Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Cumhuriyet gazetesi yaklaşık 3 yıldır “Deniz Feneri e.V Derneği” yolsuzluğundan söz ediyor. Yargıdan çıt çıkmıyor… Alman savcıları, yargıçları, kendi ülkelerinde yargılamaları tamamlayıp suçlulara gereken cezaları veriyorlar. Ardından “Asıl sorumlular Türkiye’de!” diyorlar, dosyaları veriyorlar. Çıt çıkmıyor… Alman Hükümeti, Türkiye’ye nota üzerine nota veriyor. Yine çıt yok!
\nA o da ne? 1031 gün sonra Deniz Feneri yolsuzluk olayına karışan dört kişi “suç işlemek amacıyla örgüt kurmaktan, nitelikli dolandırıcılıktan, resmi evrakta sahtecilik yapmaktan” gözaltına alınıp tutuklanıyor!
\nAcaba şimdi hangi dağda kurt öldü?
\n***
\nErzincan Savcısı İlhan Cihaner, 27 Kasım 2007’de “İsmailağa Cemaati” hakkında çeşitli savlarla soruşturma başlatıyor. Bırakın soruşturmanın bir an önce yargı sürecine geçmesini, kimse kılını kıpırdatmadığı gibi savcı Cihaner 16 Şubat’ta görevinden uzaklaştırılıp “Ergenekon üyeliği” suçlaması ile gözaltına da alınıyor. Aradan 3.5 yıl geçiyor, soruşturmada çıt yok!
\nA o da ne? Soruşturmanın nakledildiği Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi 16 sanıktan 11’ini “yasalara aykırı eğitim kurumu açtıkları” gerekçesiyle beşer ay hapse mahkûm ediyor, ama beş yıl da tecil ediyor. “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlamasından aklanıyorlar.
\nAcaba şimdi hangi dağda kurt öldü?
\n***
\n“Ergenekon”, “Balyoz” davaları ile ilgili süreci anımsayalım. Yandaş gazeteler, daha sanıklara suçlamalar yöneltilmeden, savcılıkça ifadeleri alınmadan, kimlerin neden gözaltına alındıklarını emniyetteki soruşturmalarını sanki “canlı yayın” izletir gibi yayımladılar. Oysa, “ilk soruşturma” gizli değil midir?
\nHatta eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, evinin aranacağını basından duymamış mıydı?
\nŞimdilerde de Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve bazı kişilerin “şike” suçlaması ile ifadelerinin alınmaları bazı gazetelerde yine tefrika edilmiyor mu?
\nAma, Deniz Feneri soruşturmasında “bilgi sızmasın” diye gözaltındaki sanıkların ifadelerini emniyetten önce adliye sarayında üç savcı alıyor.
\nFenerbahçe “camiası” hop oturup hop kalkıyor. Yönetim, basın toplantısında şöyle diyor: “Henüz kesinleşmemiş kanıt ve kararlar üzerinden yargısız infaz yapılmasını ibretle izliyor ve bunu kabul etmiyoruz. Üzülerek görüyoruz ki soruşturmanın gizliliği ilkesi her geçen gün daha da artarak ihlal ediliyor.”
\nBiz, Ergenekon ve Balyoz olaylarında aylardır bunları söylerken Fenerbahçeliler nedense aldırmıyorlardı! Çünkü kendi başlarına gelmemişti. Bazı gerçeklerin anlaşılması için “Bir musibet, bin nasihatten iyidir!” sözü boşuna söylenmemiştir. Bugün öteki davalardaki kişilerin de “suçlu” değil “aksi saptanıncaya değin masum olduklarını” anlamak için Fenerbahçe taraftarlarının başlarına taş mı düşmeliydi?
\n***
\nAlmanya’daki mahkeme belgeleri “Deniz Feneri Derneği” ile “Kanal 7” arasındaki organik bağlantıyı kanıtladığı için bu TV kanalının Avrupa uzantısı olan “Euro 7” kapatılmıştı.
\nAnkara’da tutuklananlardan AKP yanlısı ve dinsel içerikli yayınlarıyla öne çıkan, 500 milyon lira değerinde olduğu yazılan Kanal 7’nin sahibi Zekeriya Karaman “Ak” değil “Beyaz holdingin” kurucu, baş ortağıdır.
\nİstanbul Büyükkent Belediyesi’nden aldığı ihalelerle “yeşil sermayenin” önde gelenlerinden olduğu yazılmıştır. Karaman ve eski RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın eski ortakları arasında yer aldığı “Merkez Medya Basın Reklam Ajans Organizasyon Eğitim Hizmetleri Şirketi” ile de bazı ihaleler kazanmıştır.
\nKaraman, medya dünyasına girişini şöyle anlatmıştır: “Türkiye’de özel kanalların kurulmasının ardından da yayıncılık faaliyetlerimizin bu alanda devam etmesi için Kanal 7’nin kurucu ortağı olarak Yeni Dünya İletişim AŞ’yi 1992’de Ankara’da kurduk. 1994’te Kanal 7 yayın hayatına başladı. 14 yıldır Kanal 7’de hem yönetici, hem ortak olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
\nAkman ve öteki Deniz Feneri sanıkları, yurtdışından Türkiye’ye para getirdiklerini reddediyorlardı. Ancak Almanya mahkeme kayıtlarında 74 teslimatta 7 milyon Avro’nun Türkiye’ye yasadışı yollarla sokulduğunun belgeleri var. Belgelerde, Akman’ın 4 teslimatta 164 bin Avro, Karaman’ın 38 teslimatta 3 milyon 869 bin Avro, İsmail Karahan’ın da 2 teslimatta 205 bin Avro’yu Türkiye’ye getirdikleri bilgisi yer alıyor. Kanal 7’nin genel yayın yönetmeni Mustafa Çelik de tutuklandı.
\nSavcılık sorgulamasında “kanıtların karartıldığı” ve ayrıca “soruşturmanın gizliliğinin ihlal edildiği” belirlendi. Sanıkların, bir ihbar üzerine “bilgisayar belleklerini önceden sildikleri” de saptandı.
\n***
\nİsmailağa cemaati hakkında soruşturmayı açan eski Erzincan Savcısı Cihaner bugün bakın ne diyor?
\n“Bu olay ve ortada dönen para Deniz Feneri e.V’yi gölgede bırakacak boyuttadır. Bu işin içinde onlarca vakıf ve dernek var. İnsanlardan inanılmaz boyutlarda para toplanıyor, bunların nereye aktarıldığı belli değil! Bu işlerin başındakiler yasal gelirleriyle orantısız servet içinde yüzüyor. Bunun kaynağının bu paralar olduğu göz ardı edildi. Derin soruşturma yapılmadan üstü örtüldü!”
\nDeniz Feneri için Almanya’da toplanıp Türkiye’de dağıtıldığı söylenen bağışların farklı mahallerdeki kişilere, aynı muhtar mührüyle, teslim edildiği de saptanmamış mıydı?
\nİsmailağa cemaati ile bağlantılı, Almanya’da medya uzantılı “Yeni Şafak Europa GmbH” şirketi de geçen yıl Cumhuriyet’te gündem oluşturmuştu. Bu şirket Yeni Şafak gazetesini yayımlamak için Türkiye’ye 100 bin Avro aktarmıştı. Bu uzantının mahkemede irdelenmeyişi Cihaner’in sözlerini doğruluyor.
\n***
\nPeki AKP hükümeti bindiği dalı neden kesiyor? Deniz Feneri, Kanal TV, İsmailağa cemaati gibi oluşumlar kendi seçmenleri ile bağlantılı değil mi?
\nEğer bu tutuklamalar ve yargı kararları seçimden önce olsaydı, AKP yüzde 50 oy alabilir miydi? Kanal 7 ve Yeni Şafak AKP’yi destekler miydi? O halde seçim sonrası beklenmeliydi.
\nPeki yine de AKP hükümeti, neden Deniz Feneri’nin, İsmailağa cemaatinin ve Fenerbahçe’nin üzerine yürüme gereğini duydu? Fenerbahçe olayı, öteki iki olayın deprem şiddetinin önünde gündem oluşturacaktı! Öyle olmadı mı? Ergenekon ve Balyoz olaylarında hükümetin siyasasına hizmet etmedi mi? Öyle ki, her geçen gün yeni bir general, amiral tutuklanıyordu, ama herkes kanıksıyordu. Hatta pazar günkü Cumhuriyet’te bile adı verilmeyen bir amiralin tutuklanma haberi iç sayfada tek sütunda yer alıyordu.
\nPeki Kanal 7’nin gücünün zayıflatılması aynı kulvarda koşan hangi TV kanalının işine gelir? İsmailağa cemaatinin sindirilmesi başka hangi cemaatin işine gelir? Fenerbahçe’yi destekleyen “Bizans Sermayesi’ne” gölge düşmesi başka hangi “yeşil sermayenin” işine gelir? Bir düşünün bakalım!
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Doğum Uzmanından gebelere uyarı!
- Turizm öğrencilerinden çarpıcı yanıtlar
- Babadan Asker oğluna duygusal karşılama
- Dikkat! Kavimler Göçü 2.0 başlıyor mu? Dr. Cenk Özatıcı
- İBB'de yeni uygulama: Ücretsiz HPV aşısı
- Milli Eğitim Bakanı Tekin'den 'mülakat' açıklaması
- Besin alerjisi nasıl tedavi ediliyor?
- 10-16 Mayıs Engelliler Haftası
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
En Çok Okunan Haberler
- İran Cumhurbaşkanı Reisi hayatını kaybetti!
- Volkan Demirel'den boşanma iddialarına yanıt
- Kredi kartı ödemelerinde yeni dönem!
- Kiralarda 'yüzde 25 zam sınırı' devam edecek mi?
- Rıdvan Dilmen'den Fenerbahçe ve Galatasaray iddiası
- En iyi babalar bu 4 burçtan çıkıyor!
- Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden 'Netanyahu' kararı
- 31 Mart gecesi üzüldüğü iki şehri açıkladı
- TÜGVA'nın tüm okullara girişine onay!
- ‘Ölüm Komitesi’nin Üyesiydi