Lice: Türkiye'nin Sicilyası!

05 Temmuz 2013 Cuma

Diyarbakır’ın Lice ilçesini oldum olası merak etmişimdir! Merakıma, yaşamsal ve siyasal bazı rastlantılar neden oldu. Lice ilçesi toplumsal ve siyasal alanda önemli bir doktora tezine konu olabilir!
Dışişleri Bakanlığı ve TBMM Başkanlığı yapan
Hikmet Çetin, SBF’den sınıf arkadaşımdı. İlk kez Lice’yi doğum yeri olduğu için ondan duymuştum.
Sonra 1975’te gazeteci olarak 6.6 gücünde, 23 saniye süren ve 2 bin 400 kişinin ölümüne neden olan Lice depremiyle beynime kazındı.
1969’da yazdığım ve ödül getiren
“Afyon Raporu” nedeniyle uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgileniyordum.
1976’da İstanbul’da 11 kilo eroin ile yakalandığında adını ilk kez duyduğum
Hüseyin Baybaşin de Lice doğumluydu. Uyuşturucu mafyasında “Baybaşin Ailesi” olarak yerini aldı.
1978’de
Abdullah Öcalan, PKK’yi kurduğu Lice’nin Fis köyünde sahneye çıktı. Babası Kürt, annesi Üveyş Ermeni kökenliydi...
1978-80’lerde
Behçet Cantürk’ün gazetelere yansıyan haber kesitleri de arşivimde yer almaya başladı. Cantürk de Lice doğumluydu. Babası Kürt ve annesi Ermeni kökenli Hatun Demirciyan idi. Türkiye’nin “uyuşturucu kaçakçılığının baronu” olmuştu. Başyardımcısı kardeşi Nizamettin idi...
1987’de Nev York’ta görevliyken, bu ünlü kentin 2 numaralı antika galerisinin sahibi Ermeni vatandaşımız
Torkom (Turgut) Demirciyan ile tanıştım. Türkiye çıkışlı çeşitli tarihsel yapıtları da pazarlardı. Arkadaş olduk.

\n

***

\n

Geçen hafta Lice’de Kayacık köyündeki jandarma karakolunun “yenilenmesi” sırasında olaylar çıktı, çatışmalarda 1 kişi öldü, 9 kişi yaralandı.
Kimi gazetelere yerel halkın
“yeni karakol yapımına karşı çıktıkları için” güvenlik güçleriyle çatıştıkları yazıldı. Kimilerinde ise “kaçak kenevir bitkisi patronlarınca kışkırtılan halkın olaylara neden olduğu” bildirildi.

\n

***

\n

Türkiye, dünyanın en önemli ve en kaliteli haşhaşından “afyon” üretilen ve dış satıcı olan ülkeydi. Yabancı ilaç şirketleri afyonu satın alır, ağrı kesici “morfin” üretirlerdi.
Ama bazı kişiler, köylüden bir miktar kaçak afyon satın alırlardı. Afyondan morfin ve eroin üretimi TCK’de
“idam cezasını” öngörüyordu. Ama morfin ile eroinin kimyasal ara ürünü “baz morfin” bu cezada unutulmuştu.
Türkiye’de kaçak üretilen
“baz morfin” Lübnan’dan gelen Ermenilerce alınır, Avrupa’da Ermeni nüfusun yoğun olduğu Marsilya’ya götürülür, oradaki laboratuvarlarda “eroine” dönüştürülürdü. Sonrasında Avrupa’da ve ABD’de pazarlanırdı. Bu konuyu ayrıntılı anlatan “French Connection” (Fransız Bağlantısı) adlı kitap, Hollyvood’un bir filmine konu oldu.
ABD’nin, haşhaş üretiminin yasaklanması baskısını 12 Mart 1971 döneminin başbakanı
Nihat Erim kabul etti. Ancak yıllar sonra Bülent Ecevit Afyonkarahisar’da kurdurduğu bir fabrikada haşhaştan afyon ve türevlerini ürettirdi, köylüyü korudu. Köylü eskiden haşhaş kellesini keserek sakızını alırdı. Kesme işi kaldırıldı, TMO’nun denetimindeki fabrika köylüden kelle alımına başladı. Kaçak durdu.
1980’lerin sonuna gelindiğinde Malatyalı
Turgut Özal “eroinden idam cezasını” kaldırdı. Malatyaspor Kulübü Başkanı Nurettin Güven “Türkiye’de üretilmiş eroin kaçakçılığından” Fransa’da yakalandı.

\n

***

\n

Behçet Cantürk, 1981’de Suriye’de Ermeni terör örgütü ASALA ile bağlantıya geçti. Lübnan Ermenilerinin kaçakçılık deneyimlerinden ve işbirliğinden yararlandı. Önceleri Bulgaristan’dan kaçak olarak PKK’ye silah getirdi. Kapalıçarşı’da Ermeni ustalar ile “altın, pırlanta” kaçakçılığına girdi. Sağladığı gelirle PKK’ye para ve silah desteği sağladı.
Kayınbiraderi
Vehbi Orakçı, Lice yakınlarındaki Kılıçlar köyünde “eroin laboratuvarı” kurdu. Buradan sağlanan bilgiler Lice’nin Sığınak köyüne bağlı Şemo mezrasında bir başka laboratuvarı ortaya çıkardı, 33 kilo eroin ele geçti. Baştürk, Alman dergilerine “Liceli eroin kralı” diye kapak oldu.
Lice’den eroin gidiyor, Lice’ye silah geliyordu! Afganistan’da iç savaş başlayınca İran üzerinden gelen afyon, Lice laboratuvarlarında eroine dönüştürülüyordu.
Bir operasyonla Diyarbakır’da ağabeyi Nizamettin ve üvey kardeşi
Azed ile gözaltına alındı. Uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yaptığı, ASALA örgütüne yardım ettiği gibi gerekçelerle Diyarbakır ve Ankara askeri mahkemelerinde idam talebiyle yargılanmaya başladı.
Daha sonra serbest kaldıysa da 1994’te bilinmeyen kişilerce kendisi ve şoförü öldürüldü...

\n

***

\n

Cantürk konusunda bir başka olay da Liceli hemşerisi Hüseyin Baybaşin ile ilgilidir. Mart 1993’te Akdeniz’de batırılan “Kısmetim I” adlı gemide baz morfin ağırlıklı 13 ton uyuşturucu işinde akrabası Baybaşin ile ortak olduğu da basına yansıdı.
Baybaşin’ın amcası
Mehmet Emin 1994’te, Lice yakınlarındaki Yağmurlu köyündeki bir eroin laboratuvarı ile bağlantılı olarak 67 kilo eroinle yakalandı.
Amca Baybaşin, oğlu
Nedim ile birlikte 1984’te 34 kilo eroinle Almanya’da yakalanınca 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Öteki amcasının oğlu Nizamettin’in, denizyoluyla İtalya ve Hollanda’ya göndermeye çalıştığı 216 kilogram eroin ve 800 gram afyon sakızı 1998’de İstanbul’da ele geçirildi.
Hollanda’da adam öldürme ve uyuşturucu kaçakçılığından mahkûm olunca yerine tekerlekli sandalyedeki ağabeyi
Abdullah geçti.

\n

***

\n

Eroin laboratuvarlarının yanı sıra, yalnızca Lice’de değil Diyarbakır’ın burnunun dibinde bile, esrar üretilen “hintkeneviri” bitkisi de eklendi. Diyarbakır Valisi Cahit Kıraç, bir ayda 110 milyon liralık kenevir bitkisinin imha edildiğini açıkladı.
İçişleri Bakanı
Muammer Güler de 2 yılda 6 operasyonda piyasa değeri yaklaşık 1 milyar liralık ham kenevir ve esrarın ele geçirildiğini açıkladı. PKK’nin Kalaşnikoflarının, mermilerinin, mayınlarının değirmeninin suyunun nereden geldiğini bilmiyorum algılayabildik mi?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları