Erdoğan İçin Kırılma Noktası Ne Olur? (4)

05 Şubat 2015 Perşembe

AKP’nin oyu yüzde 45’in altında görülüyor. Peki AKP ve RTE’nin 367 milletvekili çıkarma ve RTE anayasasını Meclis’ten 367 parmakla geçirme rüyasının temeli var mı? Olabilir: HDP’nin Meclis dışı kalması ve mart-nisan ayında Öcalan’ın PKK’yi dağdan indirmesi... Peki bu ne kadar mümkün?


Sevgili arkadaşım, medyanın vicdanı ve belleği Ayşenur Arslan ile salı günü Halk TV’de gündemi ve medyayı konuştuk; şüphesiz ki Türkiye’nin üzerindeki güncel bela olan, polise yeni destanlar yazdıracak yeni güvenlik yasası da gündemdeydi... Dikkatinizi çekerim: Faşizan Güvenlik Yasası ile RTE’nin diktatörlük öneren anayasa önerisi paralel seyrediyor...
Her şey tamam, bir eksik olan, RTE’nin tek adamlığının hukuki/yasal altyapısı... RTE tek adamlık anayasası için aslında yıllardır çabalıyor. 2011-2015 Meclisi’nde bunu başaramadı, Cumhurbaşkanı seçildi, ama yeni anayasa yok. Yeni Türkiye lafı, Çiftlik’teki Saray ve 16 türlü çeşitli elbiseli asker.. her şey var ama, anayasası yok! Lider anayasası olmadan bütün bunlar hava cıva...
RTE’nin şimdi geldiği nokta, bu süreci tamamlamak. Yani yeni anayasa onun için bir ölüm kalım savaşı. Bu ana fikirdir. Seçim politikasının çevresinde döndüğü mihverdir. Her şey bu “ana fikrin” gerçekleşmesine göre hiyerarşik düzendedir.
Eğer RTE, bu seçimler sonrası süreçte anayasasını gerçekleştiremezse bulunduğu tepe noktadan, grafiği hızla aşağı doğru inecektir. Seçim sürecini tahlil eden seri yazılarımın ana mantığı buna dayanır.

***

Ayşenur bir soru yöneltti: Peki RTE’nin bu sonuca ulaşması için ciddi ve büyük bir kırılma noktasına ihtiyacı var, bu ne olabilir? Düğümü çözecek soru bu. Buna bir yanıtımız varsa, gelişmeleri okuyabiliriz.
Cemaat-paralel yapı-dış düşman-lobiler mobi-ler... Bütün bunları tüketti. Bunların hiçbiri, RTE için aranan büyük kaldıraç olamaz. Hatta artık negatif etkisi bile olur: Ne yahu ağzında ciklet, çiğne patlat çiğne patlat...
Arayalım: Mesela savaş!? Suriye’ye saldırma ve Esad’ı devirme operasyonuna kalkışması.. Göğsünde bir “başkomutan madalyası!”...
Olasılık var mı?! Hayır.. Çünkü Ortadoğu’yu cehenneme çeviren güçlerin politikası değişti. Baş politika, IŞİD’i küçültüp yok etmek ve Esad bu noktada önemli roller üstleniyor, üstlenecek.

RTE’ye kaldıraç: Kürt politikası
Ama görülebilen, RTE’ye 367’nin yolunu açabilecek tek seçenek, şimdilik, Kürt politikası...
a) HDP’nin Meclis dışı kalması... Bu yeter mi.. sanırım yetmez. AKP oyları yüzde 45’in altı-na iner, CHP en azından oylarını korur ve MHP yüzde 17 üstüne yükselirse, RTE’nin, HDP’nin kaybedeceği Kürt oylarıyla Meclis’te anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşması mümkün olmaz. Sadece anayasasını referanduma götürecek
(330) sayıya ulaşabilir.
b) Ama HDP’nin Meclis dışı kalmasına bir başka gelişme daha eklenirse oylarda kümülatif bir etki yaratabilir: Martta örneğin Öcalan’ın kesin ateşkes ilan etmesi, PKK’nin dağdan inmesi... Böyle bir gelişme, AKP oylarında sıç-ama yaratabilir.. Kürt meselesi kesin çözüldü artık denecek. Nasıl çözüldüğü ise seçimlerden sonraya bırakılacak.
Şimdilik, RTE’nin aşağı doğru seyretmesinin önüne geçecek tek çifte gelişme bu olabilir. Ayşenur’un sorusuna bu yanıtı verdim salı günkü Medya Mahallesi’nde...

Peki bu mümkün mü?
Sezdiğim kadar, İmralı’da bütün pazarlıklar bunun üzerinde dönüyor. Bunu önceki yazımda belirtmiştim.
Derken çarşamba günü, yani dün, Abdülkadir Selvi’nin Yeni Şafak’taki yazısı bu öngörüleri doğrulayan bir içeriğe sahipti. Anlıyoruz ki AKP,Öcalan’a “Türkiye’de silahlı mücadeleyi bitiriyoruz, artık Türkiye’ye karşı silah çekilmeyecek, kentlerdeki ve Kürt bölgelerindeki silahlı PKK militanlarını geri çekiyoruz..” açıklamasını yaptırmak için çalışıyor.
Selvi, böyle bir açıklama ile HDP’nin de yüzde 10 barajını aşabileceğine işaret ediyor. Yani seçim sonuçları hem AKP hem HDP’ye olumlu yansıyacak.
Böyle bir durumda, AKP+barajı geçmiş en az 55 milletvekilli HDP, Meclis’te birlikte, RTE tek adam anayasasını çıkartacak bir sayı elde edebilirler... Hem anayasada Kürtlere statü, kimlik sağlanır, hem de RTE’ye istediği otoriter-diktatoryal yetkiler... Öcalan’ın RTE’ye verilecek yetkilere itirazı olacağını sanmıyorum, bakınız 2013 İmralı Tutanakları.

***

Aması var. Selvi, böyle bir çağrı yapılsa bile olmayacaklara da işaret etmiş. PKK büyük silahlı güç olarak kalacak. Suriye, Irak, İran’da savaşan bir örgüt... Selvi önemli bir noktaya daha işaret ediyor: Türkiye’de yerel parlamento ve özerk yönetimden vazgeçtiğini, tüm Kürt örgütlerinin üst yönetimi olan KCK ilan edecek mi?
Eğer bunlar yoksa, “tamam Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleye son veriyoruz” açıklaması, RTE için gerekli etkiyi yapar mı? Sorulmayacak mı: Yerel parlamento ve özerk bölgeyi nasıl gerçekleştireceksin? Tabii RTE anayasası bunu da kapsıyorsa eğer, sorunlarını çözmüş olurlar.
Bakmayın siz S. Demirtaş’ın büyük demokrasi destanları yazmasına. Bu seçim arenasında her şeyi söylemek mubahtır. Ciladır. Esası göreceğiz hep.
Seçimin düğümü burada, gelişmeleri bu açıdan izleyin...


NOT: Işık Kansu’nun yazılarına son verilmesini kabul etmediğimi tüm okurlarım biliyor. Gazeteye,vakfa egemen yönetim, Cumhuriyet’in birliği yönünde kararlar almalı. Işık, yazılarına geri dönmeli...
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları