Mehmet Ali Güller

ABD’nin ‘iki cephe’ çıkmazı

18 Aralık 2023 Pazartesi

Emperyalist ABD, iki cephede birden savaşıyor: Ukrayna ve İsrail.

Ukrayna’da aslında Ukrayna ile Rusya değil, ABD/NATO ile Rusya savaşıyor. İsrail’de aslında sadece İsrail ile Filistin savaşmıyor, aynı zamanda ABD-İngiltere-İsrail ile Küresel Güney mücadele ediyor.

İKİ CEPHEDE DE SAVAŞI ABD BAŞLATTI

Denilebilir ki “Ukrayna cephesinde ilk kurşunu Rusya, İsrail cephesinde ilk kurşunu Hamas attı, dolayısıyla savaşı ABD başlatmadı.” Perdenin önündeki görüntü elbette öyle ancak:

- ABD, 2008’de Ukrayna’ya NATO üyeliği yolunu açarak “NATO’yu genişleterek Rusya’yı geriletme” stratejisini başlattı ve 2014’te Ukrayna’da iktidarı darbeyle değiştirerek sıcak savaşı başlattı. ABD darbesini kabul etmeyerek bağımsızlık isteyen Donbas cumhuriyetlerinde, 2014’ten Şubat 2022’deki Rusya müdahalesine kadar zaten savaş vardı.

- 7 Ekim’de ilk kurşunu Hamas atmış olsa da gerçek şu: Filistin toprakları işgal altında, Gazze ağır bir ablukada ve dar bir alana sıkışmış 2.3 milyon insanın belli periyodlarda patlamaması zaten olası değil. 7 Ekim’de olan budur. Ve bu patlamanın suçu ve sorumluluğu İsrail’in “sürekli işgal” ile genişlemesini destekleyen ABD’nindir. Biden’in “Ortadoğu’da İsrail olmasaydı, çıkarlarımız için bir İsrail kurmamız gerekirdi” sözleri, ABD ile İsrail arasındaki “ileri karakol” ilişkisine işaret etmektedir.

BIDEN ÜÇ YÖNDEN BASKI ALTINDA

Ancak ABD’nin emperyalist iştahıyla hegemonyası arasında artık doğru bir orantı yok: Amerikan hegemonyası zayıflıyor. ABD, bu nedenle Ukrayna ve İsrail cephelerinde üç yönlü baskı altında:

1) İki cephedeki askeri kuvvetler, Rusya’nın ve Filistinli direnişçilerin baskısı altında.

2) İki cephede de uluslararası güç dengesi ABD’nin aleyhine gelişiyor. BM oylamalarında ABD ve İsrail’in yanında sadece sekiz devlet kaldı; ikili yalnızlaştı.

3) İki cephe konusunda da ABD halkı ve devleti içinde ayrışma var. ABD Kongresi, İsrail’e ve Ukrayna’ya finans desteğini tıkamış durumda. Gerçi bu tıkamanın açık gerekçesi “güney sınırının güvenliği” sorunu olsa da hem kimi temsilciler meclisi üyelerinin hem de kimi senatörlerin açıklamalarına bakılırsa artık Amerikan halkının vergilerinin Ukrayna’da harcanması istenmiyor.

Nitekim Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin “Batı adına savaşıyoruz” diyerek ABD Kongresi’nden para istemesi, hatta “ABD’den acil destek gelmezse savaşı kaybedebiliriz” demesi durumu değiştirmedi: Zelenski Washington ziyaretinden çantası boş döndü. Benzer bir durum da AB cephesinde yaşandı: Macaristan AB’nin Ukrayna’ya 54 milyar dolarlık yardım paketini veto etti.

BIDEN’IN NETANYAHU ELEŞTİRİSİNİN ANLAMI

ABD Başkanı Biden’ın Netanyahu’ya dönük geçen haftaki eleştirilerini de bu çerçevede değerlendirmek gerekir. “İsrail dünyanın desteğini kaybetmeye başladı. Netanyahu, İsrail tarihinin en muhafazakâr hükümetini değiştirip güçlendirmeli” diyen Biden, iç ve dış basınç nedeniyle manevra yapıyor, yönetiminde restorasyonla İsrail’i kurtarmaya çalışıyor.

İsrail ise ABD’nin “en kısa zamanda ateşkes” mesajına “Tek başımıza kalsak da savaşa devam edeceğiz” yanıtı vererek ABD’deki ayrışmadan yararlanabilmeye oynuyor.

11 ay sonra yapılacak başkanlık seçimi de dahil birçok parametresi olan bu ayrışma konusuna rağmen asıl gerçek şudur: ABD’nin siyasi desteği, silah desteği, askeri danışman desteği, bir ucu Kürecik’te bulunan bölgesel istihbarat ağı desteği olmasa, İsrail yönetimi Gazze’de etnik temizliğe soyunamazdı!

Kısacası Ukrayna ve İsrail cephelerinde gerçekte Sömürgeci Kuzey ile Gelişen Küresel Güney mücadelesi yaşanmaktadır. Taktik düzlemdeki günlük gelişmelere ve perdenin önünde görünene göre değil, stratejik düzlemdeki büyük saflaşmaya göre konumlanmak gerekir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları