FETÖ’nün ‘yapay zekâsı’

22 Eylül 2023 Cuma

Karabağ’da yaşanan gelişmeler, üzerinde fazlasıyla durulması gereken konulardan. Batılı ülkeler Kafkaslar’da yeniden konumlanıyor; kazananların yanında yer alanlar, kaybedenler var.

Ekonomi yüzünden sıkıntı büyük. Türkiye her türlü harcamayı kısmaya, dışarıdan bulabildiği kadar kaynak bulmaya çalışıyor. Merkez Bankası faizi 5 puan artırarak yüzde 30’a yükseltti. Oran, Batılı yabancı yatırımcıların isteğinin altında kaldı. İktidarın bir sıkıntısı da faizlerin hızlı yükselmesinin ekonomiye vereceği zarar. Bu ayda değişmeyen gerçek ise yine her şeye zam gelecek olması...

Bunların arasında önem sırası üstlerde olan FETÖ ve FETÖ ile mücadele konusuna değinmek istiyoruz.

Özellikle yurtdışındaki FETÖ üyeleri kendilerini aştı. Dünyadaki gelişmelerle at başı gidenleri var. Hedefleri yine Türkiye. Son faaliyetleri yapay zekâyla ruh çağırmak. Yapay zekâdan faydalanarak kendilerinden uzak duran cemaatlere saldırıyorlar. Örneğin Erenköy Cemaati. Cemaat liderinin ruh çağırma ayinini yapay zekâ yardımıyla yapıyorlar. Görüntüleri yayıyorlar. Erenköy cemaatinin tabanını manipüle etmek hedefleri.

FETÖ’nün kendisine destek vermeyen diğer cemaatlere yönelik yeni taktikleri de var. Son dönemdeki söylemleri şöyleymiş: Bu devlet bize yaptıklarını eninde sonunda size de yapacak. Bize yapılanlara sessiz kalıyorsunuz ama bize biçilen “son” sizi de bekliyor.

Bu aynı zamanda AKP tabanını AKP yönetimine karşı kışkırtma amacını da içeriyor.

Bütün bu bilgileri bize iletenler, kışkırtma risklerine dikkat çekiyor.

Bir de AKP iktidarıyla yakın ilişkilerde olmadığı zaman zaman basına yansıyan Süleymancılar var. Birçok FETÖ’cünün bu kimliğe bürünerek kendilerini “muhalif” gibi göstermeye çalıştığı söyleniyor. 

Toplumu, dindar insanları tarikat ve cemaatlere bölerseniz tahmin etmediğiniz yeni yeni risklerin ortaya çıkması kaçınılmaz.

Edindiğimiz bilgilere göre FETÖ, durmuyor, “Bitti bu iş” gözüyle bakmıyor. Bulduğu her açıktan sızmaya, devlete ve ulusa zarar vermeye hazır konumda bekliyor. Her fırsatta, yurtdışında bulunan tanınmış FETÖ’cü isimler, sosyal medya hesapları üzerinden her türlü kafa karıştırıcı yayını yapıyor.

Peki bu durumda devlet ne yapıyor?

Bize ulaşan bazı bilgi kırıntılarını umut olarak değerlendirmek ne kadar doğru. Bürokrasi kadrolarına yapılan atamalarda bir refleks geliştirilmeye çalışılıyor. “Cemaatin bürokratı mı olunacak, devletin bürokratı mı olunacak” sorusuna olumlu yönde yanıt veriliyor. Ancak uygulamanın olumlu yönde olduğunu söylemek zor. Özellikle Diyanet’te bir çaba, yöneticileri cemaat mensuplarının dışına çıkarma yaklaşımı var. Bu Fethullahçılığın din kapsamı dışına çıkarılmasının da gereği. Bu anlayış özellikle darbe girişiminin ardından belirginleşti. Kadrolara yapılacak atamalar için kamu görevlisi seçimi için seçenek o kadar da fazla değil. FETÖ ile yaşamının bir döneminde temas etmemiş biri bulunursa, çoğunlukla diğer cemaatlerle ilişkisi ortaya çıkıyor. Cemaat yaklaşımını reddeden bazı isimlere görev verildiği bir gerçek. Ancak bunlar, tavırlarını açıktan dile getiremeyecek kadar az ve korunaksız.

Türkiye’nin ve kutsal inanç alanının başta FETÖ ve benzeri yapıların etkisinin dışına çıkarılması gerekiyor. Büyüyen her yapının, kontrolden çıkması veya başka bir odağın kontrolüne geçme riski artık göze alınamaz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Öldüren eğitim 10 Mayıs 2024
AKP hâlâ uyanmadı 3 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları