Müjdat Gezen

Padişahlık

25 Nisan 2022 Pazartesi

Padişahlık makamı Osmanlı’da en yüce makamdı. Ahali bu makama saygı duymak zorundaydı. Ama bu, padişahı sevmek anlamına gelmezdi. Cumhurbaşkanlığı da saygın makamdır. Her yurttaş bu makama saygı duyar. Ama bu, cumhurbaşkanını sevmek anlamına gelmez. İsteyen sever, istemeyen sevmez... Cumhurbaşkanının başkalarına hakaret etme hakkı yoktur. Kimsenin de cumhurbaşkanına, hakaret etme hakkının olmadığı gibi. Padişahlıkla cumhurbaşkanlığının günümüzdeki benzerliği her şeyi tek adamın yapıyor olmasıdır. Küçük bir farkla: Padişah, çoğu kez sadrazamına danışırdı. Sadrazam şimdinin başbakanı idi.

***

Türkiye’nin bu hallere düşmesinin üç nedeni vardır: Dış güçler-PKK-CHP. Bana göre de üç neden var: AKP-AKP-AKP. 

‘Y’ VE ‘Z

Bu iki kuşak doğup büyürken kendini yöneten olarak sadece bir kişiyi tanıdı. O nedenle önümüzdeki seçimlerde o kişiye oy vermeyecek. Bu kuşak son derece zeki ve bağımsız.  Atatürk’ü seviyor, Cumhuriyeti seviyor. Yurtdışına gitmek isteyenleri bile bu ülkeyi seviyor. Onları yakından tanıyorum. Öğrencilerim tam da o kuşaktan. Bizden ileri görüş ve düşünceleri var. Cumhuriyet artık onlara emanet. Önümüzdeki seçimlerde ülkenin kaderini değiştirecek kararlar verecekler. Yolları açık olsun. Atatürk durup dururken:  “Ey Türk Gençliği” demedi...  

GEL

Işıklar yanar sönerdi uzaklarda.

Sonra güneş doğar

güneş batardı.

Ve ben bir yerlerde

durmadan seni düşünürdüm.

Bir yelkenli geçse ansızın

bir martı havalansa

kanatlarında seni görürdüm.

Mesela bir dalda

bir çiçek açsa

o çiçek sen olurdun

ölürdüm.

Hani balkona çıkıp

uzaklara bakardın ya

uzaklar yakın olurdu.

Ben baktığın yerde olurdum.

Seni görürdüm.

Oysa

kapalı bir kutu gibisin şimdi.

Ne yanıma baksam karanlık

kutunun içi gibi. 

Bırak bunları, 

aç kapağını,

görün bana.

Bak ben sana göründüm

gün gibi!

MÜZİK YASAĞINI KALDIRIN

Tamam. Müzik sevmiyorsunuz. Tiyatro sevmiyorsunuz. Bale sevmiyorsunuz. Resim, heykel sevmiyorsunuz. Sanatı sevmiyorsunuz. Ama müzik sektöründen evlerini geçindiren ve vaktiyle size (kazara da olsa) oy veren müzisyenler var. Onları çoktan kaybettiğinizi biliyorsunuz. Ama onlar sanatlarıyla evlerini geçindiriyorlar. Bir müzik aletini çalmayı hiç denediniz mi?.. Deneyin ve görün ne denli zor bir iş olduğunu. Bu insanlar zor durumdalar... Müzik yasağını kaldırın. Sizin sanatı sevmemenizin sanat için pek önemi yok. Sanat sizi sevmezse, o zaman oturup düşünün diyeceğim ama düşünce, düşmüş bir kere ayağa, başlansın hakarete, ihtikara, dayağa...

OTORİTE

Otoriter rejim nedir?

İşsizlik. 

Yolsuzluk. 

Adaletsizlik. 

Kurumsuzluk.

Daha onlarca madde sıralayabiliriz ama vaktinizi almayayım.

ÇOCUK

Kim ne derse desin, bütün pedagoglar çok değişik tarifler de yapsalar, benim için çocuk, insanın küçüğü değildir. Çocuk apayrı bir yaratıktır. Ne fikri ne eylemi bizlere benzer. Çocuk bilimiyle ilgilenenler sanırım bazı fikirlerimi benimle paylaşacaklardır. Çünkü ben çocukluğumdan bu yana çocuklarla ve kendi çocuk yanımla ilgiliyim. Kuşkusuz günümüzün çocukları bizim yaşadığımız koşullarda yaşamadılar. Onlar bilgisayarla oynuyorlar, ben bilgisayardan korkuyorum. Onlar mobil telefon yiyip yutmuşlar, ben zor konuşuyorum. Günümüzün çocuğunu iyi süzemeyebilirim. Ama onların derslerine girip sorularına baktığımda, bizden çok ileri olduklarını görüyorum. Günümüzün çocuklarını iyi ve yakından irdelemek gerekiyor. Derslerde beni tanıdıklarını görüyorum. Tabii MSM’ye oyunculuk eğitimi almaya gelen bir çocuk hiç şüphesiz beni tanıyacaktır. Ama öyle sorular sordukları oluyor ki şaşırıp kalıyorum. Günümüzün çocuğu bizim çocukluğumuzdan ileri. Siz bakmayın benim kuşağımın ikide bir: “Aaaah ah bizim zamanımızın çocukluğu neydi?” demelerine. Bizim çocukluğumuzda topaç ve çember dışında oyuncak bile yoktu. Siz ne diyorsunuz? 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Dümbüllü 14 Ekim 2024
Selam 7 Ekim 2024
Resim 30 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları