Özdemir İnce

Kurtuluş Teolojisi

17 Aralık 2023 Pazar

26 Aralık 2010 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan “Dom Helder Camara” adlı yazımı günümüzün koşullarında bir kez daha yayımlamayı zorunlu gördüm. “Yerlilerin Gözyaşları”ndan sonra okunması gereken bir yazı. Okuyalım:

***

“Yoksulların, açların karnını doyurduğum zaman benim bir aziz olduğumu söylüyorlar. Ama yoksulların neden yiyecekleri olmadığını, açların neden aç olduğunu sorduğum zaman da benim bir komünist olduğumu söylüyorlar”

Bu cümle Dom Helder Camara’ya (1909-1999) ait.

2010 yılında bazı çevrelerde “sol ilahiyat”tan söz edilir oldu. Şimdi bana “Nedir bu sol ilahiyat” diye sorabilirsiniz. 22 Aralık’tan bu yana onun ne olduğunu anlatıyorum zaten.

Sorunun Türkiye’ye düşen payını basitleştirecek olursak “sol ilahiyat” gereksiniminin kökeninde “Türkiye’de sol neden iktidar olamıyor” sorusu var. Bu saçma sorunun da yanıtı bir o kadar saçma: “Çünkü Türk solu halkı tanımıyor, halkın gereksinimlerini bilmiyor, halkın değerlerine saygı göstermiyor çünkü Jakoben!” 

Bu saçmalığı siyaset bilimciler de sosyologlar da ve siyasetçiler de yapıyorlar.

Ben size bugün bir sol halk önderi Latin Amerikalı rahibi tanıtacağım:

Yoksulların savunucusu sözcüsü (avukatı), Kurtuluş Teolojisi ve şiddet karşıtlığı havarisi olarak ünlenen Dom Helder Camara, halk kitleleri tarafından Kurtarıcı İsa’nın imgesini yansıtan biri olarak kabul edildi. Bir genç rahip olarak Brezilya’nın aydın katmanıyla ilişki kurdu. Yüksek öğrenim kuruluna üye seçildiği için Rio de Janeiro’ya gitti. Karizması ve sayısız niteliği medyayı, milli eğitim bakanlığı ve belediyeyi etkiledi. Böylece başkentin en tanınmış insanlarından biri oldu. Ama o, kiliseye hizmet etmeyi tercih etti: Brezilya Piskoposlar Örgütü’nü kurdu ve örgütün başkanı oldu. 1955 yılında Rio’nun Başpiskopos Yardımcılığı’na getirildi. Bu görevde, bir kilise mensubu olarak başkent yoksullarının durumunu toplumun dikkatine sundu ve kendisine hemen “Gecekonduların Piskoposu” adı takıldı. Bu arada, “Tanrı’nın Bankası” adlı bir yardım kuruluşu kurdu.

1964 yılında, ordunun iktidarı ele aldığı ve “yıkıcılar”ın peşine düştüğü dönemde, Olinda ve Recife başpiskoposlukları görevine getirildi. Yoksulların haklarını savunmak için sivil toplum ile kiliseyi birleştirmeye çalıştı; ülkesindeki toplumsal eşitsizliklere eleştirdi; yoksulları eğitmeyi amaçlayan “Umut Hareketleri”ni başlattı. Kurtuluş Teolojisi ile şiddet karşıtlığından esinlenen Adalet ve Barış hareketini kurdu. İşte bu sırada kendisini “Kızıl Piskopos” olmakla suçladılar, o da yanıt olarak yazımın başında yer alan cümleyi söyledi.

Yakın dostu Rahip Pereira Neto’nun öldürüldüğü sırada, zenginliklerin en adil bir biçimde bölüşülmesi gerektiğini vaaz etti; yoksullar için evler inşa etti ve yoksullar için “enformasyon servisi” kurdu.

Dom Helder Camara’yı merak edenler artık kendileri araştırma yapsın. Benim amacım, Latin Amerika’da solun kiliseye sığınmadığını, tam tersine kilisenin sol ile buluştuğunu, yoksulları ve solu bulduğunu göstermek. Türkiye solu, tespih çekerek, namaz kılıp oruç tutarak, içki içmeyerek ya da ortalıklarda türbanlı kadınlarla dolaşarak avantacı ve hurafeci Müslüman kesimi etkileyemez. Tam tersine yozlaşır! Yoksul halk, bir gün, ihtiyacı olduğu zaman solu bulacaktır. Ama o zamana kadar sol vakur ve saygın kalmayı başarmalı!

***

Bu yazıyı “Müslümanların dünyasında ‘Neden bir Dom Helder Camara’ çıkmıyor” sorusunu sormak için tekrar yayımladım. Neden? Müslümanlar yoksulluğu ve açlığı, sınıfsal ezilmeyi bu dünyanın sorunu saymadıkları için mi?

Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı din adamları memur oldukları için ağızları mühürlü diyelim. İslamcılığın medar-ı iftiharı hocalar, tarikat derebeyleri yok mu? Var, zibil gibi!

Ben de yıllardır yoksul halkın, umarsız köylünün, inim inim inleyen emeklinin, asgari ücret cenderesinde ezilen işçinin ağlamaktan, inlemekten, iktidara yalvarmaktan vazgeçip “Ben neden böyleyim? Kurtulmak için ne yapmalıyım” sorusunu sorması gerektiğini yazıyorum. Bu soru sorulmadan kendinin bilincine varmak mümkün değildir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Taksim Komünü 3 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları