MHP lideri Bahçeli’nin seçim için mayısı dillendirmesinin ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan da 14 Mayıs’ı işaret etti. İktidarın tamamen kendi başarısı için uzun uzun üzerinde düşünmesinin ardından bu tarihte karar kıldığı anlaşılıyor. Hangi seçim yasasıyla seçime gidilmesinin kendilerinin yararına olacağını iyice değerlendirdikten sonra bu tarihte karar kılındı. Bir belirsizlik ortadan kalkmış oldu. Ancak iktidar eliyle siyaset üzerinde yaratılan belirsizlikler bitmedi. Örneğin HDP’ye açılan kapatma davası, HDP’nin, kararın seçimden sonraya bırakılması yönündeki resmi başvurusu ve kendi cumhurbaşkanı adayını çıkaracağını açıklaması bu konuda yeni gelişmelerin olabileceğinin de habercisi. HDP konusu son ana kadar siyasette bir bilinmez olarak kalabilir.

Erdoğan, 14 Mayıs ve “Yeter, söz milletin” sloganıyla Menderes dönemine öykündü. Ancak bir türlü örtüşmüyor. Çünkü bu slogan düşünülürken Menderes muhalefetteydi ve iktidara karşı bunu kullanmıştı. AKP, kendisi iktidarda, bunu muhalefete karşı kullanıyor. Bir de slogan içinde “millet” sözcüğü var ki o da doğrudan Millet İttifakı’nı çağrıştırıyor. Bu konuyu seçimde ne kadar öne çıkarırlar göreceğiz.

AKP kulislerinden bazı bilgileri aktaralım. Seçimde bazı önemli, riskli ve ülke gündeminde çokça tartışılan bakanlıklarda görev yapanların dokunulmazlık garantisine alınması için milletvekili adayı olacağı söyleniyor. Diğer konu ise Erdoğan’ın normal hesaba göre dördüncü, kendilerinin hesabına göre üçüncü dönem adaylığı. Genel merkezde, Erdoğan’ın gücünü koruduğu ancak kadroların yıprandığı, bu nedenle de milletvekili adaylarının özenle seçilmesi gerektiği değerlendiriliyor. Yeni dönemde TBMM’de çoğunluk sağlanırsa Erdoğan’ın dördüncü kez aday olabilmesi için TBMM’ye karar aldırılmasının yolu da açılmış olacak. Yani iktidara göre hesap bu dönemle de kapanmıyor.

6’lı masa tarafına gelirsek... Gözlemlediğimiz kadarıyla CHP ve İYİ Parti, ortak adayın artık açıklanması gerektiği noktasına gelmiş. Geriye kalıyor, adayın kim olacağı sorusu. Bu noktada düğümü CHP ve İYİ Parti liderleri çözecek. Masanın son yaptığı toplantısnın ardından yayımlanan bildiride “ortak aday üzerine müzakerelerin başlayacağı” yazılmıştı. Muhalefet tarafında kimse adı yeni duyulacak bir ismin aday olabileceğini sanmıyor. Akşener’in, “seçilebilecek bir aday” duyarlılığının nasıl çözüleceği bu ay sonuna kadar netleşecek. Ortak aday konusunda CHP lideri Kılıçdaroğlu halen ilk akla gelen isim. Sanki bu saatten sonra İYİ Parti de bu konuya fazla itiraz etmeyecek gibi...

Şubat ayı karar ayı olacak.