Olaylar Ve Görüşler

Yargının dönüşümü - Av. Erol TÜRK

03 Şubat 2022 Perşembe

1961 Anayasasına göre; hâkimler ve Savcılar Kurulu ayrı idi. Yüksek Hâkimler Kurulu (YHK) 18 üyeden oluşuyordu. 18 üyenin 6’sı Danıştay, 6’sı Yargıtay, 6’sı TBMM ve Senato tarafından seçiliyordu. Hâkimlerin tayin, terfi ve meslekten ihraçlarına YHK karar veriyordu. Adalet bakanı isterse toplantıya katılabiliyor, ancak oy kullanamıyordu. Yargı, siyasi partilerin baskısının dışındaydı.

1982 Anayasa-sı’nda, Hâkimler ve Savcılar Yüksel Kurulu (HSYK), 22 asıl ve 13 yedek üyeden oluşuyor, 3 daire hâlinde çalışıyordu. Kurulun başkanı adalet bakanıydı. Üyeleri; cumhurbaşkanı, Yargıtay, Danıştay ve Türkiye Adalet Akademisi genel kurullarınca belirli niteliklere sahip kişiler arasından seçiliyordu. 1961 Anayasası’nda Adalet bakanı kurul toplantılarına oy kullanmadan katılabiliyorken, 1982 Anayasasında HSYK’nin başkanı oldu. 1961 Anayasası’yla kazanılan yargı bağımsızlığı, 1982 Anayasası’yla geri alındı.

Yargıya, orduya, Emniyete, yerleşen FETÖ militanları, Cumhuriyeti, laikliği, evrensel hukuku savunanlara tuzaklar kurdular. Yargıyı kullanarak kumpas davalarıyla ordunun komuta kademesini yok ettiler. Aydınları, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü savunanları, bilim insanlarını cezaevlerine doldurdular. Amaçları menzile ulaşmak için önlerinde engel olarak gördükleri orduyu, itiraz eden aydınları tasfiye etmekti. Başardılar.

ÇÖZÜM BELLİ

O dönem cemaat denen yapı ile AKP, iktidarı paylaşma savaşına girdiler. Bu savaşın sonunda 15 Temmuz 2016’da darbe girişimi yaşandı. AKP’nin generalliğe yükselttiği askerler, kanlı darbe girişimine öncülük ettiler. AKP Genel Başkanı, bu girişimi fırsata çevirdi, OHAL ilan etti. Yapılan anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanına KHK çıkarma yetkisi verildi. Bu yetkiyi kullanan Cumhurbaşkanı, 4 bin 238 yargıç ve savcıyla birlikte yüzlerce kamu çalışanını meslekten ihraç etti. Kumpas davalarının militan savcıları yurtdışına kaçtılar. Bu davalara bakan yargıçlar yargılandı, mahkûm oldu. 

Meslekten ihraç edilen yargıç ve savcıların yerine mülakatla binlerce yargıç ve savcı alındı. AKP örgütlerinde çalışan avukatlar mesleğe kabul edildi, yargıç kürsülerine oturdu. Yargıda yeniden tarikat tartışmaları başladı. Suçladıkları cemaatçi savcı ve yargıçların yaptığını yapmaya başladılar. Militan savcı ve yargıçlardan yasaya uygun kararlar vermesi beklenemez. Peki, yargı bu durumdan nasıl kurtulacak? Halkın güvenini nasıl kazanacak?

Cumhuriyet hükümetleri yargı reformu yaptı ama yargıda gerçek bir devrim yapamadı. DP, AP, ANAP, DYP, AKP gibi partiler yargıyı ayrı bir güç olarak değil, kendilerine ayak bağı olan bir güç olarak gördüklerinden, bağımsız yargı için gerekli yasal düzenlemeleri yapmadılar. 2017 referandumuyla parlamenter sistem tarihe karıştı, partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçildi. Yasama, yürütme, yargı tek elde toplandı. Bağımsız yargı olmazsa, yargı kan kaybeder. Çözüm, kurul üyelerini yargıç ve savcıların seçmesidir. 

AV. EROL TÜRK 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları