Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Memleket Sevdası Kaç Para?
Tunus devrik lideri Zeynel Bin Ali’den alınan son haber, kuşkusuz sizi de gülümseten bir sahneydi. Yaşlı ve sarsak diktatör, ailesiyle birlikte ülkesinden kaçmak üzereydi. Tüm uçuşların iptal edildiği havaalanında, siyah bir Mercedes diktatör ve avenesini aprondaki tek uçağın dibine kadar taşıdı. Zeynel Bin Ali elinde tuttuğu siyah Bond çantaya, Emniyet Müdürü Ali Şeriati de onun koluna sıkı sıkı yapışmış, ağlayıp zırlayan diktatörü merdivenlerden çıkarmaya çalışıyordu. Zeynel Bin Ali, “Bırakın beni, memleketimde ölmek istiyorum!” narasıyla debelenmeye başlayınca, eşi Leyla tarafından “Bin uçağa gerizekâlı, hayatım senin ahmaklığına katlanmakla geçti!” diye azarlandı.
\nSize öykü tadında aktardığım bu sahnede, dikkatinizi çekmek istediğim bir öğe var. Zeynel Bin Ali, yaşamının kuşkusuz en zor, çünkü zirveden çukura düştüğü, 23 yıl hükmettiği mülkten hırsız gibi kaçtığı, toprağına son kez ayak bastığı anda, apansız bir yurt sevdasıyla geri dönmeye, memleketinde ölmeye kalkıyor. Ama ölümü göze alarak karar verdiği bu fedakârlık anında bile, sıkı sıkı yapıştığı siyah çantayı bırakmıyor elinden…
\nNe var o çantada? Elbette para.
\nİster despot olsun, ister demokrat, büyük hırsızların hırsını ve çalıntısını taşıyan renk, siyahtır, sevgili okurlar. Siyah arabalara binerler, siyah çantalar taşırlar. Siyah, büyük ganimeti küçük ganimetten ayıran ciddiyetin, voleyi vurana “helal olsun” dedirten meşruiyetin rengidir. Az paranın rengi de vardır, kokusu da çıkar zaten. Ama kallavi paranın kokusu yoktur, rengi de tektir: Siyah.
\nDünyanın hiçbir ülkesinde, hatta çok renkli Afrika’da bile, kalıplı bir zengin ya da politikacıyı, siyahtan başka renk bir arabada taşınırken, mavi, yeşil, sarı Bond çanta taşırken göremezsiniz. Oysa hiçbir ülkenin bayrağı ya da büyük ölçekli şirketlerin logosu siyah değildir. Neden? Çünkü korsanlığın ve anarşizmin bayrağı, faşizmin sembolüdür siyah. Yani zorbalığın.
\nDevlet olsun, ticaret olsun, bütün büyük voleler doğrudan ya da dolaylı zorla halkların sırtından vurulduğundan, sözde yasal toplanan devasa kazanç sahipleriyle büyük hırsızlar, işte bu zorbalık ciddiyetinde buluşur ve mallarını getirip götürmekte “siyah” araçlar kullanırlar.
\nBüyük hırsızlar, meşruiyet yitiminden sonra bile mutlaka sığınacak bir ganimet ini, kendilerine kucak açacak hırsızları bulurlar. Zeynel Bin Ali de kendisi kadar yolsuzların diyarı Suudi Arabistan’da sığınak buldu, Medine’ye yerleşti. Çok yakışır.
\nKanını emip emdirdiği Tunus’un yeni yönetimi ise Zeynel Bin Ali ve korkunç karısı Leyla’nın başı çektiği Trabelsi sülalesinin 23 yıl boyunca yaptığı talanın hesabını çıkarmaya çalışıyor. Ülkede bu iş için bir Ulusal Yolsuzluk Araştırma Komisyonu kuruldu. Bin Ali ve ailesinin yurtdışına aktardıkları nakit paranın 5 milyar, mal varlığının 7 ila 10 milyar dolar olduğu hesaplanıyor. Bu ganimetin büyük bölümü, Dubai ve Beyrut bankalarında. Ama Katar, Malta, Bahamas ve İsviçre bankalarında da var. Ailenin ayrıca Fransa ve Kanada’da sayısız gayrimenkulleri, Güney Amerika’da da arazileri bulunuyor. Tunus’un toplam dış borcunun 5 milyar dolar olduğu düşünülürse, Zeynel Bin Ali’yi kaçar ayak tutan “memleket sevdası”nın kaynağı da anlaşılır.
\nFransız Le Monde gazetesinin bir haberine göre, Tunus’taki yeni yönetim, Trabelsi’lerin yurtdışındaki mal varlığını geri almak için gerekli girişimleri başlatıyor. Yurtiçindeki servetine el konuldu, envanteri çıkartılıyor.
\nYolsuzluk Araştırma Komisyonu müfettişlerinin, devrik despotun Sidi Bou Said’deki sarayından, televizyon kameraları önünde çıkardıkları 25 milyon Avro’luk nakite bakılırsa… Arapça “mülk” boşuna mı devlet demek? Zeynel Bin Ali, ganimeti siyah Mercedes ve siyah Bond çantaya sığmayan mülkünde ölmek istemiş, anlaşılan.
\nDevleti kendi mülkü sayıp, memleket soyan her sülalenin, kalıbımı basarım, aynı dış bankalarda hesapları vardır!
\n\n\n‘G’ NOKTASI
\n\n\nAbdülfettah Amor başkanlığındaki Tunus Yolsuzluk Araştırma Komisyonu, Zeynel Bin Ali’nin Sidi Bou Said’deki sarayında bulunan nakit ve altın para ile değerli mücevheratı tam dört günde saydı. Fransız, İtalyan ve Avusturya eski altın paralarıyla mücevherat LV valizler içinde, 2.10 metre uzunluk ve 2 metre derinliğinde çelik kasalara konulmuş, dolar, Avro ve dinar tomarları yapay kitaplıkların gizli bölmelerine saklanmış ve hatta perde kıvrımlarının arasına dikilmişti.
\nKartaca Sarayı’nda ise bambaşka bir “mal”, 2.5 kilo esrar ele geçirildi. Zeynel Bin Ali’nin erkek kardeşi Monsef Bin Ali, 1992 yılında Fransa’da uyuşturucu kaçakçılığından gıyabında hüküm giymiş ve 1996 yılında, Tunus’ta ölü bulunmuştu. Ülkenin yeni adalet bakanlığı, uyuşturucu ticaretinde Zeynel Bin Ali’nin kardeşinden boşalan “baba” koltuğunu doldurduğunu düşünüyor. Devrik despot hakkında bu ay, “uyuşturucu bulundurmak ve ticaretinden” 18 ayrı suç duyurusu yapıldı.
\n\n\n“Para, gübreye benzer. Toprağa karışmazsa hiç bir işe yaramaz.”
\nFRANCIS BACON (1625)
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
- CHP'li vekilden Soma için flaş çağrı...
- Mine Esen'den anlamlı konuşma...
- Serra Menekay yazdı, Aysim Dolgun Ildız besteledi
- İşte Cumhuriyet'in tarihi
- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri eylem yaptı
- Cumhuriyet 100 yaşında! İyi ki Cumhuriyet var
- Şişli'de Hıdırellez coşkuyla kutlandı
En Çok Okunan Haberler
- Temmuzda emekli maaş zammı ne kadar olacak?
- 9. Yargı Paketi taslağı ortaya çıktı!
- 22 yıldır kayıp olan adamın cansız bedenine ulaştı!
- Erdoğan'dan 'öğretmen cinayeti' açıklaması
- Seçimde düğüm çözülüyor
- Erbaş gazeteciyi görmemezlikten geldi
- Ayhan Bora Kaplan davasında yeni gelişme
- Engin Polat'ın hesabından dikkat çeken maskeli paylaşım
- Ali Koç adaylık için kararını verdi!
- POS'la para toplayanlar dikkat!