Olayların Ardındaki Gerçek

Bu gazete susmaz

23 Mayıs 2020 Cumartesi

Gazetemize rekor bir ceza verildi. Basın İlan Kurumu, Cumhuriyet gazetesine 35 gün ilan yasağı koydu. Bu, tam anlamıyla ekonomik bir para cezasıdır.

Bugünlerin ekonomik zorlukları içinde, siyasal iktidar, parasal cezalar vererek muhalefet yapan basını baskı altında tutmak istiyor. Basın İlan Kurumu, bu durumda siyasal iktidarın, muhalefet basınını terbiye etmek için kullandığı bir araç durumuna dönüşmüştür.

Ceza konusu olayı bir kez daha özetleyelim: Boğaziçi öngörünüm bölgesinde bir arsa üzerinde tadilat, onarım, inşaat yapılmıştı. Arsa öngörünüm bölgesinde olduğu için yasaya göre, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nden izin alınması gerekir. İzin alınmamıştır. Cumhuriyet gazetesinde yapılan haber budur.

Ancak, izin almadan onarım ve tadilat yapan kişi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun olunca, iş değişti ve büyüdü. Önce savcılar bu haberi terör olayı ile birleştirerek kovuşturma başlattı. Bakalım iddianameden ne çıkacak? Ardından Basın İlan Kurumu işaret parmağını Cumhuriyet gazetesinin üzerine yönelterek “Nasıl olur da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı hakkında haber yapabilirsin” dedi.

Gazetemiz, “Bu bir haberdir. Eğer haberimiz doğru değilse, düzeltelim” dedi. Bunun üzerine Altun’un eşi Sayın Fatmanur Altun, kiraladıkları arsada pergole, mangal, dikenli tel çekme gibi onarım yaptıklarını açıkladı. Böylece haber doğrulandı.

Olayın burada bitmesi gerekirken, siyasal iktidar, Basın İlan Kurumu’nu harekete geçirerek ceza yağdırdı.

Siyasal iktidarları, işte böyle, sadece kendilerini düşünen danışmanlar yıpratır. Verilen bu ceza, kuşkusuz sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada TV’lerde, gazetelerde yer aldı.

AKP siyasal iktidarının basını susturma yolundaki bir uygulaması olarak kamuoyuna duyuruldu. Bununla da kalmayacaktır. Bu olay, AKP’nin basın özgürlüğünü engellemek, muhalefet yapan basını baskı altına almak, ekonomik kıskaç altında bırakmak yönünde bir örnek olarak anılacaktır, böylece dosyaya girmiştir.

Siyasal tarih gösteriyor ki ego şişkinliğinin psikolojik etkisine giren danışmanlar, siyasal iktidarların kötü puan almasına neden olurlar.

Bu gazete, 96 yıldır Cumhuriyet ilkelerini, aydınlanma devrimlerini savunuyor. Kuralların tam uygulandığı demokrasi ve hukuk devletini savunuyor.

Geçen hafta, tek parti döneminde, DP döneminde, darbeler döneminde, askerler döneminde gazetemize verilen kapatma cezalarının anlatıldığı bir yazı dizisi yayımlandı. Şimdi AKP’nin ekonomik cezaları başladı. Bunlar da tarihin sayfalarında yerini alacak.

Basın İlan Kurumu, böylece basını baskı altına alma yönünde uyguladığı cezalarla, AKP’nin tarihe olumsuz olarak geçmesini sağlamaktadır. Bu konuda sağduyulu ve daha gerçekçi davranmaları, bağlı oldukları siyasal iktidarın lehine olur.

Basın hukukunda “görünen gerçek” adını alan bir kavram vardır. Görünen gerçek, arsa üzerinde izin alınmadan yapılan “tadilat”lardır. Bu olayı ister bir bakan, ister bir milletvekili, isterse bir milyarder, kim yaparsa yapsın, bütün dünyada bir haberdir.

İletişim Başkanı Altun, kendisini bu kuralın dışında tutamaz. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı’nın özel “dokunulmazlığı” olamaz.

Bunun bir kolay yolu şudur: Bir kanun hükmünde kararname yayımlanır ve “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, kanun üstüdür, onun yaptığı işlerde kanunun zorunlu kıldığı izinleri almasına gerek yoktur” denir. O zaman iş kolaylaşır. Basın da cezalardan, kovuşturmalardan ve iddianamelerden kurtulur.

Demokrasi ve hukuk devleti kolay kurulmuyor. Önce uygulayıcıların hukuka ve temel hak ve özgürlüklere saygı göstermeleri gerekiyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları