Mehmet Ali Güller

Rus iç savaşı

12 Şubat 2024 Pazartesi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD’li gazeteci Tucker Carlson ile yaptığı söyleşide, Ukrayna-Rusya savaşını bir iç savaş olarak değerlendirdi.

Rus tarihine değinen Putin, Ukraynalılar ile Rusların aynı etnisite olduğunu savundu. Ukraynalılık fikrinin daha çok Polonya’nın bugünkü Batı Ukrayna topraklarına egemen olduğu dönemde uyguladığı özel bir ayrıştırma siyaseti olduğunu belirten Putin, “Başlarda, Ukraynalı kelime olarak devletin kenarında yaşayan veya sınır muhafızlığı yapan kişi anlamına geliyordu. Bu etnik bir grup anlamını taşımıyordu” dedi. 

Putin buradan hareketle, geleceğe dair bir öngörüde bulundu: “Ne olursa olsun er ya geç anlaşacağız ve biliyor musunuz, belki de mevcut durumda kulağa garip gelebilir, ama halklar arasındaki ilişkiler eski haline dönecek.

Putin devamla, yaşanan savaşta teslim olmayı reddeden Ukraynalıların “Ruslar teslim olmaz” diye bağırarak ölümü tercih ettiğini söyledi ve şu çok dikkat çekici tezi ortaya attı: “Onlar hâlâ kendilerini Rus görüyor. Bu anlamda tüm yaşananlar iç savaş olarak gösterilebilir. Batıdakiler, bu savaşın Rus halkın bir kısmını diğerinden sonsuza kadar kopardığını düşünüyor. Hayır. Yeniden birleşme olacak.”

SAVAŞ 2014’TE BAŞLADI

Putin’in dikkat çeken bir diğer mesajı da daha önce dile getirdiği, “Savaş 2022’de değil, 2014’te başladı” teziydi: “Ukrayna’da 2014’te meydana gelen darbe, CIA desteğiyle silahlı muhalefet tarafından gerçekleştirildi. Ukrayna’daki çatışmayı bu ülkede yaşanan devlet darbesi körükledi. Ukrayna yönetimi savaşı 2014’te başlattı. Bizim amacımız bu savaşı durdurmak. 2022’de savaş başlatmadık, ona son vermeye çalıştık.”

Atlantik medyasının gözlerden uzak tutmaya çalıştığı bu gerçek, asıl nedenleri ve ABD’nin hedefini anlamak bakımından çok önemli. Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya “özel askeri harekât” başlatmasından sadece iki gün sonra bu köşede o gerçeğe işaret etmiştim: “Rusya’nın askeri harekâtı, ‘asıl savaşı’ bitirme hedefli savunma saldırısı olarak da yorumlanabilir. Çünkü sekiz yıldır Donbass’ta zaten savaş vardı. 2014’te Amerikancı darbeyle hükümet devrildiğinde, Kırım, Donetsk ve Lugansk darbeye karşı pozisyon aldı. Kırım bağımsızlık ilan etti, referandumla Rusya’ya katıldı. Ukrayna, Donetsk ve Lugansk’a saldırdı. 2015’te Minsk Anlaşması’yla bu iki bölgeye ‘özel statü’ kararlaştırıldı ancak Ukrayna uymadı ve sekiz yıldır Donetsk ve Lugansk’ı, yani Donbass bölgesini vuruyor. Batı medyası üzerini örtse de sekiz yılın sonunda Donbass’ta 2 bin 600 sivil öldürüldü (bazı kuruluşların verilerine göre 3 bini çocuk olmak üzere 13 bini sivil, toplamda 14 bin insan öldürüldü), on binlerce insan evlerini terk etmek zorunda kaldı” (Cumhuriyet, 26.2.2022).

HEDEF RUSYA’YI ESKİ SINIRLARINA İTMEK

Aslında bu gerçeği Ukrayna da biliyor. Üç gün önce görevden alınan Ukrayna Genelkurmay Başkanı Zalujni, çok konuşulan Economist dergisindeki söyleşisinde bu gerçeğe işaret etmişti: “Bizim için, ordu için savaş 2014 yılında başladı. (...) Tüm bunlar 24 Şubat 2022’de ölçeğin artmasıyla oldu. Ondan önce 403 km’lik bir cephemiz ve 232 güçlü noktamız vardı. Ve 24 Şubat’ta bu cephe 2 bin 500 km’ye çıktı” (Economist, 15.12.2022).

Evet, bu savaşı 2014’te asıl başlatan ABD’ydi. Nedenini de ABD resmi kurumlarına “strateji hazırlayan” Stratfor’un kurucusu George Friedman’dan aktaralım: “Eğer Batı, Ukrayna’yı kontrol altında tutabilseydi, Rusya savunmasız kalabilecekti. Belarus’la olan güney sınırları ve Rusya’nın güneybatı sınırı açık hale gelecekti. Ukrayna ve Batı Kazakistan arası mesafe yaklaşık 400 mildir ve Rusya Kafkaslar’a gücünü bu bölgeden gösteriyordu. Rusya bu durumda Kafkaslar’ı kontrol etme gücünü yitirecek ve Çeçenya’dan daha kuzeye çekilecekti. Ruslar, Rusya Federasyonu’nun bazı bölümlerinden çıkacak, Rusya’nın güney sınırları çok zayıflayacaktı. Böylece Rusya çok eski sınırlarına çekilene kadar parçalanma sürecekti” (Gelecek 100. Yıl, Pegasus, 2009, s.103).



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları