Meriç Velidedeoğlu

10 Ekim 2015 katliamı

16 Ekim 2015 Cuma

Geçen hafta “Cumartesi” günü Ankara’da yapılan “Barış Mitingi”ne “uygulanan” inanılmaz katliam, “seçim sürecine yönelik” bir saldırıymış, Başbakan Davutoğlu’na göre... Demeçlerinde birçok kez dile getirdi bu vurgulamayı.Ülkemizi temelinden sarsan bu boyuttaki bir olayı, bu bağlamda görüp, bunun sınırları içinde değerlendirmek, Türkiye için büyük bir talihsizliktir; özellikle de “Ortadoğu” haritasının yeniden çizilip, ülkelerin sınırlarının yeniden belirlendiği şu süreçte...
Türkiye’yi de bölerek, “Güneydoğu Anadolu”yu tümüyle kaplayan, “Doğu Anadolu” üzerinden de “Karadeniz”e ulaşan bir “Kürdistan”ı içeren bu son “Ortadoğu” haritasını oluşturan “ABD”nin, bu parçalanmayı nasıl düzenleyeceğinin ilk işaretlerini “88” yıl önce “Senatör Upstown” vermişti.
ABD Senatosu’nun “1927” yılının “Ocak” ayındaki bir oturumunda “Upstown”, “Ortadoğu” ile ilgili olarak yaptığı konuşmasında Türkiye’yi ele alır; henüz dört yıllık genç “Türkiye Cumhuriyeti Devleti”nin varlığının uluslararası belgesi olan “Lozan Antlaşması”na saldırır, yetinmez “Atatürk”e dil uzatır, özetle şöyle der: “Bu antlaşma hunhar Timurlenk, sefil korkunç İvan, kepaze Cengiz Han gibi olan bir diktatörün zekice yürüttüğü bir politikanın toplamıdır. Savaştan bıkmış dünyaya, bütün uygar uluslara onursuzluk getiren bir manevrayla anlaşmayı kabul ettirebilmiştir.”
Senato, Upstown’ın bu görüşünü alkışlarla karşılayacak, böylece de “ABD”, “Lozan”ı imzalayıp onaylamayacaktır.
Senatör’ün, “TC Devleti”nin ilk Cumhurbaşkanı “Atatürk” ile ilgili bu “ilkel” nitelemelerine, yıllar sonra bir destek, bir katkı da Türkiye’nin “son” yani günümüz “Cumhurbaşkanı” tarafından Başbakanken gelecek, “R.T. Erdoğan” da “Atatürk”e “ayyaş” diyecektir; Upstown duysaydı kim bilir ne sevinirdi...
Erdoğan’ın Atatürk’e bu kin dolu saldırısı, toplumda yarattığı ayrıştırmanın, bölünmenin en etkili olanı ve ötekilere de yol açanıdır.
Ayrıca Erdoğan’ın, “Hem laik, hem Müslüman olunamaz!” kesinlemesinin, ülkemizde “ikilik” yaratmasının ötesinde, “İslam Dünyası”nın köktendincilerinin de ilgisini çekecek bir boyutta olduğunun altı çizilmeli...
Kuşkusuz Senatör Upstown’ın Atatürk’e saldırısının baş nedeni, “ABD”nin Ortadoğu’yu Anadolu’yla birlikte avcuna alma planını sınırlayan “Lozan”ı yaratmış olmasıydı.
Anımsanacağı gibi “emperyalizm”in lideri İngiltere”,“Birinci Dünya Savaşı” son bulunca “OrtadoğuFilistin”de başkenti Kudüs olan bir “İsrail Devleti” kurulmasını sağlamasından kısa bir süre sonra bu liderliği “ABD”ye bıraktı.
Bu savaşta yenilen “Osmanlı Devleti”nden arta kalanın, “Amerikan Mandası” olmasını isteyen Osmanlı aydınlarının bu isteği, Atatürk’ün önderliğindeki “Ulusal Bağımsızlık Savaşı”nın kazanılmasıyla suya düştü. Bu yenginin (zaferin) ardından gelen “Lozan Antlaşması”, üç ay sonra “Cumhuriyet”in ilanıyla “TC Devleti”nin kurulması, kısa bir süre içinde de “laik” bir “hukuk devleti” niteliğini kazanması ne de olsa“Ortadoğu Müslüman” halkları için bir örnekti.
Senatör Upstown’ın, “ABD” Senatosu’nda konuşmasından birkaç ay sonra “Atatürk” de, “15 Ekim 1927” günü yabancı devletlerin temsilcilerinin de katıldığı toplantıda büyük “Söylev”ini (Nutuk) “TBMM”de her gün altı saat okuyarak “20 Ekim” günü noktalayacaktı.
Atatürk, “Söylev”in birçok yerinde özellikle şu günlerde ülkemiz için en çok gerekenleri de dile getirmiştir. Daha ilk günü şunu söyler: “Bizim aydınlık ve uygulanabilir gördüğümüz siyasal yöntem, ulusal siyasadır. Ulusal siyasa demekle anlatmak istediğim şudur: Ulusal sınırlarımız içinde her şeyden önce kendi gücümüze dayanarak varlığımızı korumak, gelişigüzel ulaşılamayacak istekler ardında ulusu uğraştırmamak, zarara sokmamak”.
Ertesi gün de: “Tutkularının, duygularının esiri olan, kaynağı dışarda bulunan öğütlere uyan, yanlış görüşlü, yanlış anlayışlı kişiler yüzünden Türkiye her yüzyıl, her gün, her saat biraz daha gerilemiş, biraz daha çökmüştür!” uyarısını, “16 Ekim 1927” günü yapar, yani “88 yıl” önce “bugün”...
Tarihte ve günümüzde bu denli yerinde, bu denli uzağı gören bir önderi olan kaç ulus vardır? Dahası, kendisine “ayyaş” diyen ve kendisinin yarattığı “TC Devleti”nin “Cumhurbaşkanlığı” koltuğunda oturanı da “88” yıl önce görüp “tarifleyen”!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erasmus 19 Mart 2021
‘12 Mart 1921’ 12 Mart 2021
‘Manifesto!’ 5 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları