan sonra seks ihtiyacını gidermek için, internetteki Escort Boy sitelerinden seçtiği genç erkeklerle para karşılığında yatmaya başlamış, özgür kadın Judith’i oynuyor Baye, gerçek aşka ve romantizme yürekten inanan ablasının tüm muhalefetine karşın.

Judith ilk kez otopark kuytuluğundaki bir arabada iş tuttuğu genç Patrick’ten hoşnut kalırken yıllardır beyaz atlı prensini bekleyen Irene de tele satış programına konuk iken Kızılderililer hakkında genellikle Hollywood filmlerinin uydurup yaygınlaştırdığı “Ugh” vb. gibi basmakalıp yakıştırmalara bozuk çalarak programı terk eden Arizonalı “Oturan Boğa” Jim’le (George Aguilar) beklenmedik büyük bir aşka doğru dümen kırıyor.

Bir yandan Patrick adıyla jigolo hayatı yaşarken öte yandan inşaatlarda zenci iş ortağıyla (Felicite Wouassi) birlikte boyacılık-badanacılık yapan, bu arada yaşlı büyük annesine şefkatle bakan, çalıştırdığı berber salonu yüzünden borç ödemek durumundaki kuaför Fanny (Isabelle Carre) ile evli olup yıllar önce kocası tarafından terk edilmiş kaynanası Maggy (Catherine Hiegel) ve metalci, kameralı baldızı Karine’le (Marilou Berry) aynı çatıyı paylaşan, olgun, efendi çocuk görünüşlü Marco (Eric Caravaca) da sürdürdüğü ikili yaşamın tüm zorluklarına dayanmaya, peygamberce çabalıyor ve bütün kazandığını karısının, kaynanasının avucuna sayıyor.

Altın madeninden farksız yeni müşterisi Judith’le karısı arasında iki arada bir derede kalan Marco’nun ikinci gizli işini öğrenmesiyle önce kaçınılmaz kıskançlık triplerine giren Fanny’nin sonradan mali nedenlerle kocasını jigololuğa bizzat teşvik edişiyle gitgide sürprizli bir hal alan filmde görün seyreyleyin neler olduğunu...

Bir ay kadar önce sinemalarda “Yaşamaya Değer” adıyla gösterilen, bizim Fransız kalıp sonradan seyrettiğimiz, genç yönetmen Mona Achache’ın “Amelie” tadındaki güzelim ilk filmi “Le Herisson-Kirpi”de, lüks apartmanın aşka hasret, çirkin, bodur kapıcısı performansına şapka çıkardığımız, usta oyuncu Josiane Balasko’nun, senaryosunu 7 yıl önce yayımladığı ilk romanından uyarlayıp yönetmenliğini (ve Nathalie Baye’la birlikte başrolünü de) üstlendiği “Müşteri”, içerdiği güncel, canlı tiplemeler ve yer yer hınzırca bir sevimlilik sergileyen kimi gözlem ve ayrıntılarıyla ilginçleşen, kadınca duyarlılığı, kadrosu ve oyunculuklarıyla da göz alan bir light komedi.

1975’ten beri Truffaut, Godard, Chabrol, Sautet, Blier, Pialat gibi önemli Fransız yönetmenlerle çalıştığı 80’i aşkın filmi içeren, ödüllü, saygın ve başarılı kariyerinin 35. yılındaki (ve artık 60’lı yaşlarını süren) Nathalie Baye’ın Balasko’nun romanını okur okumaz sinemaya uyarlamasında ilk ‘müşteri’si olduğu “Cliente”, Fransızların genelde Hollywood yapımlarıyla aşık atmaya kalkan, hafif duygusal komedilerinden ayrılan, dişil bir espri ve duyarlılığa da sahip.

Diva Catherine Deneuve’ün peşi sıra gelen, Isabelle Huppert, Fanny Ardant kuşağının önemli oyuncularından Nathalie Baye’ın, duygularını açık etmeyen, kendisiyle barışık, sağlam ve sıkı bir rolde (Judith) hâlâ seyirciyi “baymadığını” da örnekleyen bu farklı kız kardeş hikâyesi çeşitlemesi, çok büyük bir film olmasa da baştan sona meraklısını saran, orta halli bir kadın filminin parıltılarını seyirciye geçiren, şirin bir farklı tipler galerisi halinde seyrediyor.

“Müşteri”, vaktiyle yazıp yönettiği “Gazon Maudit”yle Cesar ödülüne de layık görülmüş Josiane Balasko’nun, toplam kadın sinemacı sayısının oldukça yüksek olduğu Fransa’nın, günümüzde başı çeken, önemli oyuncu-yönetmenlerinden biri olduğunu da kanıtlıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları