Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Uğur Mumcu Cinayetinde Madalyonun İki Yüzü...
24 Ocak 1993’te saat 13.30 sıralarında aracına konan bomba sonucu yaşamını yitiren yazarımız Uğur Mumcu cinayetiyle ilgili yeni gelişmeler gündemde.
Olaydan yaklaşık yarım saat sonra Mumcu’nun evinin önüne geldiğimde kahredici bir tablo vardı. Aracı parçalanmış, sokak, yanındaki boş alan, metal yığıntılarıyla dolmuştu. İki görevli, aracın bütün parçalarını sıradan bir yol temizliği yapar gibi süpürüp torbaya dolduruyordu. Oysa bu tür cinayetlerin üzerine hassasiyetle giden ülkelerde en küçük parçanın bile kıymeti vardı. Her parçanın uzmanlarca tek tek toplanıp değerlendirilmesi gerekiyordu.
Bugün polisimiz o güne oranla biraz daha deneyim kazandı, teknik olanakları kullanmasını öğrendi. Ancak işin ruhuna baktığımızda yine de bir arpa boyu yol alamadığımız görülüyor. Özellikle AKP medyasının tüm cinayetleri “koy sepete” dercesine Ergenekon soruşturmasının içine süpürmesi, 16 yıl önce Uğur Mumcu’nun aracının tüm parçalarının çuvala doldurulmasından farklı mı?
***
Cumhuriyet gerek Uğur Mumcu cinayetine, gerekse 1990’ların başından sonuna kadar katledilen tüm aydınlarımızla ilgili soruşturmalara hiçbir zaman önyargıyla yaklaşıp peşin hükümle katil üretmedi. 2000 yılındaki Hizbullah operasyonuyla kamuoyunda “dini motifli terör örgütleri” diye bilinen ve devletçe de bu şekilde adlandırılan bir dizi örgütlenmeyi açığa çıkardı.
İşte bu aşamada Uğur Mumcu cinayetleriyle ilgili de gelişmeler oldu ve araca bombayı koyanların Kudüs Ordusu diye adlandırılan örgüt adına hareket ettikleri ortaya çıktı.
Umut Operasyonu adı verilen bu soruşturma sonucunda açılan davada mahkeme kararını verdi, Yargıtay süreçleri devam ediyor. Uğur Mumcu’nun aracına bombayı koyduğunu itiraf eden Ferhan Özmen halen cezaevinde bulunuyor.
Bu davalar süredursun, F tipi yayın organlarında son aylarda Mumcu’nun, Aksoy’un, Üçok’un, Kışlalı’nın fotoğrafları yan yana konuyor ve altına şu yazılıyor:
“Bu cinayetler de Ergenekon dosyasına girecek.”
***
F tipi yayın organları Ergenekon’a asrın davası dediler ya, öyle anlaşılıyor ki, asrın nesi varsa içine koyacaklar. İşin bir boyutu bu. Ancak madalyonun bir başka yüzü daha var. 90’lı yıllardaki cinayetlerin çoğunda adres dini motifli örgütlere çıktı. Nitekim hafta başında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Umut Operasyonu’nda yargılanan teröristlere İran’da iken yardım ettiği ve koordinasyonu sağladığı gerekçesiyle 4 kişi hakkında daha yeni dava açma kararı aldı.
F tipi yayın organları ve onları kullananlar sadece Ergenekon davasını genişletmeyi değil, aynı zamanda dini motifli örgütleri de bir bakıma temize çıkarmayı hedefliyor.
Bu açıdan baktığımızda ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:
1- Neredeyse PKK yasal bir kuruluş, masum bir yapılanma, buna karşı mücadele eden herkes ise sürekli hukukun dışına çıkıp her türlü olumsuzluğa bulaşmış...
2- 2000 yılındaki Hizbullah operasyonlarıyla birlikte ortaya çıkarılan örgütlenmelerin hiçbiri cinayetlere bulaşmamış...
Uğur Mumcu’nun katledildiği 24 Ocak günü ile Muammer Aksoy’un katledildiği 31 Ocak arası yıllardır Adalet ve Demokrasi Haftası olarak anılıyor ve yıllardır şu iki kavrama özlem giderek artıyor:
Adalet ve demokrasi!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Kızı devlet korumasına alınmıştı!
- Yuvarlak ekmek alınınca evi terk etti...
- Pazara giden eli boş dönüyor!
- Uzmanlar uyardı!
- Türkiye Obezitede Avrupa Birincisi! Diyetisyen Elvan Oda
- Doğum Uzmanından gebelere uyarı!
- Turizm öğrencilerinden çarpıcı yanıtlar
- Babadan Asker oğluna duygusal karşılama
- Dikkat! Kavimler Göçü 2.0 başlıyor mu? Dr. Cenk Özatıcı
- İBB'de yeni uygulama: Ücretsiz HPV aşısı
En Çok Okunan Haberler
- Cumhuriyet aydını Dr. Erdal Atabek yaşamını yitirdi
- Asgari ücrete 'ara zam' gelmezse ne olur?
- Pensilvanya'daki çiftlikte sessizlik
- Yurttaş Özel'i nasıl değerlendiriyor?
- 'Gezi'nin Vali'si avukat oldu!
- Hamas'tan ilk açıklama geldi!
- 'Mourinho ile konuştum, Fenerbahçe'ye...'
- Almanya'daki çifte vatandaşlık yasası değişiyor
- Aziz Yıldırım'dan transfer müjdesi
- Seçim sonrası yıkım