Olaylar Ve Görüşler

İnsanların sağlığını niçin koruyamıyoruz? - Hüseyin DEDE

31 Mart 2022 Perşembe

Hayvanlarla insanların bir arada yaşamaya başlamaları, beslenme ve diğer faydalarının yanında, önemli sağlık sorunlarını da beraberinde getirmiştir. Çünkü hayvanlarla insanlar arasında 800 kadar ortak hastalık vardır. Bunların bir kısmı doğrudan temasla, bir kısmı hayvansal ürünler vasıtasıyla bulaşabilmektedir. Uluslararası Hayvan Hastalıkları Merkezi’nin 2021 verilerine göre, insanlardaki mevcut bulaşıcı hastalıkların yüzde 60’ı, yeni ortaya çıkan bulaşıcı hastalıkların (Covid-19, Influenza, Ebola vb.) en az yüzde 75’i, her yıl ortaya çıkan beş insan hastalığından üç tanesi, biyoterörizm potansiyeli olan ajanların yüzde 80’i hayvanlarla insanlar arasında ortaktır. 

84’TE KAPATILDI

Bu veriler, insan sağlığının korunması için hayvanların sağlıklı olması, hayvanlardan elde edilen ürünlerin tüketicilere sağlıklı ulaştırılması gerektiğini göstermektedir. Ülkeler bunu başarmak için kamu yönetimini bu gerçeğe göre düzenlemiş, başka ülkelerden gelebilecek risklere karşı uluslararası anlaşmalar imzalamış, uluslararası örgütler oluşturmuştur. Uluslararası Cenevre Anlaşması’na göre, hayvanların bulaşıcı hastalıklarının önlenmesi, hayvanlardan elde edilen ürünlerin güvenli paylaşımının sağlanması için ilgili devletlerin yetkili bir veteriner otoritesi oluşturması gerekir. Bu anlaşma, TBMM tarafından kabul edilmiş, yasalaşmıştır.  

Ülkemiz bu anlaşmayla, merkezde Tarım Bakanlığı’na bağlı “Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü”, il ve ilçelerde “Veteriner İşleri Müdürlüğü” şeklinde örgütlenmiş, veterinerlik hizmetleri tek elden planlanıp yapılmıştır. Bu otorite, diğer ilgili bakanlıklar ve yerel yönetimlerdeki hayvanlarla ilgili görevlerin de eşgüdümünü sağlayarak, hizmetlerin aksamadan yürütmüştür. Bu yapı 1984’te kapatılmış, hayvanlarla ilgili hizmetler, Tarım Bakanlığı bünyesindeki değişik genel müdürlükler arasında paylaştırılmış, il ve ilçe teşkilatları etkisizleştirilmiştir.

CENEVRE UYGULANMALI

Bu yapılanmayla yatay ve dikey iletişimde idari kopukluk yaşanmış, iletişimin doğrudan yapılmasını engelleyerek hizmetlerin aksamasına, gecikmesine, ilgisiz mesleklerin söz sahibi olmasına neden olmuştur. 

Bu durum, birincisi, hayvan hastalıklarıyla mücadeleyi aksatmıştır. İkincisi, hayvanlarla insanlar arasında ortak olan hastalıklarla düzenli mücadele edilmediğinden, hayvanlardan elde edilen ürünler düzenli olarak, bir planlama çerçevesinde, uzmanlar tarafından denetlenmediğinden, halk sağlığında riskler artmıştır. Üçüncüsü, doğada ve sokakta yaşayan sahipsiz hayvanların korunmasıyla, çiftlik hayvanlarının refahı aksamıştır. Dördüncüsü, hayvancılığın geliştirilmesi için gereken planlama ve uygulamalar yetkili bir veteriner otoritesi tarafından yapılmadığından, ülkemiz hayvansal gıda temininde sorunlar yaşamaya başlamıştır. Et ve süt krizi kapımıza dayanmıştır. 

Veteriner hizmetleriyle ilgili yetkili bir otorite olmayınca, insanlarımızın sağlıklı olması, yeterli beslenmesi, hayvansal ürünlerde dışa bağımlılığın ortadan kaldırılması olanaksızdır. O nedenle, hayvanlarla ilgili yetkili bir otoritenin, halen yürürlükte olan Cenevre Sözleşmesi’ne uygun olarak kurulması gerekir.

HÜSEYİN DEDE

UZMAN VETERİNER HEKİM, VETERİNER HEKİMLER DERNEĞİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları