Olaylar Ve Görüşler

Putin’in oyun planı ne? - Sarp Sinan HACIR

04 Şubat 2022 Cuma

Rusların Ukrayna sınırına yaptığı askeri yığınak sonucu, yine gündemin en çok konuşulan konusu olası bir savaş oldu. ABD, “İşgal olursa sonuçları ağır olur” demeyi sürdürüyor. Üstelik bu sözü o kadar çok söyledi ki inandırıcılığı azalmaya başladı. En son “Rusların saldırması durumunda Kuzey Akımı 2 projesi kapanır” dedi. Sürekli, “NATO olarak tek yüreğiz” mesajı verme telaşında üstelik.

Ancak gerçekler öyle değil. İngiltere, Polonya, Baltık ülkeleri ve biraz da Fransa, Rus hegemonyasından haz etmedikleri için Ukrayna konusunda netler. Ancak aynı destek Balkanlar’dan gelmedi. Hırvatistan, savaş durumunda Ukrayna’ya destek vermeyeceğini belirtti. Almanların durumu ise karışık.

Almanya’da Yeşiller Partisi bu yıl koalisyona girdi. Liberal, biraz daha Amerikancı bir yapıdalar. Olaf Scholz’la anlaşıp kurdular hükümeti. Almanya’nın enerji sorunu konusunda çok çelişkili ifadeleri var. Hem karbon salınımı bitsin istiyorlar hem nükleer tesisleri kapatalım diyorlar hem de Ruslarla kavga etmeye meraklılar. Çevrecilik konusunda istedikleri oldu. Merkel döneminde hem nükleer tesisler kapandı hem karbon salınımı azaldı. Ancak bu sırada Almanya, Rus gazına muhtaç hale geldi. Bu nedenle şu an Rusları kızdırmak istemiyorlar. 

ABD’nin ise verdiği tepkiler caydırıcı değil. Biden’ın yaptığı bir iki gaf çok tartışıldı. “Öyle büyük bir işgale kalkışmazlarsa yaptırım olmaz” dedi Biden. Ufak tefek askeri harekâtlara ses çıkarmayız demek istiyordu. ABD medyası da “küçük” Rus işgaline Biden’dan yeşil ışık diye haberleştirdi bu açıklamayı.

NATO TEK YÜREK DEĞİL

Ortada tek yürek olamamış bir NATO ve tehditlerinin arkasında duramayan bir ABD var. Peki Putin ne istiyor? 

ABD’nin yaratmaya çalıştığı “Rusya Ukrayna’yı işgal edecek, Kiev’de hükümet değiştirecek” algısı gerçekçi değil. Putin’in ne yapmaya çalıştığını anlamak için bugüne dek ne yaptığına bakmak lazım.

2013’te başlayan Maidan protestolarından itibaren Ukrayna’yla sürekli dalaşıyor Ruslar. Bu süre zarfında, hiçbir eylemi gürültüyle yapmadılar. Kırım’ın ilhakına kadar, Ukrayna topraklarına “Rus üniformalı” kimseyi sokmadılar. Kırım’a girmeden önce öyle faaliyetler yürüttüler ki girdiklerinde Rusya’yı istemeyen kimse kalmamıştı zaten. 

Putin tüm eylemlerini kendi çapında bir meşruiyet zeminine oturtmak istiyor. Güneydoğu ve Güney Ukrayna’nın “Novorossiya” denen bir bölge olduğunu savunuyor, yani Yeni Rusya. Ukrayna’da kendilerine ait gördükleri yerleri, “Rusça konuşanların” çoğunluk olduğu yerler olarak işaretliyorlar. Novorossiya, Rusların Osmanlı’dan aldığı, Kırım dahil, Ukrayna’nın üçte birini içeriyordu. Putin’in Novorossiya’sı tarihi sınırların da ötesinde, Moldova’nın kuzeydoğusu olan Rus yanlısı Transdinyester’e kadar uzanan Karadeniz kıyısını kaplayan bir alan.

Elbette bunlar Putin’in bu bölgeyi fethedeceği anlamına gelmiyor. Kesin olan şu, Rusya sınırında NATO’yu istemiyor. Ukrayna’yı tamamen ele geçirmeleri demek, zaten zor tutacakları bir bölgenin sınırında Polonya ve NATO’nun olması demektir. Bu nedenle NATO’yla arasında tampon ülke olması Rusların işine gelir. Dahası Ukrayna’nın savunması, 2014’tekinden çok daha güçlüdür. Rusları sevmeyen kim varsa Ukrayna için savaşıyor. Yahudi gruplarla, Nazi olduğunu saklamayan Azov müfrezesi aynı saflarda bulunabiliyor. Rusya, ordusuyla tam bir işgale kalkışırsa ağır kayıplar verebilir. 

Putin’in hedefi, Doğu Ukrayna’daki Luhansk ve Donetsk bölgelerinde Rus etkinliğini artırmak ve Karadeniz’de nüfuzunu güçlendirmek. Putin, askeri yığınak yaparak hem NATO’daki çatlakları belirginleştiriyor hem de büyük işgal tehdidiyle olası daha küçük çaplı operasyonlara verilecek tepkiyi azaltıyor. Dahası NATO’yu adım atan değil tepki veren tarafta tutmayı başarıyor. Belli ki Putin’in hamleleri karşı cephenin caydırıcılığına göre şekillenecek. İzleyip göreceğiz. 

SARP SİNAN HACIR

ARAŞTIRMACI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları