Meriç Velidedeoğlu

‘Hammurabi Yasaları’

18 Aralık 2015 Cuma

Silivri’de tutuklu gazeteciler “Erdem Gül” ve “Can Dündar”a yazdığı mektupta, “... inandığım, yaşaması için her gün çırpındığım hukuk bu mu?” diye sormuş “Yargıç Murat Aydın”.
İzmir’de görevli Yargıç’ın bu sorusu, ülkemizde hukukun, “13 yıllık” “AKP” iktidarında, “çağdaş” bir hukuk olmaktan nasıl adım adım çıkarıldığını bir kez daha ortaya koydu.
Bu soru ayrıca bu “AKP Hukuku”nun da kendi yargıçları, savcıları olduğunu, bunların özellikle Silivri yargılamalarını, neredeyse “4000” yıllık “Hammurabi Yasaları” doğrultusunda yürüttüklerinin de bir kez daha altını çizmiş oldu.
Gerçekten, Silivri’de görülen “Kumpas Davaları”ndan olan “Balyoz”un bir duruşmasında savunmanlar, “sanıkların suçsuz olduklarını ispat etmek mecburiyetinde” bırakıldıklarını, bunun kesinlikle çağdaş hukuka -insan haklarına da- uymayacağını, aykırı olduğunu; böyle bir uygulamanın “Hammurabi Yasaları”nda bulunduğunu, “suçsuzluğunu kanıtlayamayanın idam edildiğini” yasa maddesini de belirterek ortaya koydular. (23.11.2012)
Hemen hemen “15” davadan oluşan “Kumpas Davaları”nın ilki olan “Ergenekon”un savcısının kendisi olduğunu, “Başbakan Erdoğan” açıklamıştı. (Temmuz 2008)
Ardından, yanı başındaki “Bülent Arınç” da, ikinci “Kumpas Davası” olan “Balyoz”u, “Türkiye’nin bağırsakları temizlendi!” diyerek değerlendirmişti kendisine yakışan bir dille...
Oysa şimdi “Erdoğan”, yıllarca süren bu davalar sürecinde yaşananlarla, yaşatılanlarla ilgili olarak, “aldatıldık!” diyor...
Dayanamayıp insanın “nasıl” diye soracağı geliyor... Bir zamanlar “elmaşekeri”yle kandırılan çocukları anımsayıp... Kuşkusuz kandıranları da... Bu durumda yapmamız gereken, Erdoğan’ın “kandırıldık” dediği döneme şöyle bir göz atmak.
“2002” seçimlerini “AKP” kazanınca, kalemlerini artık “AKP” iktidarının dalkavukluğuna adayan liberal kalemşorlar, “Erdoğan alkışlanırken Atatürk’ü alkışlıyoruz!” diye haykırıyorlardı; ardından “tesettür”e, “sıkmabaş”a inanılmaz “güzellemeler” yapılıp, yazılmaya başlandı; Hürriyet’te “E. Özkök”, Radikal’de “T. Alkan” bu konuda başı çekiyordu... Bu ortamda, Başbakan Erdoğan’ın başdanışmanı “Prof. Dinçer”: “Cumhuriyet’in temel ilkeleri eskidi; bunlar yerlerini daha Müslüman bir yapıya devretmeli!” demeye başladı...
“2006”ya gelindiğinde, Adalet (yargı), Eğitim, İçişleri bakanlıklarının, özellikle bu son bakanlığa bağlı “Emniyet”in kadrolarına “dini bütün”lerin atanmasına geçildi; böylece “Kadrolaşma” artık iyice yayılmaya başlamıştı...
Hele bu atamalar, “AKP” iktidarına daha ilk günlerinde “koltuk değneyi” olan “Cemaat”in, “ABD”de bulunan başı “F. Gülen”in övgülerini kazanınca, bu kadroların “Fethullaçılar”la doldurulmasına göz yumuldu, daha doğrusu “izin” verildi; besleme, yalaka olmayan gerçek “basın”ın bütün uyarıların karşın...
Ta ki, “17-25 Aralık” günlerinde yapılan -eğer “B.Arınç”ın diliyle söylersek- “Bağırsak Temizleme Operasyon”larına dek...
Oysa dış basında da, “Erdoğan”ın hedefi olan “yargı ve ordu”yu kontrolüne almayı bu “Kadrolaşma” ile sağlayacağı daha o dönemde hep vurgulandı; öyle de oldu; bilindiği gibi “Erdoğan” ilkin “yargı”yı bu “kadrolaşma” ile doldurup, “Ergenekon Davası” ile işe başladı; “Balyoz Davası” ile “TSK”yı balyozlayarak sürdürdü; yetmedi “odaTV” “Askeri Casusluk” davaları sıraya kondu; yok “Atabeyler”, yok “Zirve Yayınevi”, “Amirallere Suikast” “Poyrazköy” derken, “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği”ne de uzanıldı...
Peki, bu inanılmaz tablo karşısında ne diyecekti ki Erdoğan?
“Aldatıldık!” diyerek, en iyi sözü seçmiş olmuyor mu? Ne var ki, insan ister istemez, aldanma”nın “hesabı” sorulmaz mı, diye düşünüyor...
Ama bir haberim var; yüzlerce “Balyoz” mağduru, bir araya gelip “Kumpasder”i kurmuşlar... Bu hafta sonu “Genel Kurul” toplantısı var Ankara’da; ben de orada olmalıyım diyorum...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erasmus 19 Mart 2021
‘12 Mart 1921’ 12 Mart 2021
‘Manifesto!’ 5 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları