CHP’den beklenen...

04 Kasım 2023 Cumartesi

Mustafa Kemal Atatürk, yaptıklarını, bilgilere ve belgelere dayalı olarak kaleme alıp söylediği, büyük eseri NUTUK’ta söze şöyle başlar:

“1919 senesi mayısının 19. günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve manzara...”

Devamında ülkenin içinde bulunduğu gerçekleri bütün yalınlığıyla paylaşır ve buna karşı yapılması gerekenleri yaşama geçirmek üzere nasıl yola çıktığını anlatır.

İçinde bulunulan durumu iyi analiz etmek, aynı zamanda çözümü de üretmek demektir.

CHP’nin iki gün sürecek 38. olağan kurultayı bugün başlıyor. Ülkenin içinde bulunduğu durum aynı zamanda CHP’nin karşı karşıya olduğu sorumlulukların da sıralaması.

***

Sadece bu hafta içinde yaşananlar bile alışılmaması gereken bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu göstermeye yeter.

Gazeteci Tolga Şardan’ın tutuklanması, sadece bir kişinin özgürlüğünden edildiği anlamına gelmiyor. Yıllardır en çetrefilli konularda bile gerçeğin ortaya çıkmasında büyük emeği olan Şardan, son olarak günlerdir yargıyı sarsan iddialarla ilgili ciddi bir gelişmeyi kaleme aldı. Yargıdaki kirliliğe yargının içinden isyan yükseliyordu. Şardan bununla ilgili haber yaptı. Kirliliğin tarafları özgür ama Şardan tutuklu. Eskiden kritik bir haber için ilk şu sorulurdu:

-Yalanlama var mı?

Şimdi şunu soruyoruz:

-Soruşturma var mı?

Bu hafta içinde gazeteciler Dinçer Gökçe, Cengiz Erdinç, Uğur Koç, Uğur Şahin, İsmail Arı ve son olarak Evrim Kepenek soruşturma ödülü aldı!

Gazeteciler soruşturma kapsamındayken, ekonomide Türkiye’nin arta kalan değerleri de satış kapsamındaydı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonominin düzlüğe çıkması için satış listesi hazırlıyordu. Ertesi gün Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’dan enflasyona yapılan zammı dinledik. 

AKP hükümetlerinin 9. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de önceki bakanlar gibi eğitime “damga” vurmak için her gün yeni bir “reform” üretiyor. Eğitimin laik, bilimsel temelden uzaklaşması için yapılan yarışta öncekileri geride bırakmaya aday!

Dış politikada “sorunların çözümü” için çaba harcamak, sağduyulu bir yaklaşımla devrede olmak yerine “sorunların parçası” haline gelmeye devam ediyoruz. 

Daha vurgulayabileceğimiz onlarca konu var, burada keselim.

***

İşte CHP’nin 38. olağan kurultayı böyle bir “durum”da yapılıyor. 

Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün aşamalarını değişik sorumluluklarda yaşamış olan CHP, hangi konumda olursa olsun, bu ülkenin temel sigortası işlevini üstlenmiştir. 

CHP’nin gücü, sadece aldığı oydan, sadece milletvekili, belediye başkanı dağılımından gelmez.

CHP’nin gücü, kimliğinden gelir.

CHP’nin gücü, köklerinden gelir.

CHP’nin gücü, halkın beklentisinden gelir.

İnsanlar CHP’ye yönelik istemlerini dile getirirken sıklıkla söze şöyle başlar:

“Koskoca CHP...”

Evet, konumu ne olursa olsun, o “koskoca CHP”dir!

CHP, bugün ve yarın iç düzenini kuracak. Ama yarından geci yok, Türkiye’nin düzeniyle ilgili sorumluluklarının hakkını vermek zorunda. 

Beklenti yüksekliği beraberinde tepki yüksekliğini de getirir. Bu doğaldır, olması gerekendir. 

CHP, eleştirilmediği gün, kendisinden bir şey beklenmediği gün, bitmiş demektir.

Beklentinin tepkiye, tepkinin kızgınlığa, kızgınlığın küsmeye evrilip harmanlandığı uzun bir yaz yaşadık. 

Önümüzdeki pazartesiden itibaren bütün bunların umut güneşinin gerisinde kaldığı bir süreç istiyoruz.

CHP’den beklenen budur!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Güven end-eksi! 2 Mayıs 2024
Emek en cüce değerdir! 1 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları