Olaylar Ve Görüşler

Öğretmenlik Meslek Kanunu - Mahmut ESEN

09 Şubat 2022 Çarşamba

AKP Konya Milletvekili Orhan Erdem ve 67 milletvekili tarafından hazırlanan ve 31.12.2021’de TBMM Başkanlığına sunulan “Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi”; meslek mensuplarının görüşleri alınmadan, meclise girişleri engellenerek, noktasına, virgülüne dokunulmadan, ilgili komisyonlar ve genel kurulda üç gün gibi kısa bir sürede görüşülerek 3 Şubat’ta yasalaştı. 

2020 yılı sonu itibarıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nda 974 bin 837 öğretmen istihdam edilmektedir. Öğretmenler, kamuda kadrolu çalışanların (memurların) üçte birini oluşturmaktadır. Nitelik ve nicelikleri yönünden, öğretmenlere özgü meslek yasasına gereksinim vardır. Yıllardır, öğretmenlerin beklentilerini karşılayacak meslek yasası beklenmekteyken, jet hızıyla kabul edilen meslek yasası, meslek mensupları ve toplumun beklentilerine cevap vermekten uzaktır. Sadece adı meslek yasasıdır. Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş bazı yasa hükümlerinin yeniden düzenlenmesinden öteye geçememiştir. Yasadaki sorunlu maddeler şöyle özetlenebilir. 

Birincisi, yasanın amacı; öğretmenlerin atamaları ve mesleki gelişmeleriyle kariyer basamaklarında ilerlemelerini düzenlemek olarak sınırlandırılmıştır. Yasa; taşıdığı başlığa karşın, beklenilen, istenilen, gereksinmeleri karşılayan “Öğretmen Meslek Kanunu Yasası” olma niteliklerinden çok uzaktır. Yasada; öğretmenlere özgü hükümler içeren (ödev/sorumluluklar, genel haklar, yasaklar, ilerleme/yükselmeler, yer değiştirmeler, çalışma saatleri/izinler, disiplin, mali haklar, sosyal haklar vb.) temel konulara yer verilmemiştir. 

HANGİ KURUM?

Değişik yasalarda öğretmenleri ilgilendiren kurallar aynen korunmuştur. “İddialı” başlığına karşın yasada; sadece Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. ve 45. maddelerinde yeniden düzenlemeler yapılmıştır. Uzman/başöğretmenlik sınavına katılma koşulları değiştirilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş “hizmet içi eğitimde başarılı olma” yerine, 180/240 saatlik eğitim programlarına katılmış olma koşulu getirilmiştir. 

Uzmanlık için 10 yıl öğretmenlik, başöğretmenlik için 10 yıl uzman öğretmenlik hizmeti bulunması gerekmektedir. Uzman/başöğretmenlik için yazılı sınav öngörülmüştür. Sınavlarda başarı için asgari 70 puan alınmalıdır. Yazılı sınavı yapacak kurum belirtilmemiştir. MEB’in, kendi personeli hakkında sınav yapmasının güçlükleri/oluşacak sıkıntılar nedeniyle, sınavın ÖSYM tarafından yapılmasında, bu yolla anılan noksanlığın giderilmesinde yarar vardır. 

DÜZENLEME ŞART

İkincisi, uzman/başöğretmenlerin mali haklarında bazı iyileştirmeler yapılmıştır. Uzman öğretmenlere yüzde 60 (1.342 TL), başöğretmenlere yüzde 120 (2.684 TL) ilave eğitim öğretim tazminatı ödenecektir. Ayrıca uzmanlık/başöğretmenlik unvanının kazanılması halinde bir üst derece verilecektir. Ancak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre, kazandığının bir üstü derece verilmesinin uygulamada fazla etkisi yoktur. Bu bakımdan bir üst derece verilmesi yanında, belli süre başöğretmenlik yapmış ve başöğretmenliğe ayrılma yeterliğini kaybetmemiş öğretmenlere daha yüksek ek gösterge ve makam/ görev tazminatı vb. mali hak verilmesi için düzenleme yapılmalıdır.

Üçüncüsü, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu, kamu idarelerinde çalışacak öğretmenler için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının birlikte yapılmasını öngörmüştür. 

ZAMAN KAZANMA ÇABASI

Dördüncüsü, yasada öğretmenlere 3.600 ek gösterge verilmesi kabul edilmiş, ancak bu hükmün uygulanma tarihi 15.01.2023 tarihine bırakılmıştır. Buradan ek gösterge konusunun meslek yasasında dahi düzenlenemediği, kamu personeli hakkında yapılacağı söylenen genel düzenlemelere bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu düzenlemeden, bazı kamu personeline 3.600 ek gösterge vermeyi vadetmiş iktidarın vakit kazanmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Oysa tekdüze olmaları nedeniyle öğretmenlere 3.600 ek gösterge verilmesinde herhangi bir güçlük yoktur. 

MAHMUT ESEN

EMEKLİ MÜLKİYE BAŞMÜFETTİŞİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları