FETÖ darbe girişiminin bugün 8. yıldönümü. Cemaat yapılanması altında ilk başta sinsi sinsi, ardından açıkça devletin içine nüfuz eden küresel çapta bağlantıları olan, çok katmanlı bir örgütün hain kalkışmasında 251 yurttaşımızı kaybettik.

Yıllar içinde devletin tepe noktalarına ulaşacak bir güç odağı haline gelebilen bu dinci örgütlenmenin AKP iktidarı döneminde en geniş imkânlarına kavuştuğunu söylemek yanlış olmaz. Önce el ele işbirliği, ilişkiler bozulmaya başlayınca “Ne istediniz de vermedik?” yaklaşımı, sonrasında ise “Aldandık, aldatıldık” söylemleri...

Geldiğimiz noktaya bakarsak iktidarın gerekli dersleri aldığını söylemek mümkün mü? Darbe girişiminin bastırılmasının ardından “tek adam” sisteminin uygulamaya konması, demokratik işleyişteki erozyon ortada... Eğitimden sağlığa pek çok alanda tarikat ve cemaatlere kapıları sonuna kadar açan bakış açısı hız kesmeden devam ediyor.

Asırlık Cumhuriyet gazetesinin, FETÖ tehlikesine karşı yıllar öncesinden yaptığı uyarılar, başyazarımız İlhan Selçuk’un FETÖ savcılarının kumpasıyla gözaltına alınışı ve yaşamını yitirmesine uzanan süreç, uğradığımız saldırılar ve baskılar hepsi belleğimizde... Her zaman olduğu gibi bugün de bir kez daha Atatürk ilkeleri çerçevesinde demokratik, laik, hukuk devletinin önemini vurguluyoruz. Büyük önder Atatürk’ün dediği gibi: “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol medeniyet yoludur.” Küresel bilinmezlik tablosunun daha da ağırlaştığı bir ortamda izlenecek en iyi yol; bilim ve akıldan yana, Aydınlanmanın izinde olacaktır. Tabii bir kez daha “Aldandık, yanıldık” söylemine sığınılmak istenmiyorsa...

BORÇLAR ARTIYOR

Emeklisi, emekçisi, patronu... Toplumun neredeyse her kesiminden iktidarın politikalarına eleştiriler yükseliyor. Ülkede temel ihtiyaçlar üzerinden yaşam maliyeti artıyor. Asgari ücrete, en düşük emekli maaşına zam çağrıları meydanlarda yankılanıyor. Diğer yandan iyileştirme olsa bile bunun daha cebe yansımadan gıdadan ulaşıma zam fırtınasında un ufak olabileceği de akıllardan çıkmıyor.

Yurttaş kredi kullanımına yükleniyor. Ama “borç yiğidin kamçısı” olmanın ötesinde!... Bankalar birliği verilerine göre Mayıs 2024’te geçen yılın aynı dönemine kıyasla bireysel kredi borcunu ödememiş kişi sayısı yüzde 35.7 artmış. Bireysel kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısındaki artış ise yüzde 65.9.

Hükümetin asgari ücrete zam yapmama tutumuna karşı geçen hafta üç büyük işçi örgütü DİSK, Türk-İş ve Hak-İş birlikte kamuoyunun karşısındaydı. Ortak açıklamada, vergi adaletinden ücret dengesizliğine kadar emekçinin çığlığını yansıtan istekler dile getirildi.

FATURA KİME...

Bizim dışımızda bir dünyadan yaşama dair veri paylaşımı hissi veren TÜİK ise yine tartışmaların merkezinde. 2022 yılı verileri üzerinden enflasyon hesaplamalarına girişmesiyle şimşekleri üzerine çekti. Geçen hafta Ali Can Polat imzalı haberimizde, TÜİK’in eleştirileri yanıtlamak üzere basın toplantısı düzenlediği gün aynı zamanda sitesinde bulunan eski verileri sildiğine işaret edildi.

İktidar zihniyeti, “Ben yapmadım o yaptı” der gibi sıklıkla yanlış politikaların faturasını üzerinden atma çabasında. Bu yolda kaç bakan, kaç merkez bankası başkanı değişti... İhracat, üretim, kur dengesi, yatırım politikası, vergi konusunda yeni düzenleme adımları derken patronlar dünyasından da sesler yükseliyor. Son olarak TÜSİAD toplantısında iktidarın hatalı politikalarıyla son 10 yılın kaybedildiği çıkışı geldi.

Gözler her zamanki gibi yurttaştan sabır üzerine sabır bekleyen iktidarın “kamuda tasarruf” düzenlemesinde. Paketin Meclis komisyonundaki görüşmelerinde muhalefetin ısrarlı çabası yeni bir boyutu ortaya çıkardı. Mustafa Çakır imzalı haberimizde, düzenlemede “özel sektörden kamuya atanan kişinin beş ayrı yerde görev yapması ve maaş alabilmesine” olanak veren maddenin varlığı itiraf edildi. “Çoklu maaş bitecek” iddiasındaki AKP’deki bu çelişki AKP’li komisyon başkanını bile şaşırtmış olmalı ki konunun yeniden incelenmesini istedi.

Neyse ki önceki gün Bakan Şimşek’in aylık harcamaları 5 milyon liranın üzerinde olup hiç gelir beyan etmeyenleri denetime aldıkları açıklamasını duyduk da içimiz rahatladı!...