Olaylar Ve Görüşler

Türk-Yunan ilişkilerindeki ikilem - Taner BAYTOK

28 Mart 2022 Pazartesi

NATO’nun önemli organlarından Savunma Gözden Geçirme Komitesi’nde, 1969-1972 yıllarında, Soğuk Savaş’ın en hararetli döneminde, NATO’nun esas sorunu olan Sovyetler Birliği’nin konvansiyonel ve nükleer genişlemesine engel olacak önlemlerin saptanması ve alınması yanında, Türkiye ve Yunanistan arasında Ege’de incir çekirdeğini doldurmayan, iki ülkeye hiç yakışmayan Ege sorunları da vardı. Sorunların yapmacık ve Yunanistan’ın kötü niyetinden doğan bahaneler olduğu, komite üyelerinin çoğunluğunca bilinirdi ve hoş karşılanmazdı. Oysa sorunlar, yapmacıklık ve Yunanistan’ın kötü niyetinden kaynaklandığından, çözümü de o denli zordu. Nitekim aradan 50 yıl geçti, sorunları çözmek bir yana, Ege’ye sığamayan Yunanistan, Doğu Akdeniz’e kadar sarktı. 

Türk-Yunan ilişkilerinde krizden söz etmek tarihe nokta koymak demek değildir. Türk düşmanlığı Yunanistan’da bir tek anayasada yer almaz. Okullarında, kiliselerinde eğitimin esasını oluşturur. Yunanistan, Osmanlı’dan bağımsızlığını kazanan ilk Balkan devletidir. O başarısı da askeri değildir, tamamen siyasidir. Yunanistan’ın Türkiye’yle ilişkilerinde değil dostluk, müttefiklik dahi bu olumsuz çizginin içinde kalmıştır. Rum toprakları olarak, İstanbul ve İzmir’i de içine alan Anadolu yarımadasını işgal ederek, ellerinden geldiğince bu mücadeleyi sürdürmeyi hedeflerler. Bu hedefin gerçekleşme şansı olmadığını artık Yunanistan’ın anlaması, buna Türkiye’yi de inandırması gerekir.

HAYALCİLİKTEN KAÇINMALI 

Kısa süre önce Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuğu oldu. Bizler, medyada, görüşmede hangi konuların konuşulduğunu, ne gibi kararlar alındığını ararken en küçük bir işaret alamadık. İki ülke basınında yer alanlara göre, görüşmenin sonucu mükemmelmiş. Yeni bir devir açılmış. Bu gibi sözlerle Türk-Yunan ilişkilerini değerlendirmek yanlıştır, hayalciliktir. 

Konunun ciddiyetini bilenleri tebessüm ettiren, tarafların resmen bir araya gelmelerini yıllardır engelleyen bu ani değişikliğin sebebi ne olabilir? Benzer örnekler geçmişte değişik iktidarlar zamanında da görülmüştür. Ama bu sabit fikir Yunan heyetlerinde bulunduğundan, Türkiye de Yunanistan’ın bu oyunlarına gelmediğinden, sonuç vermemiştir. Medyada, yakınlaşma nedeni olarak gösterilen Ukrayna krizi de bunu sağlayacak güçte bir kriz değildir. Hükümeti müzakere taktikleri ve tarzı da ikili görüşmeden ümitli olmaya olanak vermemektedir. 

İki ülke ilişkilerinin istenilen düzeye getirilmesi çok güçtür. Çünkü Yunanistan, askeri gücünün Türkiye’ninkinden bir üste çıktığını gördüğü anda, sorunu askeri yoldan çözmeye girişir. 

YAKINLAŞMA YARATIR MI?

Yunanistan’ın kafasında yosun tutmuş olumsuzlukların unutularak, tarafların sorunlarını birbirleriyle görüşerek çözüme yönelmeleri, olumlu veya olumsuz, her iki tarafı da korkutacak veya reddedilemeyecek kadar açık görünen olumlu bir gelişmenin ortaya çıkmasıyla mümkündür. Ukrayna krizi, tarafları korkutan bir gelişme olarak görülebilirse bir işbirliğinin başlangıcı sayılabilir. Fakat Ege’de petrol arama çalışmalarında işbirliği yapmak yerine, çeşitli ve hepsi olumsuz olan bazı krizlerin ortaya çıktığı düşünülürse Ukrayna krizinin bir yakınlaşmaya zemin yaratma olasılığının az olduğunu düşünmek gerekir. 

TANER BAYTOK

EMEKLİ BÜYÜKELÇİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları