Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hekimlik
PROF. DR. CENGİZ KUDAY
Amerika ve Avrupa ve hatta bütün dünya küçük bir virüs karşısında aciz kaldı. Fakat bugün bütün dünyada olanaksızlıklara rağmen sağlık elemanları bu savaşta dövüşüyor, hastalanıyor ve ölüyorlar.
Hekimlik bir yaşam şeklidir. Tanrı’nın en büyük mucizesi
olan insan denen canlıya dokunma ve onun geleceği için işlem yapma şansına ve
ayrıcalığına sahiptir. Hekimlik kalp kasının çalışmasına benzer: yavaşlaması
söz konusu değildir. Ya hep çalışır ya da hepten durur. Dün olduğu gibi bugün
ve yarın da hastasının bedenine, ruhuna ve mahrem sırrına erişen hekimler tarih
boyunca kutsal varlıklar olarak kabul edilmiştir.
Fakat hekimler için bu ayrıcalıklı durum, günümüzde ve
bilhassa ülkemizde yanlış değerlendirmeler ve popülist davranışlarla yara
almıştır. Bütün bunlara rağmen ülkemizde hekimler birçok sosyal olayda hep öncü
olmuşlardır. Savaşta ve barışta hep öncülük yapmışlardır. (23 Mayıs 1919 da
İzmir işgalini protesto etmek için Sultanahmet’te 200 bin kişinin katıldığı
mitingin organizasyonu ve benzer etkinliklerinin öncüleri hekimlerdir.) Daha
önce de talebe oldukları halde ülke uğruna hem asker hem sağlıkçı olmak üzere
cephelere koşmuş, hizmet etmişlerdir.
Cumhuriyetin sağlık mucizesi
Cumhuriyetin ilk yıllarında bütün olanaksızlıklara karşı,
canla başla ülkenin gerçekleri ile savaşmışlardır. O zaman ki nüfus 13 milyon;
11 milyon kişi köyde yaşıyor, toplam köy 40 bin; 38 bininde okul yok. 2 milyon
kişi sıtma; 1 milyon kişi frengi verem veya tifüs, tifo; 3 milyon kişi
trahomlu. Bebek ölüm oranı binde 480, yani yarı yarıya. Bütün ülkedeki doktor
sayısı 337, eczacı sayısı 60, diş hekimi yok, diplomalı hemşire 4 kişi, 40 bin
köyde toplam ebe sayısı 136; ortalama yaş 40.
Bütün bu olanaksızlıklarda ve salgın hastalıklar zamanında
genç Cumhuriyetin yetiştirdiği çok az sayıda saygı ve rahmetle andığımız
hocalarımız; Cumhuriyetin genç öncü doktorları, köy köy, kasaba kasaba, şehir
şehir dolaşarak, bataklıkları canları pahasına kurutarak sıtmayı, genç
Cumhuriyet verem dispanserleri açarak veremi, göz taramaları yaparak trahomayı
ve çocuk aşı oranlarını artırarak çocuk ölümlerini asgari miktara indirdiler.
Bugün COVID-19 denen bir bela ile tüm dünya karşı karşıya ve hazırlıksız. Bir
söz vardır; Savaşta tahkimatla yapılan bir yanlış, savaşın sonucunu belirler.
Dünyanın en gelişmiş ülkeleri bile hazırlıksız. Her ay çıkan Scientific America
dergisinde değişik tıp gelişmeleri ve gelecekteki tıbbın ne olacağı hakkında
yazılar vardı. Nisan 2020 sayısında korona virüs ile ilgili tek satır yok.
Gelişmiş ülkeler ve maalesef biz de bu tehlikeyi önemsemedik.
Avrupa aynı hatayı yaptı
Bu günün kudretli ülkeleri 2. Dünya Savaşı’nda kısa zamanda
binlerce tank; yüzlerce savaş ve hastane gemisi; binlerce uçak üretebildi.
Bugün ventilatör, eldiven, maske için zorlanıyor ve birbirleriyle kavga
ediyorlar. Çünkü sağlığa önem vermeyi arka sıraya koymuşlar. Tarih yine acı bir
şekilde tekerrür ediyor. Örneğin; çağdaş tıbbın ortaya çıkışından önce salgın
hastalıklar çok korkutucu idi. 1. Dünya Savaşı sonrası çıkan İspanyol gribi
denen büyük salgın sonucu 25 ile 50 milyon insan hayatını kaybetti.
İspanyol gribi de virütik bir hastalıktı. Neden İspanyol
gribi dendi? Çünkü bu hastalık harp esnasında tüm dövüşen cephelerde vardı.
Fakat ilgili ülkeler bunu harbin gidişatını değiştirir diye açıklama
yapmadılar. Tek bir ülke, İspanya, harbe girmeyen ülke olduğu için açıklama
yaptı, kendince önlemler aldı. Kara ölüm veba, 1346-1352 yılları arasında
Avrupa nüfusunun 1/4’ünü yok etti. 1880 yılında Panama Kanalı yapımında
yerlilerin % 90’ı sıtma oldu. Danimarka’dan gelen bir gemici ile 3 ay içinde
Faroe Adaları’ndaki bütün halk kızamıktan öldü.
Anlamlı istatistik
Beyazların, Avrupalıların taşıdığı çiçek hastalığı sonucu (1531’de
168 adamı ile İspanya’dan gelen Pizarro) İnka İmparatorluğu’nun milyonlarca
kişisini yok etti. 1600’lerde Avrupalı göçmenler, Missisippi Nehri
yakınlarındaki yerlilere çiçek mikrobu taşıyan battaniye ve gereçler vererek
tüm bu bölgenin yerli halkını bilinçli bir şekilde yok ettiler. Beyazlar
gelmeden önce 20 milyon olduğu tahmin edilen yerli halk 1 milyona düştü.
Eski dünyadan gelen bu fazla bulaşıcı hastalık yeni dünyayı
yurt edinirken, Amerika’dan Avrupa’ya gidenlerden tek bir ölümcül olmadı, olduysa
ana yurda taşınmış olan frengi olabilir. Bütün bu olanları unutan günümüz;
Amerika ve Avrupa ve hatta bütün dünya küçük bir virüs karşısında aciz kaldı.
Fakat bugün bütün dünyada olanaksızlıklara rağmen sağlık
elemanları bu savaşta dövüşüyor, hastalanıyor ve ölüyorlar.
Tıp etiği kendi başına kuşkusuz çok geniş bir alan ama olayı
biraz basite indirgeyecek olursak;
1) zarar vermemek,
2) yarar sağlamak.
Bir hekim için bu 2 ilkeyi aynı anda yerine getirmenin ne
kadar zor olduğunu yaşadığım için iyi bilirim. Yoğun bakımda çalışan sevgili
arkadaşlarım bu ikilemi yaşıyorlar ve ileriki günlerde çok yaşayacaklar.
Bütün dünyada olduğu gibi yoğun bakım sayımız yeterli değil.
Buradaki ventilatör ve benzer aletler sınırlı.
Kime ve ne zaman kullanıldığı kararları verilirken çok
zorlanacaklar. “Bilmediğimizi bilmediğimiz” bir belayla karşı karşıyayız. Bu
kavgada dövüşen bütün sağlıkçılarımıza şükranlarımı sunarken, vefat etmiş
hocalarımıza, meslektaşlarımıza rahmet, hasta olanlara da şifalar diliyorum.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da hissedilen deprem!
- Tel Aviv’i balistik füze ile vurdular
- 'Kanlı Noel' saldırganı hakkında neler biliniyor?
- Yoğun bakımdaki Emre'den acı haber
- Salonu terk ettiler!
- Ukrayna 'bin kilometre' uzaktaki hedefleri vurdu!
- 'Bunu da yaptınız, yazıklar olsun!'
- 'Yaptığınız kötülük hiç unutulmayacak!'
- 'Ekonomist Erdoğan'ı sordu, yanıt İmamoğlu oldu!
- Özlem Gürses'e ev hapsi!