Olaylar Ve Görüşler

Ebeveyne yabancılaşma sendromu - Prof. Dr. Fuat TORUN

25 Nisan 2022 Pazartesi

Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu (EYS) ülkemizde bilim camiasının son 10 yıldır farkına vardığı bir bozukluk. Bu bozukluğun kökenlerine eski çağlarda rastlamak mümkün olsa da hatta Medea Tragedyası gibi mitolojik anlatılarda yer alsa da bozukluk olarak ilk ortaya konması, 1985’te Richard Gardner tarafından tanımlanmasıyla olmuştur. 

Gardner, boşanma davalarında bilirkişilik yaptığı uzun yıllar boyunca, boşanma çekişmeliyse, velayet anlaşmazlığı da varsa çocuklarda bazı davranış kalıplarının ortaya çıktığını gözlemlemiştir. Bu gözlemleri sonucu EYS’yi bozukluk olarak tanımlamış ve tıp literatürüne sokmuştur.  Gardner’e göre; bu çocukların bir kısmı boşanma sürecinde beraber kaldığı ebeveynin safında yer alıp, diğer ebeveyne karşı düşmanlık geliştirmektedir. Bu düşmanlık, beraber kaldığı ebeveynin hem dava sürecini lehine çevirmesi hem de eski eşten intikam almak için aktif tutum alması ve yönlendirmesiyle ortaya çıkmaktadır. Boşanan bazı eşlerden sıklıkla duyduğumuz “Donuna kadar alacağım” söylemi, EYS’nin görüldüğü durumlarda “Çocuğu da alacağım, onu bir daha göremeyeceksin!”, “Benden ayrılmakla çocuğundan da ayrılıyorsun!” söylemine kadar gitmektedir. 

OLUMSUZ ETKİ

EYS hukuk ve tıp camiasında bilinmediğinde dava süreçlerinde trajik durumlar ortaya çıkmakta, “yönlendirilmiş” kararlarla çocukların geleceği “çalınmaktadır”. Ortaya çıkan fiili durum hem çocukları hem iki ebeveyni hem de sonuçları bakımından toplumu olumsuz etkilemektedir. Gardner; EYS’nin ayırt edici özelliği olarak 8 belirti tanımlanmıştır. Bu belirtiler kabaca şunlardır: Çocuğun hedefteki ebeveyne karşı düşmanlık geliştirmesi, çeşitli iftiraların ortaya atılması, iftiralara çocuğun kendisinin de bir şeyler katması, sadece hedefteki ebeveynin kendisiyle sınırlı kalmayıp geniş aileye de düşmanlığın yayılması. EYS görülen çocuk, bozukluğun şiddetine göre değişmekle birlikte, çoğu zaman hedefteki ebeveynle belki de ömür boyu görüşmemektedir. 

Çocukta hedefteki ebeveyne yabancılaşma ve düşmanlık, çocuğun birlikte kaldığı ebeveynin uyguladığı onlarca “ustaca” taktikle mümkün olmaktadır. Bu taktikler arasında, hedefteki ebeveynle çocuğun birlikte vakit geçirmesini engelleme, onun tehlikeli biri olduğunu söyleme, çocuğun hedefteki ebeveynle zaman geçirdikten sonra onu sorgulama, hedefteki ebeveyne destek olan çocuktan sevgisini çekme,  hedefteki ebeveynle ilgili kötü söz söyleme, sadece kendisine sadık olmasını talep etme, hedefteki ebeveynden çocuğun sağlık, eğitim vb. bilgilerini gizleme, hedefteki ebeveyne karşı yargısal süreçleri kullanma dahil birçok taktik sayılabilir. 

FARKINDA DEĞİLLER

EYS konusunda hukuk ve ruh sağlığı uzmanlarının yeterince bilgi sahibi olmaması da onları yönlendirmeye açık hale getirmektedir. Yanlış, haksız, telafisi imkânsız kararların alınması sonucunu doğurmaktadır. Hedefteki ebeveynler üzerinde yaptığımız araştırmada, ebeveynler, boşanma süreçlerinde karşılaştıkları hukuk ve ruh sağlığı uzmanlarının, konu hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığını, kendilerine yardımcı olamadıklarını, hatta çoğu zaman farkında olmayarak verdikleri kararlarla kendilerine zarar verdiklerini ifade etmişlerdir. 

25 Nisan; dünyada EYS Farkındalık Günü olarak kutlanmaktadır. Çeşitli etkinliklerle toplumda EYS hakkında farkındalık oluşturulmaya çalışılmaktadır. Ülkemiz özelinde bakıldığında, konuyla ilgili yüzlerce bilimsel makale yayınlanmış olmasına karşın, birkaç akademik çalışma dışında farkındalık olmaması düşündürücüdür. 

PROF. DR. FUAT TORUN

İSTANBUL YENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları