Şahin Aybek

İktidar değişiyor, eğitimde neler olacak?

04 Nisan 2023 Salı

CHP Ankara Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Grup Sözcüsü Yıldırım Kaya ile değişen iktidarı ve sonrasında eğitimin yeniden nasıl yapılandırılacağını çözüm önerileri merkezli konuştuk.

“Eğitim öğretimi liyakatli kadroların eline teslim edeceğiz. Üniversitelerde de,  Milli Eğitim Bakanlığında da işi ehline teslim edeceğiz. Eş, dost, akraba, yandaş kayırmalarına son vereceğiz. Ders kitapları ve yardımcı kaynak kitaplarının içeriği laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitim anlayışına uygun olarak yeniden düzenlenecek.”

“Ortak Politikalar Mutabakat Metninde de yer aldığı gibi zorunlu eğitimi 1 yılı okul öncesi eğitim olmak üzere, 5 yıl ilkokul, 4 yıl ortaokul, 3 yıl ise lise olmak üzere 1+5+4+3 sistemine geçeceğiz. Her köyde bir okul olacak, öğretmen olacak. Çocuklarımız sabahın köründe yollarda perişan olmayacak. Anne babanın gözü yollarda kalmayacak. Çocuklar köydeki okullarına güven içinde, yürüyerek gidip gelecek. “Atanmayan” öğretmen sorununu kökten çözeceğiz.”

Eğitimin paralı hale getirilmesinden çok muzdaripsiniz... Sık sık kamusal eğitimden, parasız eğitimden, eğitimde fırsat eşitliğinden ve eğitimde adaletten söz ediyorsunuz. Altını çize çize halkın iktidarında bütün bunların yapılacağını söylüyorsunuz. Bunları neye dayanarak yapacaksınız?

Eğitim bir Anayasal haktır. Anayasanın 42. maddesinde “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.” hükmü yer almaktadır. Ayrıca da 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda, milli eğitimin temel ilkeleri yer almaktadır. Biz rafa kaldırılan, uygulanmayan kanunları uygulayacağız. 

Millet İttifakı iktidarında eğitime ilişkin ilk adımlarınız ne olacak?

Türkiye’nin en büyük sorunu liyakatsiz kadroların eline mahkum edilmesidir.  Bu tüm alanlarda olduğu gibi eğitimde de böyledir. Eğitim öğretimi liyakatli kadroların eline teslim edeceğiz. Üniversitelerde de,  Milli Eğitim Bakanlığında da işi ehline teslim edeceğiz.  Eş, dost, akraba, yandaş kayırmalarına son vereceğiz. Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolda eğitimde bilim rehberimiz olacak.

AKP iktidarı döneminde Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı çok tartışıldı. Bu konuda ne yapacaksınız?

Biliyorsunuz Talim Terbiye Kurulu, ders kitaplarını hazırlamak gibi çok önemli bir göreve sahiptir. Böylesine önemli göreve sahip olan Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı üyeliğine, harf devrimine karşı olan kişiler atandı. Bu anormallikler düzeltilecek. Talim Terbiye Kurulunda da “milli eğitim” ile barışık, liyakatli kişiler sorumluluk alacak. 

Ders kitapları ve yardımcı kaynak kitaplarının içeriği laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitim anlayışına uygun olarak yeniden düzenlenecek.

Siz Milli Eğitim Bakanlığının çeşitli vakıf ve derneklerle yaptığı protokollere karşı çıkıyorsunuz. Meclis kürsüsünden bu protokolleri yırtıp attınız. Millet İttifakının iktidarında bu protokoller ne olacak?

Meclis kürsüsünden yırtıp attığım gibi, yırtıp atacağız. Milli Eğitim Bakanlığı görevini hiçbir kurum, kuruluş, dernek, vakıf, cemaat vd. devredemez. Milli Eğitim Bakanlığının bu hizmetleri verecek yeterli sayıda personeli ve uzman kadrosu var. Bu protokoller derhal feshedilecek. Milli Eğitim Bakanlığı hizmetlerini kendi personeliyle verecek.

4+4+4 eğitim sistemini değişecek mi?

Ortak Politikalar Mutabakat Metninde de yer aldığı gibi zorunlu eğitimi 1 yılı okul öncesi eğitim olmak üzere, 5 yıl ilkokul, 4 yıl ortaokul, 3 yıl ise lise olmak üzere 1+5+4+3 sistemine geçeceğiz.

Okul öncesi eğitim zorunlu hale mi getiriliyor?

Evet. Okul öncesi eğitim hem zorunlu, hem de parasız olacak. İsteğe bağlı olarak da 3 yaş ve üzerine erken çocukluk eğitimini vermeye başlayacağız. Tabii ki bunun altyapısını da zaman kaybetmeden ivedilikle kuracağız. Asla bahane üretmeyeceğiz. 

Kreşleri ülke çapında yaygınlaştırarak, okul öncesi çocuklarımıza da eğitim hayatına başlarken fırsat eşitliğini sunacağız. Tüm bunları yaparken kamu, özel sektör, STK, üniversiteler ve yerel yönetimlerle işbirliği halinde olacağız.  “Kreş Ekosistemi Modeli”ni ve “Erken Çocukluk Bakımı ve Eğitimi Programı’nı hayata geçireceğiz.

Ortaokul ve liselerde açık öğretim yaygınlaşmaya başladı. Bu konuda ne yapacaksınız?

 Açık öğretim ortaokulu ve açık öğretim liselerine düzenleme getireceğiz. 18 yaş altı çocuklarımızın açık ortaokul ve liselere gitme koşullarını ortadan kaldıracağız. Çocukların maddi imkansızlıktan açık ortaokul ve liseye gitmesine ya da çocuğun çalıştırılmak için açık ortaokul ve liseye alınmasına izin vermeyeceğiz. Sosyal devlet aileyi ve çocuğu koruma altına alarak ihtiyaçlarını karşılayacak. Çocuğun okuluna devam etmesi sağlanacak. 

Öğrencileri istemedikleri liseleri türlerini tercihe zorlayan sistem değişecek mi?

Bu konuda çok netiz. İlkokuldan başlayarak, çocuklarımızın yeteneklerini destekleyen bir sistem kuracağız. Öğrencinin ilgisi, tercihi, yeteneği ve akademik başarısını esas alan bir rehberlik ve yönlendirme sistemi olacak. Hiçbir öğrenci tercih etmediği bir lise türüne gitmeye zorlanmayacak. Nitelikli ve niteliksiz okul ayrımına ve eğitim anlayışına son verilecek. Tüm okullar nitelikli olacak. 

Eğitime erişimi kolaylaştırmak için yatılı eğitime yatırım yapılacak mı?

Evet, eğitime erişim imkanı olmayan bölgelerde, merkezi Yatılı Bölge Ortaokulları ve pansiyonlu liseleri yaygınlaştıracak, OSB’ler (Organize Sanayi Bölgeleri) bünyesinde de Yatılı Teknoloji Liseleri kurulacak.

Kapatılan köy okullarını açacağınızı, taşımalı eğitime son vereceğinizi söylediniz. Köy okulları ne zaman açılacak? Deprem bölgesindeki köy okullarının açılmasına öncelik verecek misiniz?

AKP iktidarı köy okullarını kapatarak taşımalı eğitime geçti. Çoğu aile bu işkenceden kurtulmak için köyünü terk etmek zorunda kaldı. Millet İktidarının ilk yapacağı işlerden biri de 2023-2024 eğitim öğretim yılında kapatılan yaklaşık 20 bin köy okulunu açmak ve taşımalı eğitime son vermek olacak. Bu köylere yeterli sayıda öğretmen ataması da yapacağız.

Her köyde bir okul olacak, öğretmen olacak. Çocuklarımız sabahın köründe yollarda perişan olmayacak. Anne babanın gözü yollarda kalmayacak. Çocuklar köydeki okullarına güven içinde, yürüyerek gidip gelecek.

Köylerde kapatılıp bakımı yapılmayan harabeye dönen okullarımızın tamiratını yapacağız, bazı kişilerin kullanımına verilen okullar geri alınacak, ihtiyacı olan köylere yeni okullar da yapılacak.

Deprem bölgesindeki illerde vatandaşlarımızın büyük bir bölümü köylerine gitti. Bu köylerde de hızla konteyner okullar açarak eğitim öğretime geçeceğiz. Deprem bölgesindeki çocuklarımızın, gençlerimizin eğitimde geri kalmaması için her türlü imkanı seferber edeceğiz. 

YÖK’ü kaldıracak mısınız?

Evet. Her zaman söyledik, darbe ürünü antidemokratik bir kurum olan YÖK’ü kaldıracağız. Ortak Politikalar Mutabakat Metninde de yer aldığı gibi “Yükseköğretim kurumlarının akademik, idari ve mali özerkliğine müdahale etmeksizin yükseköğretimin planlanması ve yükseköğretim kurumları arasında koordinasyonun sağlanması şeklinde sınırlı görevleri bulunan bir kurul kuracağız.”

Öğretmen açığı kanayan bir yara, atanamayan öğretmenler de yıllardır atanmayı bekliyor. Bu sorunu nasıl çözmeyi planlıyorsunuz?

Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu defalarca açıkladı. Türkiye’de öğretmen açığı olmayacak, atanmayan öğretmen mağduriyeti de ortadan kaldırılacak. İktidarımızın ilk yılında, 15 Mayıs 2023 ile 15 Mayıs 2024 yılları arasında 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Ayrıca da Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, 29 Ekim 2023 tarihinde 100 bin öğretmen ataması daha yapacağız. Yani iktidarımızın ilk yılında toplam 200 bin öğretmen ataması yapmış olacağız.

Tabii ki bu atamaları branş ihtiyaçlarını belirleyerek, adaletli bir şekilde yapacağız. 

Öğretmen açığını hızla kapatmak için atamalara diğer yıllarda da devam ederek “atanmayan” öğretmen sorununu kökten çözeceğiz. 

Öğretmenlerin sorunlarını nasıl çözeceksiniz? Öğretmen yetiştirme politikası yeniden düzenlenecek mi? Öğretmenlerin ekonomik ve sosyal hakları verilecek mi? Öğretmenlik Meslek Kanunu ne olacak?

Öğretmen açığı ve atanmayan öğretmen sorununun bir daha yaşanmaması için öğretmen yetiştirme politikasında köklü değişiklikler yapacağız. Eğitim fakültelerinin niteliğini  yükselteceğiz, kontenjan sayılarını ihtiyaçlar doğrultusunda ayarlayacağız. Üniversite sınavlarında öğretmenlik tercihlerine taban puanı sınırlaması getireceğiz.  

Öğretmenlerimiz insan onuruna yakışır bir maaş alacak, sosyal hakları ve iş güvenceleri verilecek. Tüm öğretmenlerimiz kadrolu çalışacak; sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen uygulamasına son vereceğiz. 

Öğretmenlerimiz hak ettikleri saygınlığa kavuşacak. Öğretmenlik Meslek Kanunu yeniden Meclis gündemine getirerek, sendikalardan, eğitim uzmanlarından, üniversitelerimizden görüş alarak gerekli düzenlemeleri yapacağız.

Öğretmen atamalarındaki mülakat kalkacak mı? Daha önce yaşanan mülakat mağduriyetleri, KPSS mağduriyetleri ne olacak?

Söz verdiğimiz gibi, öğretmen atamalarındaki mülakat sistemini kaldıracağız. Öğretmen atamalarında mülakat demek torpil demek, yandaşların kayrılması demek; 60 alan atanırken, 90 alanın elenmesi demek. Mülakatı kaldırmakla da kalmayacağız, KPSS’den yüksek puan almasına rağmen düşük puan verilerek elenen öğretmenlerimizin de haklarını iade edeceğiz. KPSS’de yaşanan mağduriyetleri de telafi edeceğiz. 

Sizin depremin ilk günü deprem bölgesinde olduğunuzu biliyoruz. Orada eğitim öğretimi de yakından takip ediyorsunuz. Deprem bölgesindeki eğitim öğretimin durumu hakkında neler söyleyebilirsiniz? 

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer; deprem bölgesinde MEB’e ait 20 bin 868 bina bulunduğunu, bunlardan yalnızca 24'ünün yıkıldığını, 83'ünde de ağır hasar olduğunu açıkladı. Ancak diğer yıkılmayan binalarının durumu hakkında yeterli açıklama yapılmadı. Bu binalar kullanılabilir mi? Hasar dereceleri nedir bilmiyoruz?

Bakanlık, 10 ilde toplam 3 milyon 784 bin 411 (ilkokul, ortaokul ve lise) öğrencisi olduğunu açıkladı. Son aldığımız MEB verilerine göre sadece 218 bin öğrenci başka illere nakil yapılmış… Bu sayı her an değişiyor… Geriye kalan 3 milyon 428 bin öğrenci hala deprem bölgesinde.

Ancak işin en acı yanı, deprem bölgesinde kalan 3 milyon 428 bin öğrenci için kurulan çadır/konteynır okul sayısı toplamı sadece 1000  (bin). 717 de LGS ve YKS sınavlarına yönelik Destekleme ve Yetiştirme Kursu açılmış.

Deprem bölgesinde yeterli sayıda öğretmen yok, depremi yaşamış öğretmenlerin de desteğe ihtiyacı var. Konteyner okullar yeterli sayıda kurulmamış. Öğrencilerin internet, bilgisayar; eğitim öğretim araç gereçleri karşılanmamış.

LYS ve YKS’ye girecek öğrencilere yeterli destek verilmiyor. Ailesini kaybeden öğrencilere yeterli psikolojik destek sağlanamıyor.

Depremzede vatandaşlarımızın bir bölümü köylerine gitti. Köylerde de hızla konteyner okullar açılması gerek. Ancak bu da daha yapılmamış. 

Milli Eğitim Bakanlığının çok hızlı hareket etmesi gerekirken, maalesef çok yetersiz kaldığını görüyoruz. 

Depremde kaç öğretmen ve öğrencimizi kaybettik, ailelerini kaybeden öğrenciler, LGS ve YKS’ye girecek öğrenciler…  Bu konuda yeterli bilgiye sahip misiniz, neler yapılıyor? 

Milli Eğitim Bakanlığının bu konuda gerekli bilgilere sahip olması ve bunu kamuoyuyla da paylaşması gerekirdi. Ancak bu konulara ilişkin TBMM Başkanlığına verdiğimiz soru önergelerin hiçbirine Milli Eğitim Bakanlığı yanıt vermedi. 

Son olarak Köy Enstitüleri ile ilgili çalışmalarınızı sormak istiyorum. Sizin başkanlığınızda CHP heyetinin 21 ilde kurulan 21 Köy Enstitüsünü ziyaret ettiğini ve incelemelerde bulunduğunu biliyoruz. Köy Enstitüleri konusunda neler yapacaksınız?

Köy Enstitüleri, eğitim devrimlerinin hayata geçirilmesinde çok büyük paya sahip, bugünümüze ve geleceğimize ışık tutan eşsiz bir tecrübe… 

CHP heyetimiz, il ve ilçe örgütlerimiz, sendikalar, dernekler ve üniversitelerden değerli akademisyenlerle yaptığımız incelemelerde Köy Enstitüleri binalarının ve arazilerinin büyük bir bölümünün bakımsızlıktan harabeye döndüğünü tespit ettik. Bu çalışmalarımızın tümünü rapor haline getirerek kitaplaştırdık. 

İlk işimiz Köy Enstitüsü binalarının restorasyonlarını tamamlamak ve müze açmak olacak. Eğitim öğretim yapılan yerlerde devam edilecek, bir bölümü de tarım liselerine dönüştürülebilir. Köy Enstitüsü binalarının ve arazilerinin talan edilmesine asla izin vermeyeceğiz. 

Köy Enstitülerini kurup Türkiye’yi aydınlatanlara borcumuzu ödeyeceğiz. Onlardan ilham alarak, çağımızın tüm imkanlarını kullanarak, daha iyi projeleri hayata geçireceğiz.

Sevgili hocam değerli bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları