Tatil benim neyime...

21 Temmuz 2024 Pazar

Sevgili okurlarım gecen hafta tatile çıktığımı duyurmuş ve kendimi Ege’ye ışınlamıştım. Oh yaşasın deniz, dostlarla memleketi kurtarmak dışında bol bol sohbet, kahkahalar ve yaşamın güzelliği için doğaya teşekkürler. 

Ah ah nazarım değdi. Cep telefonumu açtım ve İzmir’in Konak ilçesinde yağmurdan korunmak için sığındıkları yerde elektrik çarpmasıyla ansızın ölen iki genç insanın fotoğraflarını gördüm. Belli ki açıkta bir elektrik kablosu var, oraya su doluyor ve önce genç kız cereyana kapılıyor, çırpınarak ölüyor. Ona yardım etmek isteyen erkek arkadaşı da çırpınarak ölüyor. Dehşet bir ölüm ve olaya tanık olanlar çaresizce onları izliyorlar. Bu çaresizlik beni de kuşatıyor ve serin sular fayda etmiyor. 

Evet dostlarım, ülkeler bir anda çökmez, çökme usul usul olur. Denetim denen bir şey vardır. Nasıl bir iştir? Kaçak elektriğin parasını bile bize ödeten, sürekli vergileri silinen, halktan gelen şikâyetleri hasıraltı eden dağıtım şirketleri belli ki inanılmaz bir vurdumduymazlık içindeler. Çünkü denetim diye bir şey yok! Denetimi kim yapacak elbette belediyeler. Eskiden belediyelerde fen işleri bölümü vardı ve burada çalışanlar kentlerin güvencesiydiler. Her aksaklık onlar için önemliydi. Şimdi belediyelerde böyle bir bölüm yok. Varsa da işlerini duygusal (!) nedenlerle pek yapmıyorlar. Belediyelerin taşeron şirketlere havale ettiği kaldırım yapma işinde bile elektrik çarpması olabilir, açıkta bir kablo bırakılabilir ya da başıma geldiği için biliyorum, kaldırım taşları çimentoyla gelişi güzel yapıştırılıp, iş bitince de lütfedip kontrol yapmadıkları için fırlayan bir taşla ayağımı bilekten kırdım ben. 

Mahallenin terzisi de fırlayan taşa takıldığı için düştü ve yüzü parçalandı, iki gün hastanede yattı. Şimdi sanırım son dehşet verici olay nedeniyle her kurum birbirini suçlayacak ve sonuç sıfır olacak. Ve biz bu aydan itibaren yüzde 38 zamlanan elektrik fiyatlarıyla elektrik şirketlerini zengin etmeye devam edeceğiz. Çok değil beş yıl önce Tayyip amcası Sabancı Holding’in epey yüklü bir vergisini silivermişti. Ben o zaman Güler Sabancı’nın iki günlük vale parasını ben ödüyorum diye mahallede epey sükse yapmıştım. 

Evet yaşadığımız şu dünyada her şey birbirine bağlı. Örneğin elektrik pahalanınca doğal olarak her şey pahalanacak. Hiç öyle indirim filan beklemeyin. Hele de biz fakirler daha da fakirleşeceğiz. Facebook’ta bir arkadaşın kafası kızmış ve şunları yazmış. Çok hoşuma gitti. Şöyle: “Vergi artışını tartışmıyorlar, yapıyorlar! Elektrik zammını tartışmıyorlar, yapıyorlar! Tren biletine zammı tartışmıyorlar, yapıyorlar! Köprülere, otoyollara, tünellere zam üstüne zammı tartışmıyorlar, yapıyorlar! İlaç fiyatlarına yapılan zammı tartışmıyorlar, yapıyorlar! Cep telefonuna, yurtdışı çıkış harcına zammı tartışmıyorlar, yapıyorlar! Kendi maaşlarına ekstra zammı tartışmıyorlar, yapıyorlar!

Emeklilere verilecek 3 kuruş için toplantı üstüne toplantı, açıklama üstüne açıklama yapıyorlar ve bahane üstüne bahane...”

Sevgili okurlarım belli ki giderayak, biz fakirlere son bir darbe daha vurmayı düşünüyorlar. Ölün be!

Şimdi gelelim televizyonun ünlü yaptığı kadın sunucuların bazıları, kocasından boşandıktan sonra evliliğinde neler çektiğini anlatan Nagehan Alçı ile kadın haklarını bahane ederek röportaj yapıyorlar. Yahu, ne çabuk unuttunuz, Kabataş’ta üstleri çıplak, deri pantolon giymiş erkek grubunun başı bağlı bir kadına saldırısını yemin billah gördüğünü söyleyen bu muhterem değil miydi? Beni en acıtan beyanı Ergenekon davası nedeniyle tutuklanan asker eşlerine “Siz de takvim için soyunun!” demesiydi. Ayrıca kocasını herkes tanıyor ne mene bir insan olduğunu biliyor, şimdi mi aklı başına geldi? Yani kadındır diyerek bu kadını savunacak mıyız? Yok öyle şey! 

Sevgili okurlarım tam denizin serin sularında yüzerken İzmir’in Buca ve Gaziemir bölgesinden yükselen dumanları gördüm. Ve kendi kendime mırıldandım: “Tatil benim neyime? Kan damlar yüreğime.” Abartmıyorum yanan her ağaç bizden bir şeyleri götürüyor. O da ne? Tüyleri pek bol bir köpek denize koşarak girdi ve mutluydu. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Türkiş faşizm! 25 Ağustos 2024
Gemi battı batacak! 18 Ağustos 2024

Günün Köşe Yazıları