Tayyipistan Cumhuriyesi

04 Ekim 2013 Cuma

Önce bazı valiler binalarındaki “T.C.” yazısını kaldırdılar. Sanki onlar Türkiye Cumhuriyeti’nin valisi değillerdi!
Sonra bazı heykellerde 
Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene!” sözünü Niğde’nin Bor ilçesinde “Bütün ümidim gençlerdedir’e!” ya da Batman’daki gibi “Yurtta sulh, cihanda sulh”a çevirdiler.
Ardından şu illerin internet sitelerinden Atatürk çıkarıldı: Siirt, Diyarbakır, Mardin, Hakkâri, Gümüşhane, Tunceli, Şanlıurfa, Konya… Türkiye’nin bağımsızlığının önemli kongrelerine ev sahipliği yapan Erzurum ve Sivas’ta bile dışlandı. Bırakın Atatürk’ü, 
İsmet İnönü ve Turgut Özal gibi iki Cumhurbaşkanı’nı da çıkaran Malatya’da bu adlar da silindi! 
Şimdilerde ise 
“Türklük” andını “diktatörlüğün uzantısı” diye okullardan kaldırdılar! 
Yerine herhalde 
Atatayyip’in, “Tayyipistan El Cumhuriyesi” geçecek! Yasamanın adı “Tayyipistan Büyük Meclisi Mebusanı” olacak. Atatürk’ün“Türk Silahlı Kuvvetleri” de bundan böyle “Tayyip Silahlı Kuvvetleri” adını onurla taşıyacak. “Türk Milli Futbol Takımı” ise “Tayyip Milli Futbol Takımı”adını alacak. “Türk Polisi” de zaten “Tayyip Polisi” olmadı mı?



Mesut Ozil – Özil! 

İngiliz gazeteleri Arsenal’e geçen futbol yıldızı Mesut Özil hakkında,“İngilizceye ‘Ö’ harfini sokan futbolcu” diye yazıyorlar. Bu gazetelerde, İngilizcede olmayan “Ö” harfini Mesut için kullanıldığını görürsünüz. Hatta, Mesut’un İngilizlere tanıtım formasında önce “Ozil” sonra “Özil” adı kullanıldı. 
Gelelim Tayyip’in 
“Matruşka Paketinden” çıkan “Q, W, X” harflerinin artık kullanılabileceği haberine… Okurlarım bilirler… Yıllardır Türkçe abecesinde olmayan “Q, W, X” harflerini kullanmıyorum. 
Türkçenin 
“ses uyumu” nedeniyle bu temel ilke Latin harflerine uyarlanmıştır. İslamiyeti kabul eden Türklerin 900 yıl kullandıkları Arap harflerinde bile bu ses uyumu öne çıkmıştı. Ses uyumu için bazı sözcüklerde “a” harfi üzerine“şapka” kullanılarak “â” yazılagelmiştir. 
Kendilerine özgün abeceleri olan Yunanca, Rusça, Farsça, Çince, Japonca, Rusça sözcükler Türkçe yazılırken, o dilde nasıl söyleniyorsa, öyle yazılması kural olmuştur. 
Latin harflerini kullanan dillerdeki sözcükler ise Türkçede özgün biçimde yazılır. Bu kuralın dışına 
“Q, W, X” çıkmıştır. Örneğin İngilizcede “V” harfi telaffuz edilirken alt dudak ısırılır, “W” söylenirken “U” gibi üflenir. Türkçede böyle bir ayırım yoktur. 
Ben 
“Washington’u (Vaşington) ve “New York’u (Nev York) diye yazıyorum. Ama Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde bir yandan “Vaşington”, öte yandan “New York” tutarsızlığı görülür. 
Toplumbilimci Diyarbakır-Kulp doğumlu Profesör 
Özer Ozankaya’nın bir iletisinin ilgili bölümünü paylaşalım:
‘Q’ harfinin gereksizliği: Okunduğu gibi yazılan ve yazıldığı gibi okunan Türk abecesi, örneğin  ‘keklik’ ve ‘kaşık’ sözcüklerindeki ‘k’  için iki ayrı harf öngörmenin gereksizliğini doğru olarak görmüştür. Bu harfin, kendisinden sonra gelen sesli harfin kalın ya da ince oluşuna göre doğru olarak seslendirilebildiği ortadadır. Türkçeye giren Arapça, Farsça sözcükler açısından da durum böyledir: ‘kaf’ ve ‘kef’ ayrımı yapmaya gerek olmadan‘Kavi’yi de ‘kâtip’i de, ‘kâşâne’yi de, ‘kas’ı da, ‘kes’i de bugünkü abecemizdeki tek ‘k’ harfiyle doğru yazıp doğru okuyabiliyoruz. 
‘W’ 
harfine ne Arapça ne de Türkçe  sözcüklerin yazılıp okunmasında hiç gerek olmadığı açıktır. Ünlü Redhouse büyük sözlüğü de (Turkish – English Lexicon), yalnız ‘v’ (= vav) harfine yer verilmiş,  bu harfle başlayan yüzlerce  sözcük içinden yalnız Arapça  ‘vefa’ ile Türkçe ‘varmak’ sözcükleri için, evet yalnız bu iki sözcük için, üstelik hem ‘v’ hem de ‘w’ ile yazılıp söylenebileceği belirtiliyor! Öbür bütün sözcükler yalnız ‘v’ harfiyle karşılanmıştır! 
‘W’ harfinin Kürtçeyi doğru yazıp okumak için gerekli olduğu öne sürülüyorsa, bu da tümden gerçekdışı, yapay olarak ayrılık çıkarmaya yönelik bir uydurmadır. Çünkü söz konusu sözcükler, Kürtçeye Arapçadan girmiş olan sözcüklerdir; Arap abecesinin tek harfle (vav ile) karşıladığı sözcüklerin bir bölümünü Kürtçede ‘w’ ile karşılamaya kalkışmak, bir sömürgeci bölme oyununa düşmekten başka bir şey olamaz kanısındayım. 
Geriye kalıyor İngilizceden Türkçeye sokulan sözcüklerin İngiliz ve Amerikalının  yazıp söylediği biçimde yazılıp okunmasını sağlama niyeti. Demek ki paketteki 
‘w’ harfi de Atatürk Türkiyesi’ni yıkma niyetindeki sömürgeci Batı’ya verilen bir  ödün oluyor. 
‘X’ harfine gelince, yine yalnız Arapça sözcükler bakımından söz konusu olan ve gırtlaktan çıkarılan “khı” sesini (bunu x ile yazmanın anlamsız ve yanlış oluşu da ayrı!) Türk halkı bin yıldan beri incelterek ‘h’ harfiyle karşılamıştır. Türkçe konuşurken ‘khıdır’ yerine ‘hıdır’, ‘kharab’ yerine‘harab’, ‘khoş’ yerine ‘hoş’ dediğimizde hiçbir anlam yitimi, hiçbir anlama güçlüğü söz konusu olmamaktadır. Ama gırtlaktan çıkarılan seslerin bir dili çok kaba-saba yaptığını, kendi anadili olan Hollandaca için Joseph Luns’un nasıl yana-yakıla  anlattığını, bu yüzden hep İngilizce konuşmayı yeğlediğini söylediğini anımsayalım. Türkçenin ise dünya dilleri içinde en güzel-tınılı dillerden biri sayıldığını göz önünde tutalım. Ulusumuzun bin yıldır kullandığı‘hizmet’ sözcüğünün ‘khızmet’, ‘hatır’ın ‘khatır’ … diye yazılıp söylenmesini mi istiyorlar! 
Özetle, ister Türkçe, isterse Kürtçe açısından bakılsın, ‘khı’ sesinin geçtiği sözcüklerin  hemen tümünün Arapça ve Farsça olduğunu bir kez daha vurgulayalım!” 
Paketin ardından İçişleri Bakanı Muammer Güler’in “Q, W, X harfleri resmi yazışmalarda kullanılmayacaktır!” açıklaması ile bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demiş olmuyor mu? Anlaşılan Matruşka bazı tavukları kandırmada kullanılan “Gel bili bili…” anlamını taşıyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları